Recep Tayyip Erdoğan'ın 8 Haziran 2011 tarihli Elazığ mitinginde yaptığı konuşma

Hakkınızı helal edin. Geciktim. Bingöl bizi felaket kucakladı. Selam var size Bingöl’den.

Buradan tüm Elazığ’ı, Ağın’ı, Alacakaya’yı, Arıcak’ı, Baskil’i, Karakoçan’ı, Keban’ı, Kovancılar’ı, Maden’i, Palu’yu, Sivrice’yi oralarda yaşayan tüm kardeşlerimi hasretle selamlıyorum.

Biliyorum, Elazığ’da yaşayan Çemişgezekli kardeşlerim var, Pertekli kardeşlerim var, onlara da selamlarımı, sevgilerimi yolluyorum.

Bu coşkulu meydandan, Şark’ın efsanevi şehri, Doğu’nun incisi, aziz şehir El-Aziz’i selamlıyorum. Bu kardeşlik meydanından tekrar “Gakkoşlar”ı selamlıyorum.

Balakgazi’yi, Beyzade Hazretlerini, İmam Efendiyi, Tayyar Baba’yı, Arap Baba’yı hürmetle selamlıyor, Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.

Tabi bu vesileyle 22 Mart’ta Hakka uğurladığımız değerli kardeşim, yol arkadaşım AK Parti Elazığ Milletvekili Hamza Yanılmaz’a buradan bir kez daha rahmet diliyorum, mekanı cennet olsun diyorum. Hamza kardeşim, on yıllardır benim arkadaşım ve milletvekilliğinin yanı sıra Belediye Başkanı olarak da Elazığ’a büyük hizmetler vermişti. Ayrıca merhum Hamza kardeşimin de bir dönem Başkanlığını yaptığı Elazığspor bu yıl şampiyon olarak Bank Asya 1. Lig’e yükseldi. Elazığspor’un tüm yönetimini, teknik kadrosunu, sporcularını tebrik ediyor, kendilerine Bank Asya’da başarılar diliyorum.

Sevgili Gakkoşlar; Elazığ’ın, Harput’un öyle bir türküsü var ki insanın adeta yüreğine işliyor. “Dağlar dağımdır benim, gam ortağımdır benim. Söyletme çok ağlarım, dertli çağımdır benim.” İşte bugün Elazığ’a bir kez daha içimizi dökmeye geldik. Bir kez daha Elazığ’a derdimizi dökmeye, dertleşmeye geldik. Bizim Allah’tan başka, milletten başka dert ortağımız yok. Bizim şikayet merciimiz sizsiniz, biz sevincimizi de, neşemizi de sizlerle paylaşırız, hüznümüzü de, derdimizi de sizlerle paylaşırız. Biz gidip çetelere dert yanmayız. Biz gidip hukuk dışı odakların, karanlık odakların duvarlarında ağlamayız. Biz uluslararası çetelerin, küresel çetelerin kapısına gidip oralardan oy dilenmeyiz. Çünkü biz milletiz, milletin ta kendisiyiz. Biz sizinle bu yola çıktık, biz milletle bu yola çıktık, ancak ve ancak milletle yürürüz. Bizim kilimimizi millet dokudu, siz dokudunuz. Bizim hamurumuzu millet yoğurdu, siz yoğurdunuz. CHP’yi, MHP’yi, BDP’yi ulusalcı ve uluslararası çeteler yönlendirirken, AK Partiyi millet biçimlendirdi. Rotayı, istikameti siz çizdiniz. Dikkatinizi çekiyorum, sizin Allah’ınıza kurban.

Sevgili Gakkoşlar; şu Elazığ’a bu benim Başbakan olarak 8. gelişim. Uzak demedim, ücra demedim, Doğu’da demedim, Sivas’ın ötesinde demedim tam 8 kez Elazığ’a geldim. Peki MHP Genel Başkanı buraya kaç kez geldi? Acaba buranın yollarını bilir mi? Ah benim Gakkoşlarım, MHP’ye 12 Haziran’da ders vermeye var mısınız? 3 günümüz var, çok çalışacağız. 5-0’a var mıyız? Yine 5-0’a var mıyız? Sizin dilinize sağlık, elinize sağlık, yüreğinize sağlık. Bu inancınız, bu azminiz, bu gayretiniz evvel Allah bu işi getirir. CHP’nin eskisini, yenisini toplayın, şu Elazığ’a kaç kez geldiler? İşte ben CHP’ye, MHP’ye, BDP’ye gönül vermiş kardeşlerimin artık bunu sorgulamalarını istiyorum. Ne olur futbol takımı tutar gibi parti tutmanızı değil, hizmet ve eser siyaseti üreten partilere destek vermenizi istiyorum.

Elazığ’da deprem oldu değil mi? Depremin hemen anında buraya kim damladı? Söz verdiğimiz gibi anında bütün o binaları diktik mi? O konutları yaptık mı? Mobilyası, beyaz eşyalarıyla döşedik mi? Neden? Biz size sevdalıyız, biz aşığız size aşık, biz dertliyiz dertli. Farkımız bu. Çünkü biz sizi Allah için seviyoruz, Yaratan’dan ötürü seviyoruz. Ah benim Gakkoşlarım, biz Türk’üyle, Zaza’sıyla, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Gürcü’süyle ayırım yapmadık. Bir olalım dedik, beraber olalım dedik, iri olalım dedik, diri olalım dedik.Ve yaratılanı Yaratan’dan ötürü sevdik.

Şimdi bakın sevgili kardeşlerim, 12 Eylül halkoylamasında asla bir araya gelmeyecek partiler bir araya geldiler. CHP, MHP, BDP. Legal, illegal örgütlerle aynı hizada buluştular. Ne dediler Anayasa değişikliğine? “Hayır.” Hem Elazığ, hem Türkiye bu ittifaka gereken cevabı sandıkta verdi mi? Elazığ ne dedi? Yüzde 82 ile “Evet” dedi. Peki benim Elazığ’ım 12 Haziran’da da buna var mı? Aynı şekilde var mı? Size can kurban.

Kardeşlerim; bu statüko partileri sandıktan çıkan o sonucu hala okuyamadılar, milletin 12 Eylül’de verdiği mesajı hala anlamadılar. 12 Haziran öncesinde şimdi yine ittifak kurdular. Orcik gibi, orciği biliyorsunuz değil mi? Orcik gibi bu statüko partileri bir kez daha yan yana dizildiler. Biz ittifaktan bahsedince birileri ciddi şekilde bozuluyor. Biz CHP, MHP, BDP ittifak yaptılar deyince ne alakası var diyorlar. CHP’nin Hakkari mitinginde BDP’lilerin elinde ne vardı? CHP bayrağı vardı. Bir tane Türk bayrağı verebildiler mi ellerine? Peki Kılıçdaroğlu ne diyor? Şart da değil diyor. Peki Bahçeli’nin sesi çıktı mı? Çıkmadı. Bu ülkeye, bu bölgeye en büyük acıları yaşatan CHP, Hakkari’de BDP’yle kol kola, el ele miting yaptı. Bitmedi. Asıl Elazığ’da bu tescillendi. BDP’nin Elazığ İl Başkanıyla BDP’nin Eşbaşkanı arasındaki telefon konuşması internete düştü mü? Düştü. BDP’nin Elazığ İl Başkanı, AK Parti Elazığ’da bir kez daha 5-0 yapmasın diyor. Bakın çok enteresan, eğer CHP 1 milletvekili çıkaracaksa oyumuzu CHP’ye verelim diyor. Yok çıkaramayacak, MHP çıkaracaksa oyumuzu MHP’ye verelim diyor. Bu nasıl bir işbirliği, bu nasıl muhabbet Sayın Bahçeli, bu nasıl bir tezgah? Hani siz milliyetçiydiniz, hani nerede kaldı milliyetçiliğiniz? Böyle ilkesizlik, böyle tutarsızlık, böyle samimiyetsizlik olur mu? Ne olacak, Apo’yu ipten bunlar kurtarmadı mı? O zaman idam vardı bu ülkede. Ne oldular? Ecevit, Bahçeli, Yılmaz üçü altına imzayı koydular ve idamını ertelemek suretiyle kurtardılar.

Önceki gün MHP Genel Başkanı Diyarbakır’daydı. Açık söylüyorum çok sevindim. Sivas’ın ötesine geçmesini er geç sağladık hamdolsun.

Fakat Sayın Bahçeli neden BDP’ye tek kelime söyleyemedi? AK Partiye karşı kağıttan kaplan kesiliyor. BDP’ye karşı neden böyle kuzu oluyorsun? Sayın Bahçeli, CHP’nin Hakkari mitingine, oradaki işbirliğine, oradaki özerklik vaadine, orada Türk bayrağının miting meydanına sokulmamasına neden çıtın çıkmıyor? Sevgili Elazığlılar, bu bir tezgah. Kim var bu tezgahın içinde? CHP, MHP, BDP var. Başka kim var? İllegal örgütler var, emekli siyasetçiler, komplocu iş adamları var. Başka kim var? O malum medya kuruluşları, o malum yazarlar. Bitmedi. Bazı malum uluslararası yayın kuruluşları var. Ama bu tezgahın karşısında AK Parti var, millet var. Bu oyunu millet bozacak. Elazığ inşallah bu tezgahı 12 Haziran’da bir daha 5-0’la altüst edecek. 12 Haziran’da Gakkoşlarım buna ne diyecek biliyor musunuz? Hortu çirpisinden ataş olmaz. Bunu diyecek. Ben sizde bunu görüyorum. Statüko partilerinden bu ülkeye hiçbir fayda gelmedi, gelmez. Onun için ben çok daha güçlü bir evet bekliyorum sizden. Oy pusulasının başında AK Parti var 1. sırada. Ampulün altına mührü basıyoruz inşallah.

Sevgili kardeşlerim; Elazığ’da eğitimden sağlığa, adaletten emniyete çok büyük yatırımlar gerçekleştirdik. Doğalgaz, adalet sarayı, Güney çevre yolu, havaalanı, bölünmüş yollar, sergi evleri, kültür sarayı gibi çok önemli yatırımlarımız oldu. Hatırlayın, 7 ay önce ben yine buradaydım. 7 Kasım’da Elazığ’a geldim ve burada Belediyenin önünde 36 farklı hizmet ve yatırımın açılışını yaptım. Kovancılar’da 1474 deprem konutunu sahiplerine teslim ettik. 5 ilköğretim okulu, 4 lise, 200 öğrenci kapasiteli bir pansiyon ve deprem bölgesindeki 11 köyde 11 derslik ve öğretmen lojmanını o gün Elazığ’a kazandırdık. Güzel de bir Belediye binamız oldu, hayırlı olsun inşallah. Ulaştırma yatırımlarımızı, özel sektör yatırımlarını resmi olarak açtık. Şimdi biliyorsunuz 6 Ocak 2005’te Harput’u Kültür Ve Turizm Koruma Ve Gelişim Bölgesi olarak ilan etmiştik. Elazığ’a bunun yeterli olmadığını biliyorum. Hazar Gölü, Hazarbaba Kayak Merkezi bu önemli, Hazar Baba Kayak Merkezi, müzeleri, dağları, türbeleri, yemekleri, musikisiyle Elazığ turizmden çok daha fazla pay almayı hak ediyor. Biz de bunu düşünerek 3 gün önce 5 Haziran’da Elazığ-Tunceli Fırat Havzasını Kültür Ve Turizm Koruma Ve Gelişim Bölgesi olarak ilan ettik. İnşallah Elazığ’daki turizm potansiyelini 5 katına çıkaracağız. Şu anda otel yatak kapasitesi 1000 civarında, biz bunu 20 bine yükselteceğiz. Şu anda yıllık turist sayısı 100 bin, bu sayıyı da önce 750 bin, ardından 1 milyona çıkartacağız. İnşallah bu süreçte 10 bin Elazığlı kardeşim de iş sahibi olacak.

Sağlık kampusu projemiz devam ediyor, buna hız kazandıracağız. Merkez Ulukent Mahallesinde 348 dönümlük bir arsayı bu iş için tahsis ettik, sağlık kampusu. Tüm projeler tamamlandı, onayları tamam, ihale süreci devam ediyor. İnşallah Elazığ’a 135 trilyon ile 400 yataklı bir genel hastane, 200 yataklı ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesi, 100 yataklı ruh sağlığı ve hastalıkları hastanesi ve 250 yataklı kadın doğum ve çocuk hastanesi kazandırıyoruz.

Kardeşlerim; Pelte Köprüsünü bu yılın yatırım programına koyduk, bunu yakından takip ediyorum. Bu ulaşım sorununu da inşallah en kısa sürede çözüm üreteceğiz.

Elazığ ilimize 2040 yılına kadar içme suyu temin edecek Hamzabey Barajı projesinin ihalesini gerçekleştirdik. En kısa zamanda temelini atacağız. Elazığ içme suyunun projesinin gerek baraj, gerek ishale hattı ve arıtma tesisi inşaatlarıyla birlikte 2013 yılında bitirerek hizmete almayı planlıyoruz. 2013, 2 yıl. İnşallah Elazığlı vatandaşlarımızı memba kalitesinde suya kavuşturacağız.

Değerli kardeşlerim; Elazığ’a çok önemli hizmetler kazandırdık. Bunlardan bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Eğitimde Elazığ’a 1248 derslik yaptık. 7 bin 957 bilgisayar gönderdik. Bizden önce bilişim teknolojisi yok muydu? Bizden önce iktidarda kim vardı? Bahçeli, MHP vardı. Sormak lazım bu MHP’li kardeşlerime, MHP’ye oy verenlere sorun. Kaç tane okul yaptınız şu Elazığ’a söyleyin deyin onlara. Kaç tane bilgisayar getirdi sorun. Bunlarda vizyon yok, hiçbir şey yok. Kardeşlerim, her öğrenciye ilköğretimde kitaplarını ücretsiz verdik mi? Ortaöğretimde verdik mi? Sevgili kardeşlerim, sosyal güvencesi olmayanlara ilköğretimde erkeklere 30 lira, kız öğrencilere 35 lira verdik mi? Ortaöğretimde erkek öğrenciye 45 lira, kız öğrenciye 55 lira verdik mi? 150 lira da evde anneye verdik mi? Erzak, yakıt verdik mi? Değerli kardeşlerim, üniversite öğrencilerine MHP ne veriyordu? 45 lira. Biz ne verdik? 240 lira. Fark bu.

Bitmedi. Şimdi okullardan karatahtayı kaldırıyoruz. Okullara akıllı tahtayı getiriyoruz. Akıllı tahta, nasıl? Bu akıllı tahtalar bilgisayar donanımlı olacak, internet ağıyla dünyaya bağlı olacak. Fakat bütün yavrularımıza, çocuklarımıza birer elektronik kitap vereceğiz, işte bu. Fakir-zengin ayrımı yapmayacağız, ücretsiz olarak vereceğiz. Ücretsiz bütün öğrencilere vereceğiz. Bunun içinde bütün dersler var. Ne diyorum biliyor musunuz? Yahu diyorum, Amerika’da George, Edward, Mary bu imkanlardan istifade ediyor da, benim Elazığ’ımda benim Gakkoş’um, Ahmet’im, Mehmet’im, Hasan’ım, Hüseyin’im, Akif’im, Ömer’im, Ayşe’m, Betül’üm, Fatma’m niçin bundan istifade etmesin, neden? Olur mu, bal gibi olur, işte bunu yapacağız, bunu yapıyoruz, bunu yapacağız.

Değerli kardeşlerim; Fırat Üniversitesinde 4 fakülte, 3 araştırma ve uygulama merkezi, laboratuar ve teknokent hizmete girdi, biz yaptık. Bahçeli neredeydi, niye yapmadılar? Biz yaptık.

Değerli kardeşlerim; bununla kalmadık. Sağlıkta, ah kardeşlerim, istediğin hastaneye gidiyor musun? İstediğin eczaneden ilacını alıyor musun? Kardeşlerim, Bahçeli’nin zamanında, MHP’nin zamanında ölülerimiz hastanede rehin, rehine kalıyor muydu? Kılıçdaroğlu zaten SSK Genel Müdürüyken anamızı ağlattı. Bunlar al birini vur birine, hiç birbirinden farkı yok. Onun zamanında da rehin-rehine, Bahçeli’nin zamanında da rehin-rehine. Hangi yüzle bunlar bizden oy isteyecekler soruyorum sizlere? Kardeşlerim, ne olur şu Elazığ’a hizmet edene oyunuzu verin. Eğer bu AK Parti Elazığ’a hizmet vermediyse vermeyin. Mukayese yapın. MHP, Elazığ’a bir şey getirdi mi? Eğitimde getirdi mi? Sağlıkta getirdi mi? Adalette getirdi mi? Ulaşımda getirdi mi? Enerjide getirdi mi? Barajlarda getirdi mi? CHP’ye gönül veren kardeşlerime de, MHP’ye gönül veren kardeşlerime de, BDP’ye gönül verenlere de anlatın bunları. Bizim güç kaybına tahammülümüz yok, daha güçlenerek gelmemiz lazım.

Sağlık hizmetleri için Elazığ’a ne kadar harcama yaptık biliyor musunuz? 109 trilyon. Şimdi gelecek olan proje sağlık kampusu ne kadar? 135 trilyon. İşte ben şimdi teferruatına girmeyeceğim. Bakınız biz iktidara geldiğimizde şu Elazığ’da devlet hastanelerinde kaç tane tomografi cihazı vardı biliyor musunuz? 1 tane, koskoca Elazığ’da 1 tane tomografi cihazı vardı. Biz bu sayıyı 4’e çıkardık. MR hizmeti verilmiyordu, MR cihazı yoktu. 2 tane modern MR cihazını Elazığ’a gönderdik. 39 adet diyaliz cihazı vardı koskoca Elazığ’da. Ah benim böbrek hastası kardeşlerim neler çektiler. Şimdi 117 diyaliz cihazı var. 3 tane 112 istasyonu vardı, 112 acil, hani şu aciller var ya, 3 tane vardı bunlardan. Şimdi 19 tane 112 acil var. Koskoca Elazığ’da kaç ambulans vardı biliyor musun benim Gakkoş’um? 5. Şimdi 26 tane ambulansımız var. Uzman hekim sayısı neydi biliyor musunuz? 144. Elazığ’a yakışır mı bu? Şimdi 282 uzman hekim var. Ebe, hemşire 849’du. Şimdi 1037. Hepinizin doktoru var mı? Aile hekiminiz var mı? Allah aşkına bunlar MHP’nin zamanında var mıydı? Ah kardeşlerim, işte mukayeseyi yapın, bunları anlatın, fark bu. AK Parti bir farkın eseridir.

Adalet hizmetlerinin daha iyi verilmesi için Elazığ Adalet Sarayını tamamladık. Geldim, burada açılışını yaptım, muhteşem bir Adalet Sarayınız var. Nasıl, gördünüz. Palu Adalet Sarayıyla ilgili proje çalışmalarımız sürüyor.

TOKİ’yle ilgili 6 bin 714 konut uygulaması başlattık. 2 bin 722’sini tamamladık, sahiplerine teslim ettik. Diğerlerinin inşası devam ediyor.

Ulaşımda biz gelene kadar ne kadar duble yol yapıldı biliyor musunuz? Şu Elazığ’da 33 kilometre bölünmüş yol yapıldı, 33 kilometre. Biz ne yaptık? 79 senede 33 kilometre yaptılar, biz 8 yılda 250 kilometre bölünmüş yol yaptık Elazığ’a. Farkımız bu.

Kardeşlerim; Elazığ Havaalanı iç ve dış hat gelen yolcu salonunu büyüttük. Diyarbakır yolu bağlantılı yeni terminal binasının projesi tamam, yapım ihalesini gerçekleştirdik, yakında inşallah inşaatına başlıyoruz. Elazığ Havaalanının 2002 yılında yolcu kapasitesi neydi biliyor musunuz? 46 bin. Şimdi 10 kat arttı, 470 bin.

Yolu olmayan, suyu olmayan köy kalmasın dedik. Ne kadar para gönderdik Elazığ’a biliyor musunuz? 94 trilyon para gönderdik.

Doğalgaz geldi mi? Ah benim Ayşe ablam ah, iniyordun 6 kat bodruma değil mi? Oradan kömürü alıyordun. Sıçanlar da var mıydı? Vardı. Çıkarıyorsun kömürü, bir odayı ısıtıyorsun. Kül var, koku var. Üzerinde de bir güğüm var suyu ısıtıyorsun veya kova var suyu ısıtıyorsun. Fakat şimdi kombinin düğmesine basıyorsun, bütün daire ısınıyor mu? Her an sıcak su var mı? Benim Elazığ’daki ablam, Batı’nın hanımlarından daha mı geri? Onun bu konfora ihtiyacı yok mu? Niye bizden öncekiler bunu yapmadı? Sayın Bahçeli niye yapmadı? Ey CHP niye yapmadınız? Hani bunlar ilericiydi ya? Bunlar gerici gerici. İnşallah daha iyi olacak.

Tarımda, Bahçeli 2002’de ne verdi buraya? 14 trilyon. Biz 2010’da ne verdik? 36 trilyon. 2003’ten 2010’a toplam ne verdik? 252 trilyon. Hayvancılığa 60 trilyon verdik bu sürede. Sevgili kardeşlerim, MHP’nin iktidarı dönemi bizden önce ya onun için söylüyorum. Ziraat Bankası benim çiftçi kardeşim yüzde kaçla kredi veriyordu? Yüzde 59 faizle kredi veriyordu. Şimdi yüzde 5. Çiftçi kardeşim yüzde 59 faizle kredi alıyordu, şimdi yüzde 5. Esnaf, sanatkâr Halk Bankasından yüzde 47 faizle kredi alıyordu. Şimdi yüzde 5. Bak nereden nereye düştü. Ahh Bahçeli be, inan gidecek yerin yok.

Kardeşlerim; 280 milyar dolar milli gelirle Türkiye’yi devraldılar, 230 milyar dolarla bize devrettiler. Şimdi milli gelirimiz ne? 740 milyar dolar. IMF’den 30 milyar dolar borç aldılar, batıyordu Türkiye. 21 bankayı fona devrettiler hatırlayın. Ziraat Bankası batıyordu, görev zararı yazdılar. Halk Bankasına görev zararı yazdılar. Ve bize 23,5 milyar dolar borçla devrettiler IMF’ye. Biz ödedik IMF’ye borçları. Ödedik, ödedik, ödedik, 3,5 yıldır biz IMF’yle anlaşma yapmıyoruz, şu anda 5 milyar dolar borç var, 5. İstesek bir anda öderiz hiç problem değil, ama çok düşük faiz olduğu için önemsemiyoruz.

Merkez Bankası bizim milli bankamız değil mi? Bunlar da milliyetçi ya. Bunlar ırkçı ırkçı, bunlar kafatası milliyetçisi. Merkez Bankasının kasasında ne vardı biliyor musunuz? 27,5 milyar dolar vardı. Ahh benim Elazığlı Gakkoş’um, şimdi bu kasada ne var biliyor musunuz? 97 milyar dolar var. Onun için Türkiye güçlü, onun için alnı ak Türkiye’nin. Ne diyor şair, ne diyor? “Bir zamanlar biz de millet hem nasıl milletmişiz. Gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz.” Biz buyuz. Eğer gücün varsa işte o zaman herkese ders verirsin, nasihat verirsin. Yoksa rezil olursun, bunlar bizi o hale soktu. Biz sizlerle gurur duyuyoruz.

Enflasyon neydi? Yüzde 30. Şimdi enflasyon ne? Yüzde 7. Kimin cebinde kalıyor bu para? Benim kardeşimin cebinde kalıyor.

Devletin borçlanma faizi yüzde 63’tü. Şimdi yüzde 7. Aradaki fark yüzde 56. Kimin cebinde kalıyor? Elazığlı Ayşe ablamın cebinde kalıyor. Bunları biz sağladık.

Sevgili kardeşlerim; daha güçlüyüz. MHP’nin devraldığımız Türkiye bugün artık 3’e, 4’e, 5’e katladı, çok güçlüyüz evvel Allah. Bak dünya küresel krizi yaşadı değil mi? Ben ne dedim? Teğet geçecek. Evvel Allah ne oldu? Şu anda dünyanın 3. en iyi durumda olan büyüme noktasında ülkesiyiz, Avrupa’da 1’inciyiz, OECD ülkeleri arasında 1’inciyiz.

72 saat kaldı, bugünü saymıyorum 72 saat. Her an kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız? Bütün ahbap, dost herkesi aramaya hazır mıyız? İnşallah Pazar akşamı burayı özel takip edeceğim ona göre. Gakkoşlar sizin özel yeriniz var.

Bizim ahdimiz var değil mi? Beraber söyleyelim bugün Türkiye duysun. Yarın neredeyim? Yarın Sivas, Gaziantep’teyim. Oraya da selamlarınızı götüreceğim. Hazır mıyız? Şöyle bayrakları bir göreyim. Hakkınızı bana yeniden helal edin. Çok beklettim sizi. Sağ olun. Biz size efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik bunu böyle biliniz. Kardeşlerim, şimdi beraber söylüyoruz. Hanımlar maşallah evvel Allah bu işi siz bitirecekseniz. Beyler, hanımlara bakın.

Beraber yürüdük biz bu yollarda. Beraber ıslandık yağan yağmurda. Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bize her şey sizi hatırlatıyor. Bize her şey sizi hatırlatıyor. Bize her şey sizi hatırlatıyor.

Günümüz kutlu olsun. 12 Haziran Türkiye’miz, Elazığ’ımız, milletimiz, tüm Elazığlılar için, yeni anayasamız, demokrasimiz, temel hak ve özgürlükler için bir milat olsudiyorum. Sizleri Allah’a emanet ediyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun.