Gülmez Sultan
Nasreddin Hoca'nın karısı, hep asık suratlıymış. Gülmek nedir hiç bilmezmiş. Hoca pek çok kere ona bu sevimsiz huyunu terk etmesi için ricada bulunmuş, ama bir türlü yüzünü güler hale getirememiş. Bir akşam yorgunluktan bitkin bir halde eve dönen Hoca, kapıyı çalmış. Karısı her zamanki gibi asık suratla onu karşılamış.
Nasreddin Hoca:
– Nedir bu suratın? Yüzünden düşen bin parça oluyor. Bu gülmez sultanlıktan ne zaman vazgeçeceksin, diye karısına söylenmeye başlamış.
Kadın kendine bir bahane bulmak için:
– Komşularımızdan bir kadın öldü de, ailesine başsağlığı dilemeye gittim. Cenaze evinden gelen kimse gülmez ki, demiş.
Hoca bu bahanenin geçersiz olduğunu şu sözlerle ifade etmiş:
– Haydi, haydi! Ben senin düğün evinden geldiğin zamanı da bilirim.
Kaynak: Bayraktar, Zülfikar (2010). Mizah teorileri ve mizah teorilerine göre Nasreddin Hoca fıkralarının tahlili (PDF) (Doktora). İzmir: Ege Üniversitesi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2021.
|