Pusula
Hoca bir gün ciğer almış giderken ahbabından biri tesadüf edip:
— Bunu nasıl pişireceksin? diye sual eder. Hoca:
— Âdeta, deyince,
— Hayır! Bunun güzel pişmesi var. Size tarif edeyim de öyle yapınız, demiş. Hoca:
— Bu tarif ettiğin şeyler hatırımda kalmaz, bir kağıda yaz da ona bakarak pişirteyim, demekle o adam da tarifeyi yazar, verir.
Hoca, ballandıra ballandıra tarif etmenin verdiği hulya-yı iştiha ile dalgın dalgın eve giderken bir çaylak elinden ciğeri kapar, kaçar. Yıldırım süratiyle havaya uçar. Hoca hiç eser-i telaş göstermeyerek elindeki tarifeyi çaylağa gösterip:
— Nafile, ağız tadıyla yiyemezsin, pusula bende! Demiştir.
Kaynak: Bayraktar, Zülfikar (2010). Mizah teorileri ve mizah teorilerine göre Nasreddin Hoca fıkralarının tahlili (PDF) (Doktora). İzmir: Ege Üniversitesi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2021.
|