Hikayet-i Oğuznâme-yi Kazan Beg ve Gayrı

****Hikâyet-i oguznâme-yi kazan beg ve gayrı*******

Hazret-i resûl zamânına yakın bayat boyından korkut adlu bir er kopmışıd oguzuñ içinde tamâm vilâyeti zâhir olmışıdı ilhâm-ı rabbâniyile neçe sözler söylerdi bir gün korkut ata eyitdi

âhir zamânda gerü hânlık kayıya dege kimsene elleinden almaya kıyâmet kopup âhir zamân olınca dedi emdi bu dedügi osmân neslidür işte sürilüp gede yorur ve dahı neçe buña beñzer sözler söyledi korkut ata oguz kavmınuñ müşkilin hall ederdi her ne iş olsa aña tanışmayınca işlemezler idi nekim ol buyurursa kabûl ederleridi bir gün dede korkut cûşa glüp oguz begleri içinde soy soylamış anlara nasîhat yüzinden söylemiş görelim emdi hânum ne demiş

allâh allâh demeyince işler oñmaz
kâdir tañrı vermeyince er bayımaz
evvelinden yazılmasa kul başına kada gelmez
ecel va'de ermeyince kimse ölmez
ölen âdam dirilmez
ve çıkan cân kıyâmet olmayınca gerü gelmez
bir kişinüñ kara tag yumrısınca mâlı olsa
yıgar durur taleb eder
nâsibinden artugın hânum yeyebilmez
örlüşüben sular taşsa deñiz tolmaz
tekebbürlik eyleyeni tañrı sevmez
göñlin yüce dutan erde devlet durmaz
yag oglan saklamagıl ogul olmaz
böyüyende salur geder seni gördüm demez
kül depecük

olmaz güyegü ogul olmaz
kara eşek başına uyan ursañ katır olmaz
yapa yapa karlar yagsa yaza kalmaz
eski pamuk bez olmaz karı düşmen dost olmaz
kazaguça binmeyince yol alınmaz
kara pûlat üz kılıcı çalmayınca karîm dönmez
er mâlına kıymayınca adı çıkmaz
kız anadan görmeyince ögüt almaz
ogul atadan görmeyince sıfra yaymaz
ogul atanuñ sirridür iki gözinüñ biridür
devletlü oglı kopsa terkeşinde tiridür
devletsüz oglı kopsa ocagınuñ göridür
ogul n'eylesün baba ölüp mâlı kalmasa
baba mâlında ne fâyide başda devlet olmasa
devletsüzler şerrinden allâh saklasun kamumuzı
hânum hey begüm hey

dedem korkut gene soylamış görelüm ne demiş

sarp yörürken kâzılık atı
nâmer yigit bine bilmez
binince binmese yeg
çalıp keser üz kılıcı
muhannatlar çalınca çalmasa yeg
at yemeyen acı otlar
bitince bitmese yeg
âdam içmez acı sular
sızınca sızmasa yeg
ata adın yöritmeyen horyâd ogul
ata belinden gelmese yeg
ana rahmine düşüp togunca togmasa yeg
yalan söz bu dünyâda
olınca olmasa yeg
gerçeklerüñ üç otuz yaşını toldursa yeg
üç otuz yaşıñuz tolsun
arasında hâk size yaman göstermesün
devletiñüz pâyende olsun
hânum hey

gene dede burada soy soylamış görelim ne demiş

 
gitdükde yerüñ otlakların geyik bilür
geñez yerler çemenlerin kulan bilür
ayru ayru yollar izin deve bilür
yedi dere kokuların dilkü bilür
dünle kervân göçdügin torgay bilür
ogul kimden oldugun ana bilür
er agırın er yeynisin at bilür
agır yükler zahmetin katır bilür
ne yerde sızılar varısa çeken bilür
gafil başuñ agrısını beyni bilür
kolca kopuz götürüp elden ele ozan gezer
er cömerdin er nekesin ozan bilür
ileyüñüzde çalup eyden ozan olsun
azup gelen kadâñuzı tawnrı savsun
hânum hey begüm hey

dede korkut dilinden ozan eydür

avratlar dört dürlüdür
biris ev yapan sulpdur
birisi solduran sopdur
birisi tolduran topdur
birisi neçe söylerseñ bayagıdur

evvelki olan ev yapan sulbdur eve bir udlu konuk gelse er âdam evde olmasa anı yedirür içirür 'âzizler göndürür ol âyişe fâtıma soyıdur hânum anuñ bebekleri bitsün ocaguña ancılayın hâtun gelsin ikincisi soduran sopdur sabâhdanca yerinden örü durur elin yüzin yumadın tokuz bazlambanç ile bir küvlek yogurd gözler doyınca dıka basa yer elin bögrine urur eydür

bu harâb olası ere varaldan karnım toyup yüzüm gülmedi ayagum başmak burnım yaşmak görmedi n'olaydı bu er öleydi birine dahı varaydum umarımdan yahşı uyar olaydı der anuñ gibinüñ bebekleri bitmesün ocaguña ancılayın avrat gelmesün üçincisi tolduran topdur kuşlık uyhudan oyanur kalkar elin yüzin yumadın obanuñ ol ucından bu ucına bu ucından ol ucına kovlayu dig digleyü sabâhdan öyleye degince gezdi öyleden soñra evine geldi gördi kim ogrı köpek yiğe tana evini biribirine katmış koñşularına çagırur ki kız zelhe zübeyde ürüveyde ayna melik kutlu melik ölmege yitmege getmemişdüm yatacak yerüm bu harâb olasıdur n'olaydı benüm evüme bir lahza bakayduñuz koñşı hakkı tañrı hakkı deyü söylerler dedi bunuñ gibinüñ hânum bebekleri bitmesün oceguña bunuñ gibi avrat gelmesün dördincisi neçe söylerseñ bayagıdur kaçan yazdan yabandan bir udlu konuk gelse er âdam evde olsa eri dese tur avrat etmek getür biz de yeyelüm konukda yesün dese avrat eydür

un yok bu yıkılacak evde elek yok deve degirmenden gelmedin der elin götüne urur ne gülerse söylerse birini kulagına koymaz ol nûh peygâmberüñ eşegi aslıdur andan dahı saklasun ocaguña anuñgibi avrat gelmesün