Türk milletinin kalbinden, vicdanından sânih ve mülhem olan en esaslı, en bâriz arzu ve iman ma’lûm olmuştu: Kurtuluş!..
Bu kurtuluş feryâdı, Türk vatanının bütün âfâkında aks-endaz olmakta idi. Milletten, başka istîzâhatta bulunmaya mahal yoktu. Artık, bu arzuyu ifade etmek kolaydı. Nitekim Erzurum ve Sivas Kongrelerinde arzu-yı millî tebellür ettirilmiş ve ifade olunmuştu.
Bu kongreler esâsâtına sadık olduklarını beyan ettikleri için milletçe vekil intihap edilen zevât, her şeyden evvel bu esâsâta merbût zevâttan ve bu esâsâtı ilân eden cemiyete nisbetini gösterir unvanda bir grup yapacaktı: “Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Grubu”... İşte bu grup, teşkilât-ı milliyeye ve dolayısıyla millete müsteniden her nerede olursa olsun, milletin mukaddes âmâlini cesaretle ifade ve müdafaa edecekti.