Efendiler, Erzurum Kongresi 14 gün devam etti. Muhassala-i mesâisi, tespit ettiği nizamnâme ve bu nizamnâme muhteviyâtını ilân eden beyannâmedeki münderecâttan ibarettir.
Bu nizamnâme ve beyannâme muhteviyâtından, zaman ve muhîtin istilzam ettirdiği birtakım tâlî ve sûrî mütâlaat ve mülâhazât-ı zâide tayy olunarak tetkik olunursa, birtakım esaslı ve şümûllü prensiplere ve kararlara dest-res oluruz.
Müsaade buyurursanız, bu prensiplerin ve kararların bence, daha o zaman nelerden ibaret telâkki edilmiş olduğunu işaret edeyim:
- Hudûd-ı milliye dahilinde bulunan bi’l-cümle aksâm-ı vatan bir küldür. Yekdiğerinden infikâk kabul etmez (Beyannâme, madde 6. Nizamnâme, madde 3’ün tafsilâtı. Nizamnâme ve beyannâmenin birinci maddeleri mütâlaa ve tetkik buyurulsun).
- Her türlü ecnebi işgal ve müdahalesine karşı ve Osmanlı Hükümeti’nin inhilâli hâlinde millet, müttehiden müdafaa ve mukavemet edecektir (Nizamnâme, madde 2 ve 3, beyannâme, madde 3)
- Vatanın ve istiklâlin muhafaza ve temînine hükümet-i merkeziye muktedir olamadığı takdirde, temîn-i maksat için bir hükümet-i muvakkate teşekkül edecektir. Bu hükümet heyeti, millî kongrece intihap olunacaktır. Kongre mün’akid değilse, bu intihâbı Heyet-i Temsiliye yapacaktır (Nizamnâme, madde 4, beyannâme, madde 4).
- Kuvâ-yı milliyeyi âmil ve irâde-i milliyeyi hâkim kılmak esastır (Beyannâme, madde 3).
- Anâsır-ı Hıristiyaniye’ye hâkimiyet-i siyasiye ve muvazene-i ictimâiyemizi muhil imtiyâz ita olunamaz (Beyannâme, madde 4).
- Manda ve himaye kabul olunamaz (Beyannâme, madde 7).
- Meclis-i millinin derhal ictimâını ve icrâât-ı hükümetin Meclis’in murakabesine vaz’ını temîn etmek için çalışılacaktır (Beyannâme, madde 8).
Bu prensipler ve bu kararlar muhtelif şekillerde görülmüşlerse de asla mahiyet-i asliyelerini değiştirmeksizin, imkân-ı tatbik bulmuşlardır.
Efendiler, biz kongrede hulâsa ettiğim bu kararları ve bu prensipleri tespite çalışırken, Sadrazam Ferit Paşa da ajanslarla birtakım beyânât neşrediyordu. Bu beyânâta, sadrazamın, milleti jurnali dense sezâdır. 23 Temmuz 335 tarihli ajansla, dünyaya şunu ilân ediyordu: “Anadolu’da iğtişâş zuhûr etti. Kanun-ı Esasî’ye muhâlif olarak Meclis-i Mebusan namı altında ictimâât vuku buluyor. Bu hareketin, memûrîn-i mülkiye ve askeriye tarafından men’i icap eder.”
Buna karşı icap eden tedâbîr alındı ve Meclis-i Mebusan’ın ictimâa daveti talep olundu (Vesika: 39).
Ağustos’un yedinci günü kongre ictimâına hitam verirken, kongre heyetine:
“Esaslı mukarrerât ittihâz olunduğunu ve cihana milletimizin mevcudiyet ve birliğinin gösterildiğini” söyledim ve “tarih, bu kongremizi ender ve büyük bir eser olarak kaydedecektir” dedim (Vesika: 40).
Sözlerimde isabetsizlik olmadığını, zaman ve hâdisâtın isbât etmiş olduğuna kaniim, Efendiler.
Erzurum Kongresi, nizamnâme mûcibince bir Heyet-i Temsiliye teşkil etmişti.
Cemiyetler Kanunu’na tevfîkan ilmühaber itası zımnında, Erzurum vilâyeti makamına verilen 24 Ağustos 335 tarihli beyannâmede, Heyet-i Temsiliye azasının isim ve hüviyetleri, şu suretle mündericti:
Mustafa Kemal Paşa |
Sâbık Üçüncü Ordu Müfetişi, askerlikten müstafi |
(Vesika: 41)
Efendiler, istitrâd kabîlinden şunu arz edeyim ki bu zevât hiçbir vakit bir araya gelip birlikte çalışmış değillerdir. Bunlardan İzzet, Servet ve Hacı Musa Beyler ve Sadullah Efendi hiç gelmemişlerdir, Raif ve Şeyh Fevzi Efendiler, Sivas Kongresi’ne iştirak etmişler ve onu müteakib biri Erzurum’a, diğeri Erzincan’a avdet ederek bir daha iltihak eylememişlerdir. Rauf Bey ve Sivas Kongresi’nde iltihak eden Bekir Sami Bey İstanbul’da Meclis-i Mebusan’a gidinceye kadar, beraber bulunmuşlardır.