Bu şifre ta’mîmden ben ancak Sivas’a muvâsalat ettiğim 27 Haziran 335 tarihinde haberdâr oldum. Ali Kemal Bey 23 Haziran tarihinde bu ta’mîmi ile düşmanlara ve pâdişâha mühim bir vazife ifa ettikten sonra 26 Haziran 335 tarihinde hükümetten çekilmiştir. Ali Kemal Bey’in Sadaret’e verdiği resmi istifanâmeden başka, saraya gidip pâdişâha bizzat verdiği istifanâmesi suretlerine ve şifahî ma’rûzâtına ve pâdişâhın ona verdiği cevâba çok sonra muttali oldum.
Ali Kemal Bey istifanamelerinde, bilhassa pâdişâha olanında: “Bilâd-ı Osmaniye’nin mahâll-i muhtelifesinde serzede-i zuhûr olan âsâr-ı ihtilâl ve iğtişâştan, nâire-i ihtilâlin derhal ve mevzian teskin ü itfâ ve imhâsı maksadıyla ittihâz-ı tedâbîr sırf makamına ait iken, mazhar olduğu iltifat ve itimâd-ı şâhâneyi çekemeyen bazı rüfekasının birçok a’zâr-ı vâhiye serdiyle ihtilâlin tevsi-i daire-i şümûl etmesine sebebiyet vermekte olduklarından” bahsettikten sonra “memuriyet-i resmiyeden çekilmekle beraber suret-i hususiyede arz-ı hizmet ve sadakat edeceğini” ilâve ediyor ve şifahen de “vazife-i resmiyeden tecerrüdü ni’me’l-vesile addeden husemâsının tehacümünden kulunuzu muhafaza buyurunuz” istirhamında bulunuyor.
Pâdişâh, cevâben “beni büsbütün yalnız bırakmayacağına eminim. Sadakatiniz, beni büyük ümit ve tesellilere sevk etmişti. Saray her dakika size açıktır. Refik Bey’le teşrik-i mesâiden ayrılmayınız” iltifatında bulunuyorlar (Vesika: 28).
Sadakatinden pâdişâhın büyük ümit ve teselliye kapıldığı Ali Kemal’i nezaret makamında ve huzur-ı şâhânede gördükten sonra, onu bir de asıl, hakikî vazifesi başında görelim! Canınız sıkılmazsa, Sait Molla’nın, Rahip Frew’a yazdığı mektuplardan birini gözden geçirelim:
“Ali Kemal Bey’e son felâketi üzerine beyan-ı teessür ettiğinizi söyledim. Bu zatı elde bulundurmak lâzım, bu fırsatı kaçırmayalım. Bir hediye takdimi için en münasip bir zamandır.”
“Ali Kemal Bey dün o zatla görüşmüş. Matbûat meselesinde biraz teenni lâzım olduğunu söylemiş. Bir kere lehine imâle edilen erbâb-ı fikir ve kalemi, evvelkine muhâlif bir gayeye sevk etmek bizde kolaylıkla mümkün olmaz. Bütün resmî memurlar harekât-ı milliyeyi şimdilik iyi görüyorlar, demiş. Ali Kemal Bey, talimatınıza harfiyen riayet edecek. Zeynel Abidin partisiyle de teşrik-i mesâiye çalışıyor. Hulâsa, işler bulandırılacak.”
Aynı mektubun bir haşiyesi vardır. Şimdi onu da okuyalım: “Haşiye: Birkaç defadır söylemek istediğim halde unutuyorum. Mustafa Kemal Paşa’ya ve tarafdârlarına biraz müsait görünmeli ki kendisi kemâl-i emniyetle buraya gelebilsin. Bu işe fevkalâde ehemmiyet veriniz. Kendi gazetelerimizle tarafdârlık edemeyiz.”
Bu vesâik hakkında sırası gelince, daha ziyade ma’lumât veririm. Şimdilik bu kadarı kâfidir.