Ereğli'den Çıktı Sökün Eyledi'nin öyküsü
Niğde, Ortaköy’den Tahir Efendi adında bir âşık, altında atı, terkisinde sazıyla şehir şehir, kasaba kasaba, köy köy dolaşır durur. Yine bir yaz günü Ereğli’ye gider. Şehrin kenarında konaklamış bir aşirete rastlar. O anda, çadırlardan birinden güzel bir kız çıkar. Elinde helkeler, su almaya giden iki belikli bu kız, Tahir Efendi’nin aklını başından alır. Âşık bu, Karacaoğlan neslindendir, gördüğü güzele sevdalanır elbet. Âşık, kendisini tanıtır, konak olur. Daha sonra Tahir Efendi, bir ara kızı çeşmede görüp evlenme teklif eder. Kız da Tahir Efendi’yi beğenir ve teklifini kabul eder. Ancak, babasının Adana’ya gittiğini, bir hafta sonra döneceğini, dönünce de babasından kendisini istemesini söyler. Tahir Efendi, hemen Ortaköy’e geri döner ve durumu yakınlarına anlatır. Haftanın geçmesini de sabırsızlıkla bekler. Bu arada Adana’dan üç gün içinde dönen baba, kızının hâl ve hareketlerindeki değişikliği sezer. Vaziyeti başkalarından duyan baba, bir gece içinde göçü toplatır ve Adana’ya doğru yola çıkarlar. Bir hafta dolduktan sonra dünürcüleriyle birlikte konak yerine gelen Tahir Efendi, sevgilisi Hüsne’nin ayak izlerinden başka bir şey bulamaz. Bu olaya çok üzülen Tahir Efendi, hemen orada alır sazını eline ve bu yanık türküyü söyler.
Kaynak: Güven, Merdan (2005). "Türkiye Sahasındaki Hikâyeli Türküler Üzerine Bir Araştırma (Doktora Tezi)" (PDF). Erzurum. 14 Kasım 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
|