Nutuk/16. bölüm/Türkiye Cumhuriyeti riyâsetine Türkiye Büyük Millet Meclisi müttefikan beni seçti

Ondan sonra, Reisicumhur intihâbı için Meclis’in reyine mürâcaat olundu. Toplanan ârânın neticesini, makam-ı riyâsette bulunan, İsmet Bey, heyet-i umumiyeye şu suretle tebliğ eyledi:

“Türkiye Cumhuriyeti Riyâseti için yapılan intihâbat ârâsına, yüz elli sekiz zat iştirak eylemiş ve Cumhuriyet riyâsetine yüz elli sekiz aza müttefikan Ankara Mebusu Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerini intihap eylemişlerdir.”

Efendiler, bunu müteakib, Meclis’e vuku bulmuş olan ma’rûzâtım zabıt ceridelerinde mütâlaa olunmuştur. Ancak tarihî bir hatıranın ihyâsı için, müsaade ederseniz, o beyânâtımı burada da aynen tekrar edeyim:

“Muhterem Arkadaşlar, mühim ve cihanşümûl hâdisât-ı fevkalâde karşısında muhterem milletimizin teyakkuz ve intibâh-ı hakikîsine bir vesika-i kıymettar olan Teşkilât-ı Esasiye Kanunu’muzun bazı maddelerini tavzîh için encümen-i mahsus tarafından heyet-i celîlenize teklif olunan kanun lâyihasının kabulü münasebetiyle Türkiye Devleti’nin; zaten cihanca ma’lûm olan, ma’lûm olması lâzım gelen mahiyeti, beynelmilel maruf unvanıyla yâd edildi. Bunun icâb-ı tabiisi olmak üzere, bugüne kadar doğrudan doğruya Meclis’in riyâsetinde bulundurduğunuz arkadaşınıza ifa ettirdiğiniz vazifeyi Reisicumhur unvanıyla yine aynı arkadaşınıza, bu âciz arkadaşınıza tevcîh ediyorsunuz. Bu münasebetle, şimdiye kadar hakkımda izhâr buyurduğunuz muhabbet ve samimiyet ve itimâdı bir defa daha göstermekle yüksek kadirşinaslığınızı isbât etmiş oluyorsunuz. Bundan dolayı heyet-i celîlenize bütün samimiyet-i ruhiyemle arz-ı teşekkürât ederim.

“Efendiler, asırlardan beri şarkta mağdur ve mazlum olan milletimiz, Türk milleti, hakikatte meftûr olduğu hasâilden muarra telâkki ediliyordu.

“Son senelerde milletimizin fiilen gösterdiği kabiliyet, istidat, idrâk, kendi hakkında su-i zanda bulunanların ne kadar gafil ve ne kadar tetkikten uzak zevahirperest insanlar olduğunu pek güzel isbât etti. Milletimiz hâiz olduğu evsâf ve liyakatini hükümetinin yeni ismiyle, cihan-ı medeniyete daha çok sühûletle izhâra muvaffak olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti, cihanda işgal ettiği mevkie lâyık olduğunu âsâr ile isbât edecektir.

“Arkadaşlar, bu müessese-i âliyeyi vücuda getiren Türk milletinin son dört sene zarfında ihrâz ettiği zafer, bundan sonra da birkaç misli olmak üzere tecelliyâtını gösterecektir. Âcizleri mazhar olduğum bu emniyet ve itimâda kesb-i liyakat etmek için pek mühim gördüğüm bir noktadaki ihtiyacı arz etmek mecburiyetindeyim. O ihtiyaç, heyet-i âliyenizin şahsım hakkındaki teveccüh ve itimâdının ve müzaheretinin devamıdır. Ancak bu sayede ve Allah’ın inayetiyle şahsıma tevcîh buyurduğunuz ve buyuracağınız vezâifi hüsn-i ifaya muvaffak olabileceğimi ümit ederim.

“Daima, muhterem arkadaşlarımın ellerine çok samimî ve sıkı bir surette yapışarak, onların şahıslarından kendimi bir an bile müstağni görmeyerek çalışacağım. Milletin teveccühünü daima nokta-i istinâd telâkki ederek hep beraber ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mes’ûd, muvaffak ve muzaffer olacaktır.”

Efendiler, Meclis’çe Cumhuriyet kararı 29/30 Teşrinievvel 1923 gecesi saat 8.30’da verildi. On beş dakika sonra, yani 8.45’te Reisicumhur intihap olundu. Keyfiyet aynı gece bütün memlekete tebliğ ve her tarafta gece yarısından sonra, yüz bir pare top endaht edilerek ilân olundu.

İlk kabinenin, İsmet Paşa tarafından teşkil edildiği ve Meclis Riyâseti’ne Fethi Bey’in intihap olunduğu malûmdur.