Ooh, gel... rûh-ı tabiat gibi mahmûr ü hamûş.
Bu vefâsız gecenin koynunda
Kalalım bir ebedî sâniye dalgın, bî-hûş...
Kim bilir, belki de son leyle-yi sevdâmızdır;
Bunda her lâhza biraz ömr-i saâdet sayılır!
 
 
Ooh, bak dalgaların cezbe-yi sâfiyyetine;
Sanki bir hamle-yi sevdâya açık bir sine.
 
O kadar râkid ü sâkit, o kadar müstağrak,
O kadar uykuda her şey ki hemen korkulacak.
 
Ooh, gel gel, bu hafâ-gâha berâber gidelim:
Orda, sensiz geçecek günleri tazmin edelim.
 
Bir siyah kuş gibi âmâde-yi pervâz ü firâr
Bu vefâsız gecenin koynunda
Edelim gel, ebedî kalmak için bir ısrar...
Kim bilir, belki de son lâhza-yı sevdâmızdır;
Hoş geçen her dem-i sevdâ ebediyyet sayılır!...