Yörük Kervanı
Esgiden aşiretler deveyle yolculuk yaparlardı. Antalya’dan çıkar yaylaya, yayladan gış geldi mi geri gedellerdi.
Bi aşiret Gıreli’nden çıkmış, geri Antalya’ya gidiyormuş. Ani bir gış basdırmış. Göl buz donmuş. Üzerine de gar yağmış. Dümdüz bi ova olmuş. Aşiret, hayvanıyla, devesiyle yola düşmüş, ovanın orta yerinden Gıreli’nden Yeşildağ istikametine basdırmış. Aşşağı sahile gidiyor gayrı. Yeşildağ’a varmış, durmuş. Adamlar sormuşlar:
“Sen nereden geldin buraya yav?”
“Ben bu ovadan geldim.” demiş kervancı.
“Yav gardaşım, burası göl. Sen nasıl geldin? Bunun altı su.”
“Yok yav, su ne arasın? Ben bu ovadan geldim.”
Dönmüşler, gölün buzunu gırmışlar. Bakmışlar, hakkaten buzun altında su var. Adam şaşırmış galmış.
“Bu gadar hayvan haşat, adam, hayret nasıl gırılmadı? Ben nasıl geldim?” demiş.
Hemen o anda devenin birini gurban etmiş. Kesmiş, gölün üsdüne ganını akıtmış
Kaynak: Ayva, Aziz (2007). "Beyşehir Gölü Üzerine Anlatılan "Göl Üzerinden Yürüyerek Geçme" Motifi Üzerine" (PDF), 76. Millî Folklor. s. 191-201.
|