Derler ki: - "Düğün var falanca yerde.
Kazanlar dolusu pilavla zerde!
Galiba şimdi de yemek zamanı..."
Görmeyin Hoca'daki heyecanı.
Bir anda zihni allak bullak olur.
Ne yapsa da gitse düğün evine?
Düşünür taşınır, çareyi bulur.
Çabucacık bir zarf alır eline;
Alı al moru mor, kapıya damlar.
Açıp ne istediğini sorarlar.
- "Bir mektubu var da ev sahibinin;
Onu getirmiştim..." - "Eh! Buyrun, girin."
Sırtında samur bir kürk, görünür ev sahibi.
Hoca zarfı eline tutuşturduğu gibi
Geçer kurulur sofranın başına;
Çala kaşık dalar düğün aşına.
Adam bakar bakar zarfın üstüne;
Sonra Hoca'ya der ki: -- "Yahu, bu ne?
Üzeri yazılı değil bu zarfın."
Hoca içine gömülüp hoşafın:
- "Aceleye geldi, der, af buyurun;
İçi de yazılı değildir onun."

Kaynak:

Telif durumu:

Bu eser, kültürel öneminden ötürü Türkiye Cumhuriyeti'nde kamuya maledilmiştir ya da 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre eserin koruma süresi dolmuştur. Kanun'un 27. maddesine göre:

  • Koruma süresi eser sahibinin yaşadığı müddetçe ve ölümünden itibaren 70 yıl devam eder.
  • Sahibinin ölümünden sonra alenileşen (herkesçe bilinir duruma gelen) eserlerde koruma süresi ölüm tarihinden sonra 70 yıldır.
  • 12. maddenin birinci fıkrasındaki hallerde (sahibinin adı belirtilmeyen eserlerde) koruma süresi, eserin aleniyet tarihinden sonra 70 yıldır; meğer ki eser sahibi bu sürenin bitmesinden önce adını açıklamış bulunsun.
  • İlk eser sahibi tüzelkişi ise, koruma süresi aleniyet tarihinden itibaren 70 yıldır.