Mesnevi (Konuk)/1. Defter/701-750

701. Be sebebden ben kılıcı, kın içine koydum; tâ ki eğri okuyan, hilâf üzere okumasın.
702-703. Zîrâ bu muktedâdan sonra kıyâm edip, onun makâmına bir nâib isteyen doğrular cem'inin vefâdarlığından dolayı hikâyenin tamamlığına geldik.

Velîahdlık husûsunda ümerânın münâzaa etmesi ve
yekdiğerine kılıç çekmesi


704. O beylerden bir bey öne geçti; o vefâ düşünen kavmin önüne geçti.
705. Dedi ki: Ey işte ben o adamın nâibiyim; zamanda Îsâ'nın nâibi benim.
706. İşte bu risâle, ondan sonra bu niyâbet benim zamânımın olduğuna burhandır.
707. Pusudan, başka bir bey de çıktı; hilâfetde onun da'vâsı da ancak bu idi.
708. O da koltuğundan bir risâle gösterdi; nihâyet her ikisinin çıfıt öfkesi zâhir oldu.
709. O diğer beyler de birer birer katar olup, keskin kılıçları çekmiş idiler.
710. Her birinin elinde kılıç ve bir risâle, kudurmuş filler gibi birbirine düştüler.
711. Kesilmiş başlardan tepe oluncaya kadar, yüz binlerce Îsevî adam ölmüş oldu.
712. Soldan sağdan sel gibi kan aktı; bundan havaya dağ dağ toz kalktı.
713. Onun ekmiş olduğu fitnelerin tohumları, onların başlarının âfeti oldu.
714. Cevizler kırıldı ve içi olan, öldükten sonra temîz ve latîf rûha mâlik oldu.
715. Ten nakşına öldürülmek ve ölmek, narın ve elmanın yarılması gibidir.
716. Onun tatlı olanı, nardenk şerbeti olur; onun çürümüş olanı ancak sadâ olur.
717. Ma'nâlı olan, güzel zâhir olur; çürümüş olan zelîl ve hakîr olur.
718. Ey sûrete tapan, git ma'nâya çalış; zîrâ ma'nâ sûret başı üzerinde kanaddır.
719. Hem atâ bulmak ve hem fetâ, ya'ni delikanlı olmak için ma'nâ ehlinin musâhibi ol!
720. Ma'nâsız can, bu cisim içinde şüphesiz, kın içinde tahta kılıç gibidir.
721. Kın içinde bulundukça kıymetlidir; dışarıya çıkınca, yakmak için âlettir.
722. Evvelen bak, işin efgân olmamak için, cenge tahta kılıcı götürme!
723. Eğer tahta ise, git başkasını taleb et; ve eğer elmas ise, sevinç ile ileriye gel!
724. Kılıç, evliyânın silâhhânelerindedir; onları görmek sizin için kimyâdır.
725. Ulemânın hepsi ancak ve ancak bunu demişlerdir ki, âlim, âlemlere rahmettir.
726. Eğer bir nar satın alır isen, gülücü olanı al; tâ ki gülüş onun dânesinden haber versin.
727. Ey kimse, onun mübârek handesidir ki, can çekmecesinden, inci gibi olan dili ağızdan görünür.
728. Mübârek olmayan hande, o lâlenin handesidir ki, onun ağzı gönül karanlığını gösterdi.
729. Gülücü olan nar, bağı da gülücü eder. Merdlerin sohbeti, seni merdlerden eder.
730. Bir dem merdân-ı Hudâ ile beraber olmak, yüz yıl takvâda bulunmaktan daha a'lâdır.
731. Eğer sen katı taş ve mermer olsan bile, gönül sâhibine eriştiğin vakit gevher olursun.
732. Pâklerin muhabbetini can içine dik; ancak gönlü hoş olanların muhabbetine gönül ver.
733. Ümitsizlik mahallesine gitme, ümîtler vardır. Karanlık tarafına gitme, güneşler vardır.
734. Gönül seni ehl-i dil mahallesine çeker; ten seni su ve çamur habsine çeker.
735. Uyan, bir ham-dilden gönül gıdâsını ver; git, ikbâli bir mukbilden iste!

İncil'de mezkûr olan Mustafâ aleyhi's-selâmın
na'tine ta'zîm beyânındadır


736. Mustafâ'nın, o bahr-i safâ olan peygamberlerin serverinin adı İncil'de var idi.
737. Onun tarz-ı telebbüsü ve şekli mezkûr idi. Gazâsının ve orucunun ve yeme ve içmesinin zikri var idi.
738-739. İsevîlerin bir tâifesi o nâm ve hitâba eriştikleri vakit, sevâb için o nâm-ı şerîfi öperler ve o vasf-ı latîfe yüz sürerler idi.
740. O söylediğim güruh bu fitne içinde, fitneden ve mehâbet-i katilden emîn oldular.
741. Beylerin ve vezîrin şerrinden, nâm-ı Ahmed'in penâhında emîn ve mahfûz oldular.
742. Onların nesli de çoğaldı; nûr-i Ahmed yardımcı geldi, yâr oldu.
743-744. Ve Îsevîlerden nâm-ı Ahmed'i hor tutan diğer tâife, fitnelerden ve re'yi uğursuz ve fenni uğursuz olan vezîrden hor ve zelîl oldular.
745. Onların dîni de ve hükmü de, eğri beyanlı olan risâlelerden dolayı müşevveş oldu.
746. Hz. Ahmed'in nâmı işte böyle muâvenet eder; ya onun nûru nasıl muhâfızlık eder?
747. Hz. Ahmed'in adı muhkem ve kavî bir kal'a olunca, o rûh-i emînin zâtı acabâ ne olur?
748. Bundan sonra o vezîrin belâsından dolayı, çâre kabûl etmeyen kan dökücü zuhûr etti.

İsâ (a.s.)ın dînini helâke sa'y eden
başka bir Yahûdî pâdişâhının hikâyesidir


749. O çıfıtın neslinden diğer bir şâh, Îsâ (a.s.)ın kavmini helâke teveccüh etti.
750. Eğer bu diğer hurûcdan haber istersen وَالسَّمَاء ذَاتِ الْبُرُوجِ sûresini oku!