Atatürk'ün CHP 4. Kurultayı açılış konuşması
Karşılarında bulunmakla haz duyduğum delege arkadaşlarımı selâmlarken; yüce ulusumuzu saygı ile anarım.
Bu anda, bundan önceki kurultayları ve partimizi doğurmuş olan ilk Sivas Kurultayını -ki iç ve dış düşmanların süngüleri altında kurulmuştur- hatırlamak, geçen on altı yılın bütün hadiselerini göz önüne getirmeği kolaylaştırır.
Uçurum kenarında yıkık bir ülke... Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar... Yıllarca süren savaş... Ondan sonra, içeride ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak için arasız, devrimler... İşte Türk genel devriminin bir kısa diyemi...
Bayanlar, Baylar!
Partimizin her kurultayı, denebilir ki, bir dönüm basında toplanmıştır. 1927 kurultayı, doğuda kopan azıyı yenerek cumhuriyetin sarsılmaz temelde olduğunun anlaşılmasına; 1931 kurultayı güvenlik ve sükûnun kesin olarak kurulmasına rastgelir. Bu kurultayımız işe, geniş ölçüde gelişim devri içinde bulunduğumuz günlerde toplanmış oluyor.
Kurultayın, yeniden alacağı ilerleme ve yükselme tedbirleriyle; vatanın yüksek yönetimini erdemli ellerinde tutan Partimizin şerefli tarihini zenginleştireceğine, şüphe yoktur.
Geçen kurultaydan bugüne kadar, kültürel ve sosyal alanda başardığımız işler, Türkiye Cumhuriyetinin ulusal çehresini, keskin çizgileriyle, ortaya çıkarmıştır. Yeni harfleri, ulusal tarihi, öz dili, ar, ilimsel müzik ve teknik kurumlarıyla kadını, erkeği her hakta eşit, modern Türk sosyetesi bu son yılların eseridir.
Türk ulusu ancak varlığını derin ve sağlam kültür sınırları ile çevreledikten sonradır ki, onun yüksek kapasitesi ve erdemi, uluslar arasında tanınır. Türk ulusuna doğunsal rengini veren bu devrimlerden her biri, çok geniş tarihsel devirlerin öğünebileceği büyük işlerden sayılsa yeridir. Bütün bu işler, Partimizin programını, özenle göz önünde tutarak başarılabilmiştir.
Tüzel, sağlık, sosyal, finans, ekonomi ve bayındırlık işlerimizde, hiç durmadan aldığımız yeni tedbirlerin iyi ve yerinde olduğuna kani bulunuyoruz.
Akdeniz'i, Karadeniz'e demirle bağladık. Anadolu'da özel şirketler elindeki bütün yolları satın aldık; İstanbul ve İzmir’de liman ve rıhtım işleri devlet eline geçti; Diyarbakır kapısındayız. Antalya'ya, Erzurum'a, kömür yurduna durmadan gidiyoruz.
Devlet Demiryolları Kurumu, bugün kendi malımız olan beş yüz milyon liralık bir işi çevirmektedir.
Sayın Arkadaşlar!
Geçen dört yılın başlıca işlevi ekonomi alanında olmuştur. Bir çok ülkeler, acunsal buhran karsısında sarsılmış ve umutsuzluğa düşmüşken biz, bu kapsal felaket önünde cüda irkilmedik. Yurdun ekonomisini yeni bir düzene yönetlemiş bulunuyoruz. Arsıulusal tecimi denkleştirerek, iç pazarı harekete getirerek kendimizi korunmağı basardık. Asıl önde tuttuğumuz iş, geniş bir endüstri programını gerçekleştirmeğe başlamak olmuştur. Bu program, tamamıyla gerçekleştiği gün, şüphesiz yurttaşın geçimi hissolunacak derecede genişleyecektir.
Tarım ve endüstri hareketlerimiz birbirini kollayan tedbirlerle yapılmaktadır. Maden ürünlerimiz, son zamanlarda bir gelişim gösterdi. Umudumuz odur ki gelecek Kurultay maden işleriyle beraber deniz ekonomisinde bugün almakta olduğumuz tedbirlerin verimli sonuçlarını vermiş olarak, toplanacaktır.
Görüyorsunuz ki arkadaşlar; yepyeni bir güdümlü ekonomi düzeni kurmakla uğraşıyoruz. Partimizin ekonomik anlayışı; bu yöndeki programımızın, yurdun ihtiyaçlarını karşılayacak ve onu az zamanda gelişmeye ve genişliğe erdirecek en iyi program olduğunu gösterecektir. Yeni öğütleriniz ve direktiflerinizle, yeniden ilerleme ve yükselme tedbirlerimizi kolaylaştıracağınıza şüphe yoktur.
Bayanlar, Baylar!
Cumhuriyetin dıs siyasada özenle güttüğü amaç arsıulusal barısı korumak ve güven içinde yaşamaktır. Komşularımızla dostluk ve iyi geçinme yolunda her gün biraz daha ilerlemekteyiz.
Sovyetlerle dostluğumuz, her zamanki gibi, sağlamdır ve içtendir. Kara günlerimizden kalan bu dostluk bağını, Türk ulusu unutulmaz değerli bir hatıra bilir. İki memleket arasında her yönden değerler, sıklaşmakta ve genişlemektedir. Sovyetler, Cumhuriyetimizin onuncu yılında, yüksek delegeleriyle şenliklerimizde hazır bulundular.
Devletlerimiz, hükümetleriyle ve uluslarıyla, her fırsatta birbirlerine nasıl inandıklarını ve ne kadar güvendiklerini bütün dünyaya göstermektedirler. Son günlerde Boğazlar meselesini ortaya koyduğumuz zaman, Sovyetlerin, bizim tezimizdeki doğruluğu ve haklılığı bildirmiş olmaları, Türk ulusunda yeniden derin dostluk duyguları uyandırmıştır. Türk-Sovyet dostluğu arsıulusal barış için şimdiye kadar yalnız hayır ve fayda getirmiştir. Bundan sonra da yalnız hayırlı ve faydalı olacaktır.
Arkadaşlar!
Geçen dört yıl içinde bir önemli hâdise de Balkan Paktı'dır. Dört devlet; kendi güvenleri için ve Balkanların, karışma ve karıştırma konusu olmaktan çıkması için içten bir kanaatle birbirlerine bağlanmışlardır. Balkanlı bağlaşıklarımızla gittikçe artan bir beraberlik ve dayanışma siyasası güdüyoruz.
Yüzenlerimizin gereklerini, kesin bir bayrılıkla gözetiyoruz. Asıl dikkate değen, Balkan Paktı’nın, daha bir yıl içinde, arsıulusal barış için büyük bir etki olduğunun anlaşılmasıdır. Balkan Paktı, gittikçe, Avrupa barışının baslıca temel taşlarından biri olmak yerindedir.
Geçen dört yılın şerefli hâdiselerinden biri olmak üzere, İran Şehinşahının, sayın konuğumuz olduğunu kıvançla hatırlatırım. Bu şahsi tanışmadan iki memleketin kazandığı faydalar pek geniş olmuştur. İki kardeş ulusun arasını açacak hiçbir mesele kalmadığı ilân edilmiş ve birbirinin bahtiyarlığından kuvvetli olmalarından başka dilekleri bulunmadığı anlaşılmıştır.
Afgan Devletinin Uluslar Sosyetesine girişini selâmlamakla bahtiyar olduk. Bu kardeş ulus ile dostluk bağlarımız mutlu bir surette ilerlemektedir.
Yakın komşularımızla ve uzak devletlerle olan ilgilerimiz, genel olarak, normal ve dostçadır. Arsıulusal ilgilerin gerektirdiği bütün değerleri ve konuşmaları kıvançla kolaylaştırıyoruz.
Arkadaşlar!
Türkiye Cumhuriyeti Arsıulusal ailenin, ancak faydalı çalışkan ve iyi geçimli bir unsuru olmak amacındadır. Uluslar sosyetesinde ciddî barış ve elbirliği isteğiyle çalışıyoruz.
Uluslar sosyetesinin, Arsıulusal güveni artıracak, geçmişten kalma hastalıkları iyileştirecek, insani sonuçlara varabilmesi baslıca dileklerimizdendir.
Arkadaşlar!
Arsıulusal durum nazik bir buhran geçirmektedir. Eski ve büyük anlaşmazlık, son çatışmalarla heyecanlı bir noktaya gelmiştir. Bugünkü yüksek insanlığın, ulusları birbirine yaklaştırma çarelerini bularak, genel güvensizliği ortadan kaldırmasını ummak isteriz.
Bununla beraber bütün dünya gidişini göz önünde tutarak dikkatli, hazırlıklı, uyanık bulunmak lüzumuna kaniiz. Gene bu kanaatlerdir ki, dostluklarımıza bağlı ve bütün ilgilerimizde iyicil bir siyasa ile elimizden geldiği kadar genel barışı kurmak istiyoruz.
Bayanlar, Baylar!
Size biraz da partimizin son yıllardaki öz hayat ve kınavından bahsedeyim. Son kurultayın parti örgütlerine vermiş olduğu çalışma yöneti çok faydalı ve verimli olmuştur. Parti üyeleri, prensiplerimizi anlamak ve yaymakta ve bütün yurttaşların sevgilerini, güvenlerini kazanmakta, kendilerinden beklendiği gibi hareket etmişlerdir. Parti seçimlerinin canlı ve özenli bir tarzda olusu, siyasal hayatımızda önemli bir ilerleyiştir. Partimizin, Halkevleriyle bütün yurttaşlara kucağını açması vatanda sosyal ve kültürel bir devrim yaptı.
Sevgili Arkadaşlar;
Cumhuriyet Halk Partisinin esas düşünce ve dileği, vatandaşları her türlü ayrılıktan korumak, onları, kendileri ve büyük Türk ulusu için faydalı kılmaktır.
Programımızda, iş bölümlerinin her birinde bulunan, yurttaşların özel ve genel asığları ve genlikleri, ayrasız, göz önünde tutulmuştur. Bu hakikatın bütün yurttaşlarca, yalın olarak, bilinmesi çok önemlidir. Bunu yurttaşlara anlatmak ve bu suretle onların sevgilerini ve güvenlerini kazanmak, parti üyelerinin kutsal ödevidir.
Türk ulusu kendisine hizmet edenleri, sürel bir surette, değerlemiş ve onlara ünvermiştir.
Son saylav seçiminde Partimizin ulusun güvenini kazanması bize, çalışmamızda yeniden büyük şevk ve kuvvet vermiştir.
Ulusa hizmet yolunda bütün varlığımızla çalışmak, parti üyelerinin bozulmaz andıdır.
Kaynak: "Atatürk'ün 4. Kurultay konuşması". ataturktoday.com. 21 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Haziran 2023.
|