Çerkesya bağımsızlık bildirgesi (1857)
Bismillahirrahmanirrahim
Bu kez yapılan barış antlaşmasında ülkemiz Çerkesya'nın ne şekilde ve ne ölçüde merkezde kaldığı tüm devletler ve halk tarafından bilinmektedir. Kırım Hanlığı döneminden 1829'da çıkan savaşa kadar tüm hanlarla savaştık. Kırım Rus yönetimine girdiğinde, Ruslarla daha önce hanlarla yaptığımızdan daha fazla savaş yaptık. Hiçbir zaman kimseye boyun eğmedik. Her nasılsa 1829 savaşı sonunda Osmanlı Devleti tarafından tamamen Rus tarafına terk edildik.
Rusya, 1829 savaşından 1853 (Kırım) savaşına kadar Çerkesya kıyılarında çok sayıda kale ve tahkimat inşa etmesine, top ve asker yerleştirmesine rağmen Çerkesya halkını kimse teslim alamamıştı. Ancak yaptıkları şey, paranın gücüyle, hiçbir şey bilmeyen, İslam dininin ve devletinin ne olduğunu anlamayan bazı çocuklarımızı, Çerkeslerin durumunu gözetlemek ve yağmalamak için işe almaktı. Çerkeslerin ailelerini katlettiler, mallarını yağmaladılar. Otuz yıldır gece gündüz böyle savaşıyoruz. Bu kez 1853 Kırım Savaşı sonunda yapılan barış görüşmelerinde Büyük Güçler ve arabulucular tarafından bağımsızlığımız konusunda herhangi bir müzakere yapılmadığı ve eski durumumuzda kaldığımız anlaşılınca durumumuzu bildirdik: Osmanlı İmparatorluğu'na, İngiltere'ye ve Fransa'ya.
Bağımsızlığımızı ilan etmek için önce iki yüz elli, sonra da elli kişilik büyükelçilerimizi İstanbul'a gönderdik. Savaş sırasında İngiltere ve Fransa tarafından bu taraflara atanan konsoloslar, Çerkesya'nın bağımsız kalacağını bildirip herkese bildirdiğinden, tüm halk, tıpkı diğer devletler gibi, önceki kaosu bırakıp birlik olmuş, vergi ödemeyi ve düzeni sağlamayı kabul etmiştir. Daha sonra beni komutan olarak seçip emirlerime aykırı davranmayacaklarına dair yemin ettiler ve bana imzalı anlaşmalar verdiler. Bunun üzerine ödemeleri gereken vergi ve aşar tutarlarını belirledik.
Halkımız, ülkemizin her yerini korumaya yetecek düzenli askerin oluşturulması, top ve mühimmatın temini için verdiği senetler gereğince vergi ödüyor, içlerinden disiplini hak edenleri ceza için bize teslim ediyor. Uygun yerlerde mahkemeler kuruluyor ve şeriat uygulanıyor. Çaresiz kalan düzenli askerlerimizi milliyeti ne olursa olsun eğiteceğiz. Eğitmenin yanı sıra silah, mühimmat ve diğer ihtiyaçlarımızı karşılamak zorunda kaldık. Şimdilik bir kısım topçu, süvari ve piyade askerleri ile subayları ikmal edilerek getirildi.
Kırk gün önce Rusya Hükümetine gönderdiğimiz belirli maddeli muhtıramızda da açıklandığı gibi, (Rusların) Anapa ve çevresine asker ve topçu sevkıyatı sırasında, topçu silahlarımızın olmaması nedeniyle topçu kullanamadık. (Buna rağmen) Çerkes halkı Ruslara karşı direnmiş ve Anapa Kalesi dışında hiçbir yerde Rus kalmamıştır. Adegum'un yanında yirmi iki top ortaya çıktı. On bini aşkın süvari ve piyade askerimiz ile topçu askerlerimiz, tedarik ettiğimiz toplarla söz konusu halkın askerlerine katıldı. Şimdi Ruslarla çetin savaşlar yapılıyor. Rusların bulundukları yerden bir adım bile uzaklaşmasına izin vermedik, hendek kazdık ve orada bekledik. Anapa'nın karşısında ise Çerkes askerleri karakol görevi görüyor.
Mora kesinlikle Osmanlı İmparatorluğu'nun malıydı ve halkı cizye ödeyen tebaaydı. Gazi Mahmud Han'ın hükümdarlığı sırasında 1236 (1820-1821) yılında yedi yıl boyunca onlara karşı savaş yapıldı. Savaş sonunda Moralılar, hepimiz Hıristiyan olduğumuz için İslam Devleti Hükümeti'ni (Osmanlı Devleti) kabul etmiyoruz, bağımsızlığımızı istiyoruz deyince, bütün devletler onların isteklerini kabul ederek onları İslam Devleti'nden kaldırdılar. Sırbistan ve Eflak-Boğdan gibi bağımsız kaldılar.
Biz bunca yıldır Rus devletine karşı savaşıyoruz. Bizim de böyle bağımsız kalamamamızın sebebi nedir? Rus İmparatoruna gönderdiğimiz muhtırada Allah aşkına tek bir Çerkes kalmayıncaya kadar hepimiz kırılsak bile Hıristiyan Devlet Hükümetini (Rusya) kabul etmeyeceğimizi ve diğer konuları belirtmiştik. Her birinin birer kopyasını ofisinize ve İngiltere, Avusturya ve Fransa'ya incelenmek ve Çerkesya'daki durum hakkında bilgi edinmek için gönderdik. Bağımsızlık arzumuzun meşruiyetini açıklama cesaretini gösterdik.
Bilgilendirildiniz. Çerkes halkının bebeklerine ve çocuklarına, onların alim ve salih insanlarına ve tüm fakirlere merhamet eyleyin, Allah ve O'nun sevgili Peygamberi hürmetine, Osmanlı Devleti'nin diğer devletlere Çerkesya'nın haklı bağımsızlığını tanımada aracı olmasını niyaz ediyoruz. Çerkesya'nın durumunu sunduk. Emir ve ferman size aittir.
27 Şevval 1273/20 Haziran 1857
Men sabera zafera (Sabırlı olan kazanır),
Allah'ın kulu Sefer,
Birleşik Çerkesya Komutanı Zan-zade (Zanuqo)
Kaynak: Osmanlı Arşivleri
|