4157
|
oba
|
oba·I, 86
|
4158
|
obrak
|
eskimiş· I, 118 bkz> oprak
|
4159
|
obramak
|
eskimek, I, 273 bkz> opramak
|
4160
|
obratmak
|
yıpratmak· I, 261 bkz> opratmak
|
4161
|
obu
|
üstübeç ;.I, 86
|
4162
|
obuz
|
katı olan·I, 54
|
4163
|
obuzlug
|
sarp,I, 146 bkz> opuzlug § obuzlug yér; sarp, engebeli yer,I, 146
|
4164
|
oçak
|
ocak,I, 64, 490
|
4165
|
oçaklanmak
|
ocaklanmak·I, 293
|
4166
|
oçaklıg
|
ocaklı·I, 147
|
4167
|
oçaklık
|
titik ocak yapılacak çamur ve benzeri olan her nesne·I, 150 oçakl ık yer ocaklık yer·I, 150
|
4168
|
oğgarmak
|
düşünme sonunda anlamak,I, 255
|
4169
|
odguç
|
ateşin alevì.I, 95, 177, 248
|
4170
|
odluk
|
kol kemiğinin kalın yeri· I, 98
|
4171
|
odunmak
|
sönmek, I, 200 bkz> udınmak, udunmak
|
4172
|
ogla
|
genç, yiğit· I, 129
|
4173
|
oglagu
|
bolluk içinde büyüyen· I, 138
|
4174
|
oglagu
|
katun asaletli, asîl kadın, I, 138
|
4175
|
oglak
|
oğlak· I, 65, 119, 468; II, 22, 266, 294; III, 102, 145
|
4176
|
oglak
|
ay ükbahar, I, 347 bkz> ulug oglak ay
|
4177
|
oglan
|
oğlan, oğul, çocuk, çocuklar· I, 74, 119, 143, 192, 193, 208, 209, 240, 263, 286, 289, 293, 373, 386;II, 4, 19, 26, 74, 93. 121, 154. 209, 210, 212, 218. 244, 272, 294, 300, 302, 329, 340, 341, 344, 348, 351. 354, 366; III, 80,102,108,125,145,196, 202, 25
|
4178
|
oglansıg
|
çocuk gibi, çocuk huylu·III, 128
|
4179
|
oglıtmak
|
üretmek, çoğaltmak· I, 265
|
4180
|
ogradaçı
|
uğrayan, uğrayıcı· III, 314 ograg niyet, kurma, kas ıt; uğrama, uğrak· I, 118 ograg dağ yamacı, derenin dönemeci· III, 65 bkz> ogrug, ovrug
|
4181
|
ogragan
|
uğrayan· I,II, 314
|
4182
|
ograglı
|
uğramak isteyen· III, 315
|
4183
|
ograglık
|
uğramak hakkı olan· III, 315
|
4184
|
ogragsık
|
uğramak hakkı olan· III, 315
|
4185
|
ograguçı
|
uğrayan, uğrayıcı· III, 314
|
4186
|
Ograklanmak
|
Ograk kılığına girmek,I, 313; II, 279 bkz> Ugraklanmak
|
4187
|
ogralmak
|
uğranılmak· I, 247
|
4188
|
ogramak
|
uğramak· I, 125, 160, 274; III, 106, 272, 311, 312, 313. 321. 372
|
4189
|
ogramsınmak
|
uğrar görünmek, III, 322
|
4190
|
ograşmak
|
uğraşmak· I, 170, 234, 235
|
4191
|
ogratmak
|
göndermek, uğraştırmak· I, 261
|
4192
|
ogrı
|
gizli, I, 380;II, 234
|
4193
|
ogrı
|
hırsız; hırsızlık·I, 126, 224, 300, 483; II, 29, 171, 174, 197. 341; III, 75, 89, 423, 429
|
4194
|
ogrılamak
|
çalmak, hırsızlık etmek· I, 316, 317
|
4195
|
ogrılık
|
hırsızlık II, 208
|
4196
|
ogrug
|
kemiğin ek yerleri, bel kemlğinln boyu-na birleştiği yer; dağ yamacı ve dağın bittiği yer; derenin dönemecl·I, 98, 118; III, 65 bkz> ograg, ovrug § tag ogrug ı; dağın dönemeci· I, 98
|
4197
|
ogrulayu
|
hırsız gibi· I, 102
|
4198
|
ogrulmak
|
kemlk yarılıp ayrılmak. I, 247, 248
|
4199
|
ogruşmak
|
kemik yarıp ayırmakta yardım ve yari{ etmek· I, 235
|
4200
|
oguk
|
çizme· I, 67
|
4201
|
ogul
|
ogul, çocuk, I, 37, 51, 68, 74, 86, 123, 180, 206, 220, 246, 253, 256, 262, 264, 288, 299, 319, 370, 415, 440, 515, 524;II, 14, 80, 84, 120, 143, 173, 175, 178, 183, 240, 249, 302, 311, 330. 333, 335. 343, 357;III, 33, 58. 78, 87,105, 128,137,141,146,159,
|
4202
|
ogulçuk
|
ana rahmi, oğulduruk· I, 149
|
4203
|
ogulmuk
|
üstüne hatıl atilmak için uzatılmış olan düz direk· I, 149
|
4204
|
ogur
|
karşılık, ivaz· I, 53
|
4205
|
ogur
|
bir işte imkân ve fırsat· I, 53
|
4206
|
ogur
|
uğur, bereket, devlet· I, 53
|
4207
|
ogur
|
vakit, zaman· I, 33, 53, 136, 273, 294; II, 68, 321, 322, 362;III, 55, 317
|
4208
|
ogur
|
bolmak yol uğurlu, hayırlı olmak I, 53
|
4209
|
ogurlamak
|
vaktinde yapmak; çalmak, hırsızlık etmek·I, 300
|
4210
|
ogurlanmak
|
vakti yaklaşmak; uğurlanmak, uğurlu olmak; bağışlananın karşılığı verilmek·I, 292
|
4211
|
ogurlug
|
bolmak sırasında ve yerinde olmak·I, 53
|
4212
|
ogurlug
|
ış vaktinde ve yerinde yapılan 1;.I, 146
|
4213
|
ogurluk
|
karşılık, ivaz olan,I, 114
|
4214
|
ogurmak
|
kemik yarıp ayırmak·I, 178
|
4215
|
oguş
|
oymak; hısım, akraba·I, 61, 88, 114; II, 83, 103
|
4216
|
oguşlanmak
|
aile, hısım sahibi olmak, I, 293
|
4217
|
oguşlug
|
aile, hısım sahibi· I, 146
|
4218
|
Oguzlamak
|
Oğuz saymak, Oğuzlar'dan saymak, Oğuzlar'a nispet etmek, I, 302; II, 345
|
4219
|
Oguzlanmak
|
Oğuzlaşmak, Oğuz kılığını almak, Oğuz kılığına girmek, kendini Oguz'lar'dan saymak, I, 293; II, 269
|
4220
|
oxsınmak
|
pişman olmak, I, 253 bkz> oxsunmak
|
4221
|
oxsunmak
|
pişman olmak III, 373 bkz> oxsınmak
|
4222
|
oxşag
|
benzeyen, benzer. I, 118
|
4223
|
oxşagu
|
oyuncak; (mecazen) kadın·I, 138
|
4224
|
oxşamak
|
okşamak, şakalaşmak; benzemek; (at) uyumak. I, 282, 283; II, 286
|
4225
|
oxşançıg
|
okşanmaya deger, III, 232 oxşatmak benzetmek· I, 262
|
4226
|
ok
|
ok, I,II, 21, 37,157,160,166,170,171,180,193, 199, 217, 222, 237, 267, 275, 326, 393,457, 493,494, 522
|
4227
|
ok
|
paylar ve toprak hisseleri üzerine üle şmek için atılan ok, çekilen kur'a, mirasta düşen pay· I, 37, 48
|
4228
|
ok
|
hâl anlamına yakın anlamlı bir edat; fiillerde pekitme edat ı; vakit, zaman· I, 37, 71, 160; III, 16
|
4229
|
oka
|
kefillik, kefâlet. I, 40
|
4230
|
oka
|
almak kefil olnnak· I, 40
|
4231
|
okçı
|
okçu· II, 199
|
4232
|
okılmak
|
okunmak· I, 197 bkz> okınmak
|
4233
|
okımak
|
okumak; çagırmak. II, 333; III, 254
|
4234
|
okınmak
|
okunmak, okur görünmek· I, 202, 203 bkz> ok ılmak
|
4235
|
okışmak
|
okuşmak, okumakta yardım ve yarış etmek; (ağrı;mak· I, 186, 359 bkz> okuşmak
|
4236
|
okıtgan
|
çok okutan· I, 156
|
4237
|
okıtmak
|
okutmak I, 212 ,
|
4238
|
okıtsamak
|
okutmak istemek, çagırtmak istemek· I, 302
|
4239
|
oklug
|
kirpi büyük kirpi, oklu kirpi· I, 415
|
4240
|
okluk
|
sadak, I, 100 okramak yem zamanında kişnemek, homurdanmak· I, 275
|
4241
|
okraşmak
|
yem zamanında birlikte ki;nemek·I, 235, 236
|
4242
|
oktam
|
ok atımı; okluk, I, 107 § bir oktam yer; bir ok atim ı yer·I, 107
|
4243
|
oktamak
|
ok atmak, I, 26; II, 97
|
4244
|
oktaşmak
|
ok atışmak; kur'a içln ok atıçmak· I, 231
|
4245
|
oktatmak
|
ok attirnnak· I, 260
|
4246
|
okta
|
yazturmak ok atmakta yanıltmak· III, 95
|
4247
|
okuşmak
|
çağrı;mak· I, 183; II, 103 bkz> okışmak
|
4248
|
ok
|
yılan kendisini insan üzerine atan y ılan, I, 37;III, 29
|
4249
|
ol
|
o,-dır,-dir,-dur,-dür.I, 20 21, 22, 24,25, 27, 33, 34, 36, 37, 38, 39, 40, 46, 60. 61, 71, 72, 76, 77, 97,108,126, 129, 132, 136, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 164, 165, 166, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 176 ,177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184,
|
4250
|
oldañ
|
pabuç altı, tabanı, mestin alt yanı· I, 116 bkz> uldañ
|
4251
|
oldrum
|
kötürüm, yatalak, oturum· III, 412
|
4252
|
olduk
|
nalsız, yalın ayak· I, 101 bkz> ulduk
|
4253
|
oldurmak
|
oturmak· III, 235 bkz> olturmak
|
4254
|
olgun
|
olgun· III, 167
|
4255
|
olgutmak
|
oturtmak· I, 260 bkz> olhutmak
|
4256
|
olhutmak
|
oturtmak·I, 260 bkz> olgutmak
|
4257
|
olma
|
testi, çanak çömlek·I, 130 ,375; II, 234; III, 182 bkz> ulma
|
4258
|
olturmak
|
oturmak·I, 219, 224, 374, 413; II, 21; III, 230 bkz> oldurmak
|
4259
|
oluk
|
oluk, yalak· I, 67
|
4260
|
oluk
|
küçük kayık, I, 68
|
4261
|
on
|
sayıda 011. I, 49, 69, 219
|
4262
|
onu
|
onu· III, 238
|
4263
|
onunç
|
sayıda onuncu· I, 132, 133;III, 449, 450
|
4264
|
oñ
|
kolay·I, 41 bkz> oñay
|
4265
|
oñ
|
sağ, solun karşıtı· I, 41 § oñ elig; sağ el·I, 41, 72
|
4266
|
oñay
|
kolay·I, 41, 244, bkz> ong
|
4267
|
oñiklanmak
|
zülüflü olmak, takma saçlanmak. I, 311, 312 bkz> öñlklenmek
|
4268
|
oñmak
|
solmak· I, 175 bkz> oñukmak
|
4269
|
oñukmak
|
solmak, rengi atmak, hastalık ve benzerlerinden dolayı buruşmak, tazeliğlni ve parlaklığını kaybetmek· I, 175. 216;III, 394, 395 bkz> oñmak
|
4270
|
oñulmak
|
iyileşmek, düzelmek, lyl olmak, 1 216, 217; III, 395
|
4271
|
op
|
harman dövmek Için koşulan öküzlerin ortasında bulunan öküz· I, 34 bkz> mama
|
4272
|
opmak
|
hõpürdeterek içmek,I, 172 bkz> öpmek
|
4273
|
op
|
op eşeğin ayağı kaydığında ,söylenen söz· I, 34
|
4274
|
oprak
|
yıpranmış, yıpramış, eskimiş· I, 118; III, 16, 38 bkz> obrak
|
4275
|
opramak
|
yıpramak· I, 273; III, 358 bkz> obramak
|
4276
|
opraşmak
|
yıpraşmak, yıpranmaya başlamak· I, 231. 232
|
4277
|
opratmak
|
yıpratmak·I, 261 bkz> obratmak
|
4278
|
oprı
|
obruk, çukur; dere· I, 125; III, 134
|
4279
|
opruşmak
|
içmekte yardım ve yarış etmek·I, 232 bkz> öprüşmek
|
4280
|
opuzlug
|
sarp,I, 146 bkz> obuzlug
|
4281
|
or
|
at donu al ile doru arasında bulunan at· I, 45'
|
4282
|
ordu
|
hakanın oturduğu şehir.I, 124
|
4283
|
ordu
|
sıçan, köstebek gibi yerde ya şayan hayvanların yuvası· I, 124
|
4284
|
ordu
|
başı hakanların döşeyicisi, yaygıcısı. I, 124
|
4285
|
ordulanmak
|
başşehir edinmek· I, 296 bkz> ordulanmak
|
4286
|
ordutal
|
hamamotu. I, 124 bkz> arğutal, urdutal
|
4287
|
ordulanmak
|
yurt tutmak, yerleşmek·II, 294 bkz> ordulanmak
|
4288
|
orgak
|
orak· 1. 14, 119;II, 128, 244, 307;III, 45, 267
|
4289
|
orılaşmak
|
bağrışmak, çağrışmak.I, 239 bkz> orlaşmak, urılamak, urılaşmak, urlamak, yurlamak
|
4290
|
orlaşmak
|
bağrışmak, çağrışmak.I, 239 bkz>orılaşmak, urılaşmak, urlamak, urlaşmak, yurlamak
|
4291
|
ormak
|
kesmek, biçmek, vurmak, urmak·I, 14, 172; III, 45
|
4292
|
ornamak
|
yerleşmek, yer tutmak, yer edinmek; (güneş) batmak, kaybolmak.I, 288
|
4293
|
ornatmak
|
yerine koymak·I, 266
|
4294
|
orpatmak
|
ürpertmek, saçını dağıtmak,I, 259, 260 bkz> örpeşmek, ürpekmek, ürpermek, ürpeşmek
|
4295
|
ortak
|
ortak·I, 99, 439;III, 71
|
4296
|
ortaklık
|
ortaklık II, 90
|
4297
|
ortu
|
orta,I, 124,125 bkz> otra, otru, utru § ortu er; orta ya şlı adam·I,124 § kün ortu; ögle vakti.I, 124
|
4298
|
ortulamak
|
ortalamak, ortasına varmak, I, 316
|
4299
|
oru
|
şalgam, buğday ve buna benzer şeyleri saklamak için kazılan çukur,I, 87
|
4300
|
orulmak
|
biçlmek I, 194, 195
|
4301
|
orum
|
kesim·I, 75 § bi orum ot; bir orakta ç ıkarılan ot·I, 75
|
4302
|
orun
|
yer, mekân, ınevki.II, 72, 177; III, 222, 430
|
4303
|
orunç
|
rüşvet, gevik· III, 449 bkz> urunç
|
4304
|
orunçak
|
emanet· I, 148, 149
|
4305
|
osruk
|
osuruk· I, 99
|
4306
|
osruşmak
|
osuruşmak· I, 234
|
4307
|
osug
|
bir nesnenin bir nesneye de ğişmesi, bir nesnenin bir nesne ile kar; ılandırılması· I, 64 osuglamak hile ile kilit açmak· I, 306 bkz> üsüglemek
|
4308
|
osurgan
|
osurgan, çok osuran· I, 156
|
4309
|
osurmak
|
osurmak·I, 178
|
4310
|
ot
|
ot, hayvan yemlerinin hepsi·I, 14, 35, 65,75, 169, 172, 195, 225, 255, 342, 415, 469; II, 79, 108, 133, 294, 330, 348, 351; III, 4, 47, 68, 122, 141, 200, 263, 277, 287, 374, 436, 442 § çivgin ot; hayvanları semirten ot· l, 443
|
4311
|
ot
|
ilâç, em, zehir. I, 35, 47, 154, 514, 515;II, 72, 116, 127, 176, 315, 345;III, 224, 252
|
4312
|
ot
|
ateş, duman,I, 43, 164, 176, 177, 183, 195, 200, 202, 208, 230, 332, 400, 499, 513, 514,522;II, 78, 100, 133, 144. 176, 245, 292, 293, 299, 302, 353, 358; III, 16, 23, 63, 65, 96. 97, 265, 341, 348, 430
|
4313
|
otaçı
|
hekim, ilâç yapan,I, 35, 299
|
4314
|
otag
|
otag·III, 208
|
4315
|
otamak
|
ısınmak, odun yakmak; ilâç yapmak·III, 252
|
4316
|
otgarmak
|
otlatmak·I, 225
|
4317
|
otgun
|
eğerin solunda kolanın geçirilerek dile bağlanan enli bir kayışı·I, 107
|
4318
|
ot
|
karak gözün gören yeri·I, 382
|
4319
|
otlamak
|
otlamak,I, 285
|
4320
|
otlanmak
|
ateşlenmek, ateş kesilmek, ateş gibi olmak; öfkelenmek·I, 297
|
4321
|
otlug
|
otlu·I, 98
|
4322
|
otlug
|
yemlik, ahır,I, 98
|
4323
|
otra
|
orta, ortada, arada,I, 125, 188, 308;II, 89, 287 bkz> ortu, otru, utru
|
4324
|
otran
|
don, elbise,I, 108
|
4325
|
otru
|
karşı, õn, ara, orta, ortasında·I, 68, 126, 494; II, 28, 145;III, 40, 156, 422 bkz> ortu, otra, utru
|
4326
|
otrug
|
ada·I, 97
|
4327
|
otrulanmak
|
yüz yüze gelmek·I, 296, 297 bkz> utrulanmak
|
4328
|
otrunmak
|
karşı koymak istemek·I, 251 bkz> utrunmak
|
4329
|
otruşmak
|
karşı koymak, karşı gelmek, karşılaşmak·I, 232 bkz> utru;mak ottuz sayıda otuz·I, 142
|
4330
|
otulmak
|
ekini bozan bitkiler keslimek, ba şi vurulmak.I, 193 bkz> utulmak
|
4331
|
otuñ
|
odun·I, 14, 67, 70, 134, 272, 449;II, 238, 341;III, 153, 187, 246, 249, 252, 292, 351 otuñluk odunluk,I, 162 ot yem karabiber, klmyon glbi tohum ve baharlar,III, 5
|
4332
|
ovrug
|
kemiğin ek yerlerl, bel kemiğinln boyunla birleştiği yer; dagın yamacı ve bittiği yer,I, 118 bkz> ograg, ogrug
|
4333
|
ovunmak
|
oğuşturmak,I, 202;II, 147 bkz> uvunmak
|
4334
|
oy
|
yerdeki oyukluk, çukurluk·I, 49, 146
|
4335
|
oy
|
at yagız at, I, 49
|
4336
|
oyma
|
çizme yapılacak Tnrkmen keçesi· II, 100, 207
|
4337
|
oymak
|
oymak, yerleştirmek, sıkıştırmak, I, 174
|
4338
|
oynagu
|
yér oynanacak yer,I, 121 oynak i şler oynak kadın·I, 120
|
4339
|
oynamak
|
oynamak.I, 225. 226, 240;II, 114, 226;III, 131, 377
|
4340
|
oynaş
|
oynaş, başka biriyle sevişen kadın,I, 120
|
4341
|
oynatmak
|
oynatmak,I, 271
|
4342
|
oy
|
obuz basık, düz yer·I, 54
|
4343
|
oy
|
obuzlug yér sarp, engebeli yer·I, 146 bkz> oy opuzlug yér
|
4344
|
oy
|
opuzlug yér sarp, engebeli yer·I,146 bkz> oy obuzlug yér
|
4345
|
oyturmak
|
oydurmak, bastırmak, sıkı;tırmak· I, 269
|
4346
|
oyuk
|
hayal, belge, bostan höyügü·I, 81, 85, 384
|
4347
|
oyulmak
|
oyulmak, çukurlaşmak, sıkıştırılınak· I, 268, 269 oyun oyun, yar ış,I, 85;II, 25
|
4348
|
oyuşmak
|
oymakta ve basmaktä yardım ve yarış etmek· I, 268
|
4349
|
ozgan
|
at çok ileri giden, başkalarını geçenat· I, 470
|
4350
|
ozıtgan
|
daima ileri sürüp geçerek kazanan·1, 155
|
4351
|
ozıtmak
|
ileri sürmek·I, 155
|
4352
|
ozmak
|
başkasından lleri geçmek· I, 173 bkz uzmak
|
4353
|
ozuk
|
at koşu ve benzerlerinde lleri glden ve ba şka atları geçen at·I, 66
|