Terkîb-i Bend (Üçüncü Bend)


Hoş gûşe-i zevk idi safâ ehline ‘âlem
Bir hâlle sürseydi eger ‘ömrini âdem

Sıhhat sonı derd olmasa vuslat sonı hicrân
Nûş âhiri nîş olmasa sûr âhiri mâtem

Bu ‘âlem-i fânîde safâyı ol eder kim
Yeksân ola yanında eğer zevk u eğer gam

Dâ’im ola hem-sohbet-i rindân-ı kadeh-nûş
Varın koya meydâna eger pîş ü eğer kem

Sûfî ki safâda geçinür mâlik-i dînâr
Bir dirhemini alsan olur hâtırı derhem

Zâhir bu ki âhir yeri hâk olsa gerekdür
Ger dirheme muhtâc ola ger mâlik-i dirhem

Mey sun bize sâkî içelüm rağmına ânın
Kim cehli ile bilmediği yirden urur dem

Her münkir-i keyfiyyet-i erbâb-ı harâbât
Öz ‘aklı ile Hakk’ı diler bulmağa heyhât