Nutuk/10. bölüm/Birinci İnönü Zaferi

İznik’ten, Gediz üzerinden Uşak’a bir hat tasavvur ediniz, bu hattın Gediz’in şimalinde kalan parçası, iki yüz kilometredir. Gediz’den Uşak’a olan parçası da otuz kilometre kadardır. Düşman, üç fırka ile bu hattın şimal ucundan Eskişehir üzerine hareket etti. Bizim Gediz’de bulunan mühim kuvvetlerimiz, Eskişehir üzerinden bu düşman fırkalarını karşılamaya mecbur idi. Karşıladı, mağlûp etti. İnkılâbımız tarihine, Birinci İnönü Zaferi’ni kaydetti.

Cenup Cephesi’ne ait olan kuvvetler, eski yerlerine, Dumlupınar ’a iade edildiler. Kütahya’da yalnız Altmış Birinci Fırka, iki alay kadar kuvvetiyle İzzettin Bey (Ordu Müfettişi İzzettin Paşa’dır) kumandasında terk edilmişti.

Efendiler, 8 Kânunusani 1921 Cumartesi günü Meclis’in alenî celsesinde, vaziyeti izah ediyordum. Artık herkes hakikati görmüş ve anlamıştı. Ethem ve kardeşleri lehinde mülâyim hareket mütâlaasında bulunanlar, bu defa aleyhlerinde pek coşkun idiler. Ben beyânâtta bulunurken Ethem, Tevfik ve Reşit Beylerin diyerek konuştuğuma itiraz olundu. Yükselen bir seda “Paşa Hazretleri, artık Bey demeyiniz. Hain deyiniz!” ihtarında bulundu. “Ethem ve Tevfik hainleri diyeceğim, fakat henüz Büyük Millet Meclisi azası sıfatını taşıyan Reşit Bey hakkında da aynı şeyi kullanmak mecburiyetindeyim. Heyet-i âliyenize hürmeten bunu telaffuz edemem. Evvelâ Reşit Bey’in azalıktan ıskatına rey vermenizi ricâ ederim” dedim.