Nutuk/14. bölüm/Vahideddin bir İngiliz sefine-i harbiyesiyle İstanbul'dan müfarakat ediyor
17 Teşrinisani 338 tarihli resmî bir telgrafın ilk cümlesi şu idi: “Vahideddin Efendi bu gece saraydan gaybûbet eylemiştir.” Bu telgrafnamenin daha bir iki cümlesini 18 Teşrinisani 338 gününe ait Meclis zabıt ceridesinde mütâlaa buyurmuşsunuzdur. Fakat, telgrafnamenin aslında, gaybûbetin kimlerin delâletiyle vuku bulduğu ihtimalinden ve emânâtın suret-i muhafazasından ve sâireden bahseden alt tarafı da vardır.
Aynı günkü zabıtta okunmuş olan bir mektup suretiyle, ona melfûf, –ajanslarla neşrolunmuş– bir beyanname suretini de tekrar okuyalım:
Bir nüshasını leffettiğim resmî beyannamede söylendiği vechile zât-ı şâhâne kendisini İngiltere’nin zîr-i himayesine vaz’ ederek bir İngiliz sefine-i harbiyesiyle İstanbul’dan müfarekat etmiştir...
Resmen beyan olunur ki zât-ı şâhâne vaziyet-i hâzıra neticesinde hürriyet ve hayatını tehlikede gördüğünden, Bütün İslâmların Halifesi sıfatıyla İngiliz himayesini ve aynı zamanda İstanbul’dan başka bir yere naklini talep etmiştir. Zât-ı şâhânenin arzusu bu sabah ifa olunmuştur. Türkiye’deki İngiliz Kuvvetlerinin Başkumandanı General Sir Charles Harrington zât-ı şâhâneyi almaya giderek bir İngiliz harp sefinesine kadar kendisine refakat etmiş ve zât-ı şâhâne vapurda Bahr-i Sefid Filosu Umum Kumandanı Amiral Sir de Brook tarafından istikbâl edilmiştir. İngiltere Fevkalâde Komiser Vekili Sir Nevile Henderson zât-ı şâhâneyi sefinede ziyaret ederek Kral Beşinci George’a bildirilmek üzere arzularını sormuştur.
General Harrington’un Ulviye Sultan namında bir kadına gönderdiği Fransızca bir mektup da vardır. Bu mektup, hiçbir cevap verilmemiş olduğu kaydıyla aynen Refet Paşa’ya gönderilmiş, o da bize, 25 Teşrinisani 338 tarihinde suretini bildirmişti. Fransızca mektubun bildirilen Türkçe sureti şudur:
Sultan Hanımefendi Hazretleri, elân Malta’ya yaklaşmakta bulunan zât-ı hazret-i pâdişâhîden, ailesi ahvâlinden ma’lumât ricâsını hâvi bir telsiz aldım. Bu bâbda, geçen Cumartesi Yıldız’dan ma’lumât almış ve Kadınefendi Hazretlerinin kemâl-i afiyette şâdân olduklarını öğrenmiş ve derhal zât-ı şâhâneye arz etmiştim. Eğer aile-i şâhâne hakkında ma’lumât lütfedebilirseniz onu derhal zât-ı şâhâneye arz etmekle bahtiyar olurum. Zât-ı şâhânenin ma’rûz bulundukları müşkilât dolayısıyla en samimî temenniyâtımın zât-ı âliyelerine ve aile-i şâhâneye iblâğına müsaade buyurmanızı ve en derin hürmet ve tevkîrâtımın kabulünü ricâ ederim.
Efendiler, bu son mektup iştigale değer mahiyette değildir. Bundan başka, General Harrington’un, İstanbul’daki askerî memurumuza yazdığı mektubun ve melfûfunun muhteviyâtı hakkında da mütâlaa dermeyanını zâid bulurum.