Muhterem Efendiler, Anadolu ortasında ika’ olunan dahilî isyanların Yunan ordusu karşısında bulunan kuvvetlerimiz ve tertibâtımız üzerinde yaptığı su-i tesirât, düşmanlarca me’mûl netâyici vermedi. Müdafaa kuvvetlerimiz üzerinde doğrudan doğruya müessir olarak, cephemizi yıkmaya ma’tûf harekâtla beraber, cepheye yakın mıntıkalarda da ahaliyi kıyâm ettirmek, düşmanların ehemmiyet verdikleri bir mesele idi. İstanbul, bu hususta, öteden beri çalışmakta idi. Zeynel Abidin partisinin Konya ve havalisinde vukuuna vasıta olduğu isyankâr harekât, nihayet 336 senesi Teşrinievvel’i bidayetinde zuhûr etti.
Delibaş namında, bir şakî beş yüz kadar asker firârisini başına topladı. 2/3 Teşrinievvel 336 gecesi Çumra’yı bastı. 3 Teşrinievvel sabahı da Konya’yı işgal ve hükümete vaz’-ı yed etti. Konya Valisi bulunan Haydar Bey ve Kumandan Avni Bey (Mebus Avni Paşa’dır) Konya’da mevcut cüz’î miktarda asker ve jandarma ile Alâettin Tepesi’nde usâta karşı şâyân-ı tezkâr bir kahramanlıkla müdafaada bulundular. Fakat usâtın kesretine ve her taraftan muhâcemâtına karşı usât eline düştüler.
Aynı günlerde Beyşehri ve Akşehir kazalarında da berâ-yı vazife dolaşan askerî heyetlerimiz oralardaki usât tarafından ifa-yı vazifeden men’ olundu. Ilgın kazasının Çekil karyesi civarında toplanan üç yüz kadar usât da nasihat için giden heyete ateş etti. Konya cenubunda Karaman kazasında da âsiler tecemmu’a başladı. Sultaniye, âsiler eline düştü. Efendiler, bu isyan hareketlerine karşı, Afyonkarahisar’dan ve Kütahya’dan sevk ettiğimiz Derviş Bey (Kolordu Kumandanı Derviş Paşa’dır) kumandasındaki kuvvetler Konya şimalinde, Meydan istasyonu civarında usâtla temas etti. Ankara’dan da bir süvari alayı ve bir cebel topu ile o zaman Dahiliye Vekili bulunan Refet Bey kumandasında sevk olunan kuvvet, Meydan istasyonundan ilerleyen Derviş Bey kuvvetiyle birleşti. Adana cephesinden de bir kuvvet Karaman’a tevcîh olundu.
Konya üzerine hareket eden kuvvetler, usât ile birkaç müsaademeden sonra 6 Teşrinievvel 336’da Konya’yı usâttan kurtardı. Oradan kaçan usât, Koçhisar, Akseki ve Bozkır ve Manavgat istikametlerine gittiler.
Diğer bir kısım usât da Afyonkarahisar’la Konya arasında, Kadınhan ve Ilgın’ı işgal ettiler. Bu mıntıkaya da Garp Cephesi ’nden Kaymakam Osman Bey kumandasında bir kuvvet gönderildi. Osman Bey müfrezesi Ilgın, Kadınhan, Çekil ve Yalvaç’ı te’dîb etti. Cenuptan gelen kuvvetimiz Karaman’ı kurtardı. İsyan mıntıkasında, usâtı tenkîle muvaffak olan kuvvetlerimiz, Bozkır, Seydişehri ve Beyşehri’ni de usâttan tathîr etti. Her tarafta, usât döküntüleri kısmen bize dehâlet ettiler, kısmen de Antalya ve Mersin istikametlerine firâr ettiler. Delibaş, Mersin mıntıkasında Fransızlara iltica etti.
Muhterem Efendiler; Yeşilordu teşkilâtından bahsederken, izah etmiştim ki kuvvet teşkilinde mütehâlif iki nokta-i nazar müsaademeye başlamıştı. Bizim takip ettiğimiz, muntazam ordu teşkili fikrine muârız olarak, “milis” diyebileceğimiz bir nev’î teşkilât fikrine, umumî bir cereyân vermeğe çalışılıyordu. Reşit, Ethem ve Tevfik biraderler, Kütahya civarında, Kuvâ-yı Seyyare namı altında ellerinde bulunan kuvvete istinâden, bu cereyânın başında ve hararetli bir surette çalışıyorlardı.