Pesna-Çanakkale Ağıdı
Pesna-Çanakkale Ağıdı
Duydunuz mu ?
Liste liste haber geldi İstanbul’dan… Padişah’tan…
Çok asker toplayacaklar.
Genç kuvvetli erkekleri topluyorlar.
Üç tane gemi hazırlamışlar.
Gemilerde bekarlar ve yeni evli adamlar var.
Anneler babalar başladı ağlamaya..
Ve genç gelinler de…
Küçük çocuklar da babalarına yalvarıyor:
Dur gitme babacığım gitme !
Gideceğim kızım gideceğim… Savaş başlıyor…
Komşular hepiniz hakkınızı helal edin.
Geri dönmeyeceğim…
Çanakkale bizim oluncaya kadar geri dönmeyeceğim !
Hasan abi beni yazma, ben yeni evliyim.
Benim eşim.. o da benimle gelmek istiyor.
Gideceksin Mehmet, gideceksin !
Askerleri sen götüreceksin.
Bayrağı sen taşıyacaksın.
Askerler toplansın ve hemen gitsinler.
Köyden giderken bayrağı fazla yukarı kaldırma.
İhtiyar anneleri babaları yukardan görüp de daha fazla üzülmesinler.
Çanakkale’ye gittiklerinde savaş başlamıştı.
Silahlar patladı.
Toplar ateşe başladığında yerler sarsıldı, bütün camlar kırıldı.
İnsanlar da şehit düşüyor.
Dereler kan akıyor, denizler kanla doluyor.
Bombalar patladı ortadaki gavur gemisi vuruldu, yanmaya başladı.
Bütün şehir yanmaya başladı.
Şehirdekilerin hepsi kaçtı.
Genç Ayşe yolun ortasında doğum yapmaya kaldı.
Öteden Kara Tatar gözüktü.
Tatarlar geldi ellerini arkadan bağladı.
Ayşe onlara yalvardı:
Kara Düşman Tatarı ellerimi çözün de çocuğumu doğurayım.
Ona salıncak kurayım.
Çocuğumu doğurayım adını Barış koyayım.
Ey annesinin güzel oğlu, ne zaman büyürsen götür beni.
Sor nerde Tatar köy varsa senin annen orda.
Evlat evlat büyüyünce anneni aramayı unutma.
Nerde gavur köyü görürsen beni orda ara.
Kaçmaya başlayınca derin derelerden, yüksek tepelerden.
Derin bir kuyu buldular herkes eşyalarını attı.
İçlerinde Gelin Ayşe de vardı.
Eşyalarımı atayım derken bebeğini de attı…
Ey komşular ben ne yaptım, çocuğumu attım !
Boş ver çocuğu, dedi ihtiyar adamlar.
Çabuk gidelim nerde Pomak köy varsa orda konaklayacağız.
Kaynak: istinsah edilmiş eser
|