Refet Paşa’nın tavzîfi, bi’l-âhire Ankara’dan Bursa’ya seyahatim esnasında oldu.
Efendiler, İzmir’den Ankara’ya avdetimde, başlıca Mudanya Konferansı müzâkerâtıyla iştigal olundu. Bir taraftan da İcra Vekilleri Heyeti’nde, Meclis’te, encümenlerde, sulh konferansına gönderilebilecek heyet-i murahhasa mevzu-i bahis oluyordu. Vekiller Heyeti Reisi Rauf Bey, Hariciye Vekili Yusuf Kemal Bey ve Sıhhiye Vekili bulunan Rıza Nur Bey gidecek heyet-i murahhasanın, tabiî azası gibi görülüyordu. Ben, henüz bu hususta kat’î kanaat ve kararımı tespit etmemiştim. Ancak Rauf Bey’in taht-ı riyâsetinde bulunacak heyetin bizim için hayatî olan meselede muvaffak olacağına emin olamıyordum. Rauf Bey’in de kendini zayıf görmekte olduğunu hissediyordum. Müşavir olarak İsmet Paşa’nın kendisine terfîkini teklif etti. Bu teklife dermeyan ettiğim mütâlaada, İsmet Paşa’dan müşavir olarak edilecek istifade mahdûdtur. İsmet Paşa reis olursa, azamî istifade temîn olunacağına ben de kaniim dedim. Bu nokta üzerinde fazla görüşülmedi. Ondan sonra, Rauf Bey, heyet-i murahhasa meselesinde başladıkları terkib ve teşkillere devam ettiler. Ben, buna ehemmiyet verir görünmedim. Mudanya Konferansı hitam bulmuştu. İsmet Paşa ve Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Fevzi Paşa Bursa’da bulunuyorlardı. Kendileriyle görüşmek üzere Bursa’ya gittim.