Bindiği Dalı Kesmek
Hoca, bir ağaca çıkıp dalı kesmeye başlar. Aşağıdan biri bu hali görüp:
— Hoca ne yapıyorsun? Şimdi düşeceksin, der.
Hoca buna hiç ehemmiyet vermezse de akabinde dal çatır çutur kırılır, Hoca da paldır küldür düşer. Hoca yarasına beresine bakmayarak hemen fırlayıp o adamı bulur:
— Ay oğul anlaşıldı, sen erbab-ı mükaşefeden bir adamsın. Madem ki benim düşeceğimi bildin, öleceğimi de bilirsin. İlla benim öleceğim zamanı haber ver, diye yakasına sarılır, bırakmaz.
Herif yakasını kurtarıp yoluna devam etmek için:
— Eşeğine odunu yükletip yukarı giderken eşek bir zırlayınca canının yarısı gider, ikincisinde hepsi çıkar.
Yolunda amiyane bir cevap verir, yoluna gider. Hoca'ya zaten havanın sıcaklığından ve fevkalâde yorgunluktan bir halsizlik gelmiş olmakla o esnada eşeğin birinci zırlamasında kendisinde ölüm alametleri hissedip ikincisinde büsbütün sinirleri boşanarak:
— Eyvah! Ben öldüm, der, kendisini bırakıverir.
Kaynak: Bayraktar, Zülfikar (2010). Mizah teorileri ve mizah teorilerine göre Nasreddin Hoca fıkralarının tahlili (PDF) (Doktora). İzmir: Ege Üniversitesi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2021.
|