Tartışma:Yine Cânum Dimâğına İrişdi Ol Lezzeti-i Dôst
Kaynak
değiştirMustafa Güneş tarafından 1994 yılında İnönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde doktora tezi olarak sunulan Eşrefoğlu Rûmî ve Dîvânı çalışmasında, sayfa 201-202 (3 numaralı şiir). Divandaki şiirler 14. ya da 15. yüzyıla ait olduklarından, telif hakkı koruması yoktur. Mustafa Güneş'in doktora tezine YÖK Ulusal Tez Merkezi'nde "Eşrefoğlu" şeklinde arama yapılarak ulaşılabilir.-- İskenderBalas💬 19.08, 8 Şubat 2022 (UTC)
Günümüz Türkçesi ile anlamı
değiştirYine cânum dimâğına irişdi ol lezzeti-i dôst (Yine canıma, beynime Dost'tan lezzet hâsıl oldu)
Gerekmez iki cihân çün ele girdi fursat-ı dôst (Yine Dost ile zaman geçirmek nimetine sahip olundu, bu yüzden dünyâ âhiret bunun yanında gereksizdir)
Bana işbu müdde'iler niçe ta'n iderse itsün (Aşk ehli iddiası güden sahte âşıklar beni ne kadar kınarsa kınasın)
Hele şimdi hâsıl oldı bana bunda vuslat-ı dôst (Bana yine Dost'a kavuşmak hâsıl oldu)
Nireye kim bakarısam gözüme görinen oldur (Nereye baksam gözüme görünen O'dur)
Gelsün ol diyen ki yokdur bugün bunda rü'yet-i dôst (Bu dünyâ hayâtında Cenâb-ı Hakk'ı görmek gerçekleşmez diyenler gelsin görsün)
Basîret gözini açsun hakîkat nazarla baksun (Basîret gözü açılsın da hakîkati gören bakışla baksın)
Görsün ol ki niçe tolmış cihâna delâlet-i dôst (Dünyâ nasıl Dost'un işaretleriyle, delilleriyle dolmuş görsün o kişiler)
Eşrefoğlı Rûmî sana 'inâyet irişdi dôstdan (Eşrefoğlu Rûmî sana Dost'tan ilâhî yardım erişti)
Yidi iklîmine toldı temâmet muhabbet-i dôst (Allah sevgisi tamâmen yedi iklime doldu)
Kamu vahdet oldı kesret götürildi nûr u zulmet (Çokluk tamâmen birlik oldu, nur da karanlık da ortadan kalktı)
Tolu 'arş u ferş temâmet oldı anı görmez a'mâ (Arş ve Yeryüzü tamâmen Allah'ın vahdeti ile doldu, ama basîreti kapalı kör olanlar bunu göremez)
Meger Eşrefoğlı Rûmî gine kendüden varupdur (Eşrefoğlu Rûmî, Hakk'a yine kendisinden yola çıkarak ulaşabilir)
Halka bir ednâ kalupdur pes anundur işbu gavgâ (Halkın gözünde en aşağı mertebede görünmektedir, bütün bu çekişmeler bu yüzden olmaktadır)
Sözlük
değiştir- a'mâ = kör
- basîret = varlıkların hakîkatini görmek, beden gözüyle değil de kalbiyle her şeyin ne olduğunu görebilmek
- çün = -diği için
- dimağ = beyin
- Dost = Cenâb-ı Hak
- ednâ = en aşağı mertebe
- ferş = yeryüzü, Dünya gezegeni
- fursat = müsait zaman, uygun zaman, elden kaçırılmayacak faydalı hâl
- inâyet = yardım
- kamu = tamâmen
- kesret = çokluk, buradaki anlamı, Allah'ın varlığı dışındaki bütün varlıklardır
- müdde'î = iddia güden kişi demektir, buradaki anlamı, Allah aşkı iddiasında bulunan sahte âşıklardır
- niçe = nice, ne kadar
- pes = "bu yüzden", buradaki anlamı böyle, diğer anlamı "arka taraf" için bkz. Bir Gönül Deriçesinden Yine Bir Nur Oldı Peydâ
- rü'yet = Allah Teâlâ'nın zâtını görmek
- ta'n = kınamak
- vahdet = birlik, buradaki anlamı, Allah Teâlâ'nın birliğinin kâinatta müşâhade edilmesi, öyle ki kâinattaki çokluğun o kişinin nazarında yok olması ve her yerde Allah'ın birliğini müşâhede etmesi
- vuslat = kavuşma
- zulmet = karanlık