Tâmât/Güzel Bir Rü'ya

Güzel bir Rü'yâ

Gûyâ ki dem-i bahâr gelmiş
Avân-ı safâ-nisâr gelmiş
Dünyada nişîmenim çemenmiş
Üşkûfelerim de yâsemenmiş
Bir sâhil-i neşve-zâda durdum
Bir cây-ı safâ-fezâda durdum
Mahzûn u melûl cihâna baktım
Bir kerre de âsümâna baktım
Etrafımı sarmış almış eşcâr
Âgûşuma serpilirdi ezhâr
Şiddetle eserdi bâd-ı tâze
Eşcâr gelirdi ihtizâze
Bir yanda kucaklaşırdı eşcâr
Bir yerde uzaklaşırdı eşcâr
Gökler gibi yer parıldıyordu
Cûlar taşarak şarıldıyordu

Göklerde şihâb olurdu tâir
Yerlerde feriştelerdi sâir
Pertev saçarak gelirdi hurşîd
Dünyâlara serpilirdi hurşîd
Envâr dökerdi hâk-dâne
Elvân saçılırdı âsümâne
Birden ateşe dalardı âlem
Hurşîd yarıldı derdi âdem
Gûyâ ki nüzûl eder melâik
Yâhut ki suûd eder mehâlik
Bir velvele-i azâb içinde
Bin nâle-i ıztırâb içinde
Bir fikr-i safâ-meâle daldım
Emvâc-ı hayâl içinde kaldım
Birdenbire âh yârı gördüm
Ol dilber-i cân-şikârı gördüm
Sevdâlı bulutlara bürünmüş
Pertevler ile bana görünmüş
Gûyâ ki muhabbet-i mücessem!
Rûyunda safâ-yı dil müressem!

Karşımda hafif hafif gülerdi
Gâyetle zarif zarif gülerdi
Pertev dökülür dudaklarından
Hurşîd düşer yanaklarından
Âlem kızarır melâhatinden
Eflâk yanardı humretinden
Saçlar dağınıktı bir elinde
Bir ebr-i safâ-bâr belinde
Gûyâ ki ziyâ tecessüm etmiş
Yâhut ki semâ tebessüm etmiş
Bir lâhzada titretir cihânı
Bir nazrada oynatır cihânı
Bir gamzesi bin şihâbı muhtır
İndimde melek melek bu mehdir
Bir nûr mu bu semâdan inmiş!
Hayret! Ne kadar da dil-nişînmiş!
Pîşimde bu dil-rübâ tecellî
Ettikçe bulurdu can tesellî
Oldukça da rû-nümâ bu hâlet
Kalsın mı dil-i safâda tâkat

Bin hâl o dem tahayyül ettim
Ol şûha biraz temâyül ettim
Tâ yanına dek takarrüb ettim
Yerden sürüne sürüne gittim
Âgûşuna atlamaktı fikrim
Esrârını anlamaktı fikrim
Gördü beni de tevahhuş etti
Peygûle-i ihtifâya gitti!
Birdenbire cûybâra girdi!
Yaldız saçarak 'amâka erdi
Heyhât! Gurûb ederce gitti
Etrafta da sürûr bitti!
Aşk âlihesi ne işve-perver!
Sevdâ meleği ne şanlı dilber!
Bir lerziş ile olunca bîdâr
Bildim ki hayâl imiş o dildâr