Reis, bundan sonra müzakerenin kifayetini reye koymuş. Müzakere kâfi görüldükten sonra birtakım takrirler okunmuş. Bu takrirlerden Kemalettin Sami Paşa’nın takriri kabul olunmuş. Bu takrir muhteviyâtına göre ben, Reis-i Umumî sıfatıyla meselenin halline heyet-i umumiye tarafından tevkil ve memur ediliyorum.
Müzakerenin cereyânı esnasında Çankaya’da ikametgâ-hımda bulunuyordum. Kemalettin Sami Paşa’nın takririnin kabul edilmesi üzerine, ictimâa davet edildim. İçtima salonuna girer girmez doğru kürsüye çıktım ve şu kısa mütâlaa ve teklifi dermeyan ettim.
“Efendiler! Dedim, Heyet-i Vekile intihâbında teşettüt-i efkâr hâsıl olduğu anlaşılmıştır. Bana bir saat kadar müsaade buyurun. Bulacağım suret-i halli arz ederim.”
Reis Fethi Bey, teklifi reye koydu. Kabul olundu.
Efendiler, bu bir saat zarfında icap eden zevâtı Meclis’teki odama davet ederek onlara 28/29 Teşrinievvel gecesi hazırladığım teklif-i kanunî müsveddesini gösterdim ve müdâvele-i efkâr ettim.