Târîh-i Kâh-ı Sürûr-âbâd Pâdişâh-ı ‘Adâlet-Unvân Der Kurb-ı Çamlıca-i Sagîr
Gülsitânlar zîneti kâşâneler pîrâyesi
‘Âleme sultân-ı mülkün şânı şâh-ı Cem-cenâb
Ya’nî Hân Mahmûd-ı ‘Adlî kim der-i ‘ulyâsına
Tâc u tahtın ‘arz eder şehler berây-ı intisâb
Sürme-dân-ı çeşm-i câna vaz’ eder bî-iştibâh
Gitse şâh-ı Isfahâna hâk-i pâyından türâb
Çıksa seyrâna rikâbında yürür İsfendiyâr
İnse bir câya semendin gezdirir Efrâsiyâb
Bir şeh-i tâbende-cândır ki nigîn-i saltanat
Gevher-i zâtıyla kesb itdi bu rütbe âb u tâb
Dîde-i tâc-ı şehî çeşm-i serîr-i husrevî
Görmemiş bu ana dek böyle şeh-i devlet-nisâb
Himmet-i şâhânesi makrûn-ı terfih-i ‘ibâd
Lutf u şefkat-perveri meşhûr-ı cümle şeyh ü şâb
İşte ez-cümle binâ edüp bu kasr-ı hurremi
Kalb-i nâsı eyledi leb-rîz-i şevk-i bî-hisâb
Bu Sürûr-âbâdı inşâdan murâdı ol şehüñ
Zevkını ‘âlem görüp ister ki olsun zevk-yâb
Nice olmaz şöhreti âfâka bu kasr-ı latîf
Nice seyrinden cihân etmez meserret iktisâb
Ben temâşâ kıldıgım anda sürûrumdan dedim
Tab’una sad bârekallâh ey şeh-i şevket-me’âb
Bulamaz bu resm-i nev-îcâdı ressâm-ı hüner
İhtira’-ı tab’-ı pâkündür senün bî-irtiyâb
Nevbahâr-ı şevk-i hüsnü sûret-i kasra koyup
Zâtuna mahsûs bir kâh eylemişsin intihâb
Bir nezâret bir ferah bir neş’e var tarhında kim
Ömrü artar artar âdemün seyr ile olur feyz-yâb
Cilve-ger âyîne-i câmında envâ’-ı safâ
Mürtesim reng-i nukûşında neşât-ı bî-hisâb
Bir sipihr-i şâd-mânî sanki bu kasr-i cedîd
Zât-ı Şâh anun derûnında misâl-i âfitâb
Medh-i evsâfında bu nüzhet-gehüñ ‘âciz kalur
Bir yere cem’ olsa yüz bin şâ’ir-i hâzır-cevâb
Zîb-i eyvân-ı şehîde Hakk edüp dâ’im seni
Taht-ı devletde kıla dil-hâhun üzre kâm-yâb
Vâsıfâ bir yaz ki târîhin pesend etsin gören
Yapdı zîbâ kasr-i şâhî dâver-i dârâ-cenâb 1226 (1811)
Kaynak: "Gedik, N. (2018). Tarih Düşürme Geleneğinin İzinde Üsküdar'ın Kaybolmuş Yapıları. 2, 245-307" (PDF). 11 Nisan 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Bu eser, başka bir eserin bilimsel olmayan metodlarla oluşturulmuş bir transkripsiyonu veya faksimilesi olup ana eserden bağımsız bir telif hakkı korumasına sahip değildir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'un işlenmiş eserleri tanımlayan 6. maddesine göre; henüz yayımlanmamış olan bir eserin ilmi araştırma ve çalışma neticesinde yayımlanmaya elverişli hale getirilmesi (ilmi bir araştırma ve çalışma mahsulü olmayan alelade transkripsiyonlarla faksimileler istisna olmak üzere) halinde oluşturulan eser telif korumasına tâbi olacaktır. Ancak bu eser kanunun gösterdiği istisna kapsamında olduğundan kamu malıdır. |