Halûk'un Ezberi

Vaktiyle büyük bir devenin bir başı varmış...
Başsız deve olmaz ya. Masal, neyse; bütün gün
Yaz kış, bu beyinsiz, bu çürük baş
Çöl, kır, tepe, dağ, taş,
Bî-çâreyi beyhûde sürükler ve yorarmış...
 
 
Bîçâre ağır gövde ne yapsın, kime küssün?
Bir karga bulup derdini dökmüş, o demiş: - Vâh!
Baştan büyük Allah... Başa gelmiş, çekeceksin.
Artık işe hörgüç bile şaşmış,
Kuyruksa dolaşmış
Baştan başa enhâyı; fakat kimseyi Allah
Baştan düşürüp kuyruğa baktırmasın; ilkin
Bir parça durup dinleyen olmuşsa da, git git,
Âlem bu uzun derdi işitmekten usanmış;
Artık kime dinletmeğe gitse,
Kim duysa, işitse
Yüz vermediğinden, devecik sâkin ü sâkit
Bir hendeğe inmiş, başı sokmuş ve uzanmış.
Birden çekilip: "Haydi - demiş - dûzaha, murdar!”
Haksızlık eden başları bir gün... koparırlar.