Tâmât/Bilmem Kiminçün Ağlarım?

Bilmem kiminçün aglarım?

Seyre daldıkça cihânı dîde-i hayret-verim
Yâda akseyler hayâl-i hâl-i sevdâ-perverim
Mağrib-i sevdâ olunca hâver-i aşk-âverim
Encüm-i aşk-ı melâl-efzâ-yı hande ahterim
"Ağlarım ammâ niçin bilmem kiminçün ağlarım'?!


Arzedince rûy-ı pertev-bârını mihr-i münîr
eyz-i âlem-tâbdan olmaz mı âlem müstenîr?
Böylece oldukça mağrûk-ı safâ bâlâ vü zîr
Nâle-i samt-ı tulû '-ı mihr olunca gûş-gîr
"Ağlarım ammâ niçin bilmem kiminçün ağlarım!?”


Eyliyorken âfitâb-ı âlem-ârâ ihticâb
Garbda bin reng-i hüzn-efzâ alır her bir sehâb
Seyrederken levha-i âfâkı ben bî-ıztırâb


Hâl-i kasvet-bahşı eyler gönlümü kasvet-meâb
"Ağlarım ammâ niçin bilmem kiminçün ağlarım!?”


Nerde manzûr olsa bir hâif celâl-i hîç hiç
Kimde görsem tâb-perver bir kelâl-i hîç hiç
Nerde görsem hande-âver bir melâl-i hîç hiç
Zulmet-i leyl içre görsem bir hayâl-i hîç hiç
"Ağlarım ammâ niçin bilmem kiminçün ağlarım!?”