İzzet Karadağ'ın Sivas Katliamı'na ilişkin savcılık ifadesi

Tanık İzzet KARADAĞ: Sait Oğlu, 1944 D.lu, Sivas Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Şube Müdürü. Tarafları tanımaz, engel hali yok, usulen yemini yaptırıldı, Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin 20.9.1993 gün ve 1993/106 sayılı talimatı okundu, bilgisi ve görgüsü soruldu.

Sivas Katliamı
Günümüzde Madımak Oteli
Nedir?
2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta düzenlenen Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin köktendinci bir grup tarafından yakılması ve çoğunluğu Alevi 33 yazar, ozan, düşünür ile 2 otel çalışanının yanarak ya da dumandan boğularak hayatlarını kaybetmesi ile sonuçlanan olaylardır.
Tutanaklar ve ilk raporlar
Telsiz konuşmaları Sivas Emniyet Müdürlüğünün hazırladığı tutanakMüze'de yazılmış tutanakOlay yeri keşif tutanağı Teknik hasar raporu (Kemal Dönmez) Teknik hasar raporu (Samet Hakkari)Bilirkişi raporu (N. Nihat Gençer)Bilirkişi raporu (Remzi Şahin) Kültür Merkezi'nde hazırlanmış keşif tutanağı
Savcılık ifadeleri
Aziz NesinDemet IşıkDoğukan Önerİzzet Karadağ Nevzat Aydın (Kayseri ifadesi), Sivas ifadesi
Olay sonrası ve dava süreci
TBMM Araştırması Komisyonu RaporuAziz Nesin'in TGRT konuşması
Diğer belgeler ve metinler
Köktendincilerin dağıttığı bildiri
Vikipedi'de Sivas Katliamı maddesi
"Ben Bölge Trafik Şube Müdürü olarak görev yapıyorum. Olay günlerinde Sivas il merkezinde ve ilçelerinde Pir Sultan Abdal Şenlikleri'nin yapıldığını, bu vesileyle kimi sanatçıların ve Yazar Aziz Nesin 'in de ilimize geldiğini duymadım; ancak 2.7.1993 günü saat ll.00 civarında Emniyet Müdür Yardımcımız Şahin Çalışkan telsiz anonsu ile bütün Şube Müdürleri'nin Vilayet Binası'nın önünde toplanmalarını istedi. Bu anons üzerine Vilayet Binası'nın önüne gittiğimde bizlere, o gün cuma namazından çıkacak bir grubun yasadışı gösteri yapacağı söylendi ve tedbirli olmamız bildirildi. Bilahare halk cuma namazından çıktıktan sonra, Paşa Camii'nden çıkan bir grup Atatürk Caddesi içerisinde toplanarak kanunsuz gösteri yapmaya başladı. Bu grup önce 500-600 kişilik idi, Vilayet Binası'na doğru yürüyüşe geçtiler. Biz mevcut Emniyet güçleri ile birlikte cadde üzerinde barikatlar kurduk. Ancak kalabalık barikatları yarıp Vilayet Binası önüne geldi, burada Aziz Nesin ve Sivas Valisi aleyhine sloganlar attılar. Bilahare çevreden de katılanlar olduğu için kalabalık büyümeye başladı. Buradan İstasyon Caddesi'ni takip ederek Kültür Merkezi önüne gittiler. Kalabalık koşarak gidiyordu bizler arasından ve arkasından takip ediyorduk. O sırada Kültür Merkezi'nin içerisinde başka bir grup etkinlikler dolayısıyla programını uyguluyormuş. Gösteri yapan kalabalık içerdeki bu kişilere saldırmak istediler ancak biz Emniyet güçleri araya girerek iki grubu birbirine yaklaştırmadık; fakat karşılıklı slogan atmalar ve taş atmalar oldu. Kültür Merkezi'nin kapıları ve camları tahrip edildi.

Daha sonra kim davet etti, kim getirdi bilemiyorum; buraya Sivas Belediye Başkanı gelip gösteri yapan kalabalığa konuşma yaptı, o sırada biz gerekli tedbirlerimizi almıştık, zor da kullanmak suretiyle yasadışı gösteri yapan kalabalığı dağıtma aşamasına gelmiştik, bu aşamada iken Belediye Başkanı geldi, kalabalığa bir konuşma yaptı, konuşmasında, " ... Gazanız mübarek olsun!; ancak tepkinizi doğal olarak dile getirdiniz. Şu ana kadar yaptığınız hareketleriniz yeterlidir, artık dağılın! .. " gibi sözler söyledi. Bu konuşmadan sonra dağılmaya yüz tutmuş kalabalık dağılmaktan vazgeçti, tekrar İstasyon Caddesi'ne doğru yürüyerek Vilayet Binası önüne gitti. Burada Vali ve Aziz Nesin aleyhine sloganlar atıldı, daha sonra akşam saatlerinde kalabalık Aziz Nesin'in kalmakta olduğu Madımak Oteli'nin önüne birikti. Olaylar da bu otelin önünde yoğunlaştı. Buradaki kalabalık 5-10 bin kişilik bir topluluğa ulaşmıştı; güvenlik güçleri yetersiz kalıyordu, bizler otelin etrafında barikat oluşturmuştuk, ancak kalabalık otele girmek için hücum ediyordu. Zaman zaman barikatı yarıp otele ulaşan kişiler otelin önündeki taksileri tahrip ediyorlar, ters çeviriyorlardı. Yine otelin içerisine girip camlarını, masasını, koltuğunu tahrip edip eşyaları dışarı atıyorlardı. Kimileri de taş atarak oteli tahrip ediyordu.

Bu sırada Pir Sultan Abdal Şenlikleri öncesinde Sivas'ın simgesi olan Kangal Köpeği ile âşıklarını belirten heykeli Kültür Merkezi'nin önünden sökülmüş Madımak Oteli'nin önüne getirilmişti. Bu heykeli gören kişiler daha da çıldırdılar, zapt edilmez oldular; yerde duran heykele elle, taşla, tekme ile vuruyorlardı. Hareketleri daha bir taşkın hale geldi. Sanki bir zafere ulaşılmış gibi davranmaya başladılar. Bunun sonucunda barikatı yaran şahıslar otelin önündeki otomobilleri ters çevirdiler, bazı şahıslar da üzerlerindeki atletleri, mendilleri tutuşturup bu araçların üzerine atıyorlardı. Sonuçta bu otomobiller yanmaya başladı, büyüyen yangın otele sirayet etti. Bu sırada olay yerine itfaiye araçları da gelmişti; fakat gösteri yapan kalabalık bu araçların Madımak Oteli'ne yanaşmasını önlediler. Bizler itfaiye araçlarına su sıkıp kalabalığı dağıtmasını söyledik, ne hikmetse su sıkmadılar, bu olayların sonucunda otel tamamen yandı, dedi.

Tanıktan tekrar soruldu: Ben olay günü yasadışı gösteri yapan kalabalığın içerisinde gördüğüm ve bilahare teşhis ettiğim şahısları yapılan teşhisler sırasında da gösterdim. Bu konuda ismimi ve imzamı içeren teşhis tutanakları tanzim edildi, onlar doğrudur. Benim teşhis ettiğim şahıslar genellikle kalabalığın ön tarafında yer alan ve kalabalığı yönlendiren lider pozisyondaki kişilerdi, şu anda bunların isimlerini hatırlayamıyorum, tutanaklarda yazılıdır. Tutanaklar doğrudur, " dedi.

Soruldu: Olay günü gösteri yapan kalabalık ilk saatlerden itibaren, "Şeytan Aziz!, Sivas Aziz'e Mezar Olacak!, Şerefsiz Vali!, Gitsin Cumhuriyet Gelsin Şeriat!, Allahuekber!, Zafer İslamındır!" gibi sloganlar atıyorlardı. Zaman zaman Cumhuriyet aleyhine de slogan atılıyordu, dedi.

BAŞKAN 23647
(İMZA)


ÜYE 23705
(İMZA)
ÜYE 32234
(İMZA)


KATİP 130
(İMZA)


Kaynak: Madımak Yangını Sivas Katliamı Davası. 2. bs, Ankara Barosu Yayınları, 2009. s. 85-87
Telif durumu:

Bu eser, kültürel öneminden ötürü Türkiye Cumhuriyeti'nde kamuya maledilmiştir ya da 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre eserin koruma süresi dolmuştur. Kanun'un 27. maddesine göre:

  • Koruma süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder.
  • Sahibinin ölümünden sonra alenileşen (herkesçe bilinir duruma gelen) eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden sonra 70 yıldır.
  • 12. maddenin birinci fıkrasındaki hallerde (sahibinin adı belirtilmeyen eserlerde) koruma süresi, eserin aleniyet tarihinden sonra 70 yıldır; meğer ki eser sahibi bu sürenin bitmesinden önce adını açıklamış bulunsun.
  • İlk eser sahibi tüzelkişi ise, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.