Ba’zan sesinde öyle derin bir inilti var,
Bir hadşe var ki ruhumu karşında titretir;
Hindin zehirli güncelerinden nümûnedir
Ba’zan yanaklarındaki muhrik parıltılar.

Birlikte öyle tatlı zamanlar geçer ki rûh
İster seninle bir ebedî zevk-ı imtizâc;
Ba’zan fakat, – nedir bu felâketli ihtiyâç,
Bilmem! – eder hayâlime hep zulmetin sünûh.

Günler geçer ki paslı bulutlarla kasvetin
Bir âhenin siper gibi örter semâmızı;
Ben ağlarım bu sıkletin altında, bir sızı
Tâ kalbimin içinde çukurlar açar, derin...

En ber-güzîde şi’ri fakat böy^e bir zaman
İlhâm edersin; işte mükâfatı mihnetin bir zaman
Mısnn o şivekârına benzer ki tıynetin,
Öldürmedikçe, vaslını etmezdi râygân.