Efendiler, ben, Asım Bey’e bu son cümleleri yazdırırken (2 Teşrinievvel 335, saat 3.40 sonrada) araya imzasız şöyle bir servis girdi: “Paşa Hazretleri, İstanbul’da hususî arkadaşlar söylediler. Tekmil akşam gazeteleri yazıyormuş. Ferit Paşa ahvâl-i sıhhiyesine binâen istifa etmiş. Tevfik Paşa kabineyi teşkile memur buyurulmuş. Daha sabahtan söyleniyordu, fakat teeyyüd etmemişti, şimdi teeyyüd etti efendim.” Bu telgrafı kim veriyor? Anlayınız, dedim. Sormaya zaman kalmadan telgraf şu suretle devam etti:
“Biz, Ankara telgrafçıları! Paşa Hazretlerinin hâk-i pâyine arz-ı ta’zîmat eyleriz ve vatanımızın başına bir kâbus-ı belâ olan bu kabinenin devrilmesi için milletin başında bulunup muvaffak olmasını tebrik ederiz. Lütfen söyleyiniz.”
Telgraf muhaberesi münkatı’ oldu. Hakikaten 2 Teşrinievvel günü Ferit Paşa Kabinesi sukut etmiş bulunuyordu. Fakat yeni kabineyi teşkil eden Tevfik Paşa değil, Âyân’dan Birinci Ferik Ali Rıza Paşa idi.
Efendiler, sırası gelmişken arz edeyim; umum telgrafçılarımızın, teşebbüsât ve harekât-ı milliyemize ifa eyledikleri fedakârâne hizmetlerinin millî tarihimizde mühim mevkii vardır. Kendilerine bugün alenen teşekkür etmeyi bir vazife addederim.