Üç Nesne
Sarı Saltuk, Nasreddin'e Akşehir'de rastlar. Nasreddin, Saltuk'a altın, gümüş tabaklar içinde yiyecek ikram eder. Bu debdebe karşısında Sarı Saltuk, kendi kendine sorar:
- -Bu adam acaba bu kadar serveti babasından miras mı aldı yoksa kendisi mi kazandı?
Misafirinin aklından geçenleri sezen Nasreddin der ki:
- -Bütün bunlar babamdan kaldı. Benim, bu dünyaya gelirken getirdiğim ve bir gün dünyayı terk ederken de götüreceğim üç nesnedir.
Saltuk sorar:
- -Bu üç nesne nedir?
- -Bir sikimle iki taşağım.
Bu kaba sözler garibine gider ama düşüncesini yüksek sesle anlatmaya cesaret edemez, kendi kendine: "Böyle bilge bir adam manasız şeyler söylemez, her halde sözlerinin gizli bir manası vardır. Acaba ne demek istedi?" der. Nasreddin misafirinin aklından geçenleri sezer ve der ki:
- -Kafanı boş yere yorma, söyleyeyim; bu üç şeyden maksadım: Birincisi iman, ikincisi amel, üçüncüsü de ihlâstır.
Kaynak: Bayraktar, Zülfikar (2010). Mizah teorileri ve mizah teorilerine göre Nasreddin Hoca fıkralarının tahlili (PDF) (Doktora). İzmir: Ege Üniversitesi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2021.
|