Kütahya’da Derlenen Memorat Örnekleri Üzerine İnceleme/Şekil ve Aktarım Özellikleri
2. Şekil ve Aktarım Özellikleri
İncelenen memoratların tamamı nesir şeklindedir. Bir paragraftan oluşabildiği gibi birkaç cümleden ibaret örnekler de mevcuttur. Memoratların uzun ya da kısa olmasını belirleyen unsurlar farklıdır. “Tıpkı efsaneler gibi memoratlar da yer alıp malzemesini oluşturdukları konuşma biçimine göre şekillenirler. Bir başka ifadeyle memoratlar anlatılarak icra edildikleri bağlamda yer alan temel unsurlar olan anlatan ve dinleyen konuşma yoluyla kurduğu ilişki, konuşma biçiminin yanı sıra kişisel ve geleneksel özelliklerden kaynaklanan pek çok unsurdan etkilenerek şekillenirler.” (Çobanoğlu, 2003: 42) Olayı yaşayan kişinin aktarımı daha uzun ve ayrıntılıdır. Duyan kişinin aktarımı daha kısa ve nettir. Anlatılan ortam, dinleyici kitlesi, anlatma zamanı da memoratların uzunluk ve kısalığının belirlenmesinde etkili olduğu gözlenmiştir.
Tür, ortama ve sohbet konusuna uygun her yerde ve her zaman anlatılabiliyor olmasına rağmen anlatım zamanı, mekânı ve dinleyici kitlesi memoratların daha uzun ya da daha kısa olmasını belirleyen faktörler arasında görülmüştür. Örneğin, gece saatlerinde kaynak kişiler memorat paylaşımında bulunmak istememiş, ya da olaydan kısaca bahsetmişlerdir. Bunun en belirgin sebebi de memoratlara konu olan olayların neredeyse tamamının gece saatlerinde yaşanmasıdır.
Demonik varlıkların gece karanlığında daha aktif olmaları (Beydili, 2015:162) onlarla temas halinde olan kişilerin aynı olayı tekrar yaşama endişesi, gece karanlığının yarattığı bilinmezlik ve korku anlatıcıları tedirgin etmiştir.
En önemli özelliği inanç olan anlatıya karşı, dinleyici kitlesinin sorgulayıcı bir tavır sergilemesi de anlatının daha yüzeysel olmasını ya da inandırmak için farklı örneklerle desteklenmesine sebep olmuştur. Bağlamında ve doğal ortamında derlenen memoratlarda dinleyici kitlesi, kendi kültürel belleğinde, anlatılan memoratın içeriğine dair bir tecrübeye sahipse olay içerisindeki olağanüstülüğü kabullenmede zorlanmamaktadır. Ufo ve uzaylı gibi kültürel bellekte tecrübe kaydı yoksa dinleyicilerin tepkileri, nükteleri hatta” rüya mı gerçek mi” diyerek doğruluğunu sorguladıkları gözlemlenmiştir. Bağlam merkezli derlenen memoratlarda görülen bu özelliğin de anlatının hacmini etkilediği görülmüştür. Yapay ortamda karşılıklı görüşme yöntemiyle derlenen memoratlarda, doğal ortamı görme imkânı olmadığından sadece anlatıcının olay karşısındaki hislerini görmek mümkün olmuştur. Yapay ortamda elde edilen memoratlar bağlamında derlenen örneklere nazaran daha kısa ve yüzeysel kalmıştır. Memorat-mekân ilişkisi anlatının hacmini etkilemiştir.
İnsan davranışları belli bir fiziksel çevrede meydana gelmesi sebebiyle insanı etkileyen pek çok şey belli bir mekânla birlikte anlam kazanmaktadır (Güleç Solak, 2017: 15; Göka, 2001: 24). Yaşanılan olayların gerçek mekânında derlenmesi, kaynak kişilerin anlatıya dair daha fazla ayrıntıyı hatırlamasını ve hislerini daha yoğun bir şekilde ifade etmesini sağlamıştır. İçinde yaşayanların geleneklerini, kültürlerini, değerlerini, yargılarını, dünya görüşlerini ileten ve etkileyen yaşayan ve yaşatan bir değer dizgesinin karşılığı olan mekânın, memoratlarda hacmi etkileyen önemli hususlardan biri olduğu görülmektedir (Aça, 2018: 6).
Derlemeci ile anlatıcı arasındaki kişisel bağ da değişken bir yapıya sahip olan anlatı türünün hacmini etkilemiştir. Anlatıcının tanıdığı ve güvendiği ya da güvendiği kişiler vasıtası ile aktarımda bulunduğu memorat örnekleri daha ayrıntılı ve hacimlidir. Soyut varlıklar ile ilgili kişisel tecrübesini paylaşan ama bu paylaşımların kullanıma dair şüphe duyan ya da kaynak kişiler aktarımlarında daha temkinli ve kısa yollu anlatımı tercih etmişlerdir. KK-17, KK-30, KK-25, KK-26’nın aktarımları bu şekildedir. (KK26 aktardığı bilgileri kendi tecrübe etmiş olmasına rağmen bunu belirtmeye çekinmiş ve bu şekilde ifade edilmesini istemiştir). Kütahya’da derlenen memoratların hacmi belirtilen unsurlara bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.
İncelenen memoratların aktarımlarında, sözlü anlatı geleneğine uygun sade ve yalın bir dil kullanılmıştır. Kaynak kişilerin eğitim düzeyi anlatı dilini etkilemiştir. Örneğin, ilkokul mezunu olan KK-1, KK-5, KK-17, KK-25, KK-26, KK-30 numaralı kaynak kişiler olayları daha sade ve ayrıntıya girmeden, kısa olay örgüsüyle anlatmayı tercih ederken üniversite mezunu olan KK-2, KK-6, KK-7, KK-29 numaralı anlatıcılar daha net ifadelerle ve ayrıntılı olarak aktarımda bulunmuşlardır.
Olayı bizzat yaşayan kişinin memorat aktarımında korku ve heyecan duygusu ağır basmaktadır. Duyan kişinin aktarımında ise olayı karşı tarafa bildirme, nasihat etme ve ders verme duygusunun ağır bastığı didaktik bir anlatım tarzı görülmektedir. Tecrübe ettiğini anlatan ya da duyduğunu anlatan kişilerin memorat aktarım üslupları farklıdır.
Olağanüstü kişisel tecrübeleri içeren memoratlar, olayı duyan ya da yaşayan herkes tarafından anlatılıyor olmasına rağmen, yörede derlenen anlatı örnekleri, diğer sözlü anlatı türlerinde olduğu gibi daha çok kadınlar tarafından aktarılmıştır. Ayrı bir tür olarak görülmeden evvel efsanelerin içerisinde değerlendirilen memoratların efsanelerden ayrılan en önemli özelliği kişisel ferdi bir tecrübeye dayanmasıdır. Bu özelliğine bağlı olarak, tecrübeyi yaşayan ya da yaşayandan duyan herkes anlatabilmektedir. Türe has özel anlatıcılar ve belli bir dinleyici kitlesi türün yaşatıldığı pek çok bölgede olmadığı gibi çalışma sahasında da bulunmamaktadır. Olağanüstü varlıklarla ilgili kişisel tecrübelerin anlatımlarından oluşan memoratların başında ve sonunda kalıp sözler bulunmamakla beraber icra esnasında anlatıcının kendini inandırma amaçlı kullandığı her anlatıda farklılaşabilen, “Ben bu olayı sıklıkla yaşıyorum”, “...yaşamadan önce hissediyorum”, “...bana anlatmıştı” ,“…’dan kendi kulağımla duydum”, “gözümle gördüm ya da hepimiz gördük” , “rüya değildi, gerçekten gördüm” şeklinde ifadelere yörede derlenen memorat örneklerinde rastlanmıştır. Bu tür kalıp ifadeler aynı zamanda nakle dayalı efsanelerle tecrübeye dayalı memoratlar arasındaki aktarım özelliği farkını da yansıtmaktadır.