Hürriyet yolunda

Yürürdüm biraz güç, biraz bî-huzûr
Dikenlik, çetin, taşlı bir sâhadan;
Önüm bir yokuş, hep çakıl, hep diken,
Yürürdüm fakat ben muannid, sabûr.
 
Bu yol böyle sâ’iddi bir minbere:
Cevânib mehâbetli bir makbere,
Fezâsında al bir güneş mübtesimdi...
Mübeşşer adımlarla ettim mürûr
Demin muztarib geçtiğim sâhadan;
Yolum aynı şey; hep çakıl, hep diken;
Yürürdüm fakat ben mübeşşer, vakur,
Geçerdim basıp birtakım izlere;
Eğildim biraz dikkat ettim yere!
O izler benim, hep benim izlerimdi.