Şeyh Sadi Baba Evliyası
Osmanlı zamanında Kanuni Sultan Süleyman devrinde Kanuni İran’ı fethetmeye yola çıkıyor. İstanbul’dan çıkmış ordu, kışa doğru, güz zamanı. Ezinepazar’ın önlerine kadar gelmiş. Ordusuna yemek vermeye oradaki vadide durduruyor. Osmanlı ordusu tabii büyük bir ordu, hızlı hareket edemiyor. Kışı ordusuyla o ovada geçirmeye karar veriyor. Ovada yerleşen yok o zaman. Yerleşim yerleri hep tepelerde. Ova boş. Orda bir han var şimdi. Onu oraya Kanuni yaptırmış işte kalmak için.
Şeyh Sadi Baba da sağmış o zaman. Köyden ayrı yaşıyormuş. Şimdi yattığı yerin önü vadi. Geceleri böyle geyik kılığında gezermiş. Köylüler de korkarmış ondan.
Köyden birileri padişaha şikâyet ediyorlar bunu. Padişah “tamam” demiş. Hemen görevli gönderiyor. “Kim bu zat? Gidin alın gelin, göreyim onu.” diyor. Görevliler gidiyorlar evliyanın evinin olduğu yere. O da abdest alıyormuş mübarek. Askerlere diyor ki: “Siz gidin, ben gelirim.” Askerler padişahın yanına varıyorlar ki Şeyh Sadi Baba orda. Askerlerden önce gelmiş oraya.
Padişah onun yetişmiş bir kişi olup olmadığını öğrenmek için kendi oturduğu obanın kapısının altına onlar gelmeden Kur’ân-ı Kerîm koymuş denemek için. Askerler buna obanın içine gitmesini söylüyorlar padişah içerde seni bekliyor diye. Mübarek giremem diyor. Emaneti oradan alsın. Ondan sona girerim ancak. İsteği padişaha iletilince padişah onun ermiş bir kişi olduğunu anlıyor. Oranın vergisini, öşürünü ona bağlıyor.
Kaynak: Dağlı, Ahmet (2012). Yapısalcı Açıdan Amasya Efsaneleri (PDF) (Doktora). İzmir: Ondokuz Mayıs Üniversitesi. Erişim tarihi: 2 Nisan 2022.
|