Allah Taksimi mi Kul Taksimi mi
Çocuklar, mahallede birbirlerine girmişler. Kavga döğüş, kıyamet. Ele geçirdikleri bir kucak cevizi bir türlü doğru dürüst bölüştüremiyorlarmış. Kavganın kızıştığı bir sırada Hoca da oradan geçiyormuş. Çocuklar koşarak ona başvurmuşlar:
– Hoca Efendi, ne olur, şunları bize güzelce bölüştürüver. Çocuklar bir kenara çekilmişler. Hoca geçmiş cevizlerin başına:
– Çocuklar demiş, Allah taksimi mi istersiniz, yoksa kul taksimi mi?
Çocukların hepsi birden:
– Allah taksimi, Allah taksimi! diye bağırmışlar.
Bunun üzerine Hoca bir avuç ceviz alıp bir çocuğa vermiş. Arkasından iki cevizi bir başkasına, birkaç avucu ötekine, beş altı taneyi berikine. Bazı çocuklara da hiç vermemiş. Çocuklar Hoca'ya itiraza başlamışlar.
– Bu nasıl taksim Hoca Efendi, haksızlık ettin, demişler.
Hoca da:
– Çocuklar, demiş, siz benden Allah taksimi istemediniz mi? Allah taksimi böyledir. O, dilediğine az, dilediğine çok verir, hiç vermediği de olur, herkes kısmetine boyun eğer!
Kaynak: Bayraktar, Zülfikar (2010). Mizah teorileri ve mizah teorilerine göre Nasreddin Hoca fıkralarının tahlili (PDF) (Doktora). İzmir: Ege Üniversitesi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2021.
|