Yavuz Sultan Selim'in Şah İsmail'e mektubu
- Birinci mektubu
"Allah katında din İslâm'dır, kim İslâmiyet'den başka bir dine tabi olursa onunki kabul edilmeyecektir. Fermande-i Acem, Sipehsalar-ı azam, Serdar-ı muazzam, Dahhak-ı rüzgâr, Darab-ı girudar, Afrasiyab-ı ahd, Emir İsmail. Ormanda aslandan boşalınca, yiğitler yurdunu çakal aldı."
- İkinci mektubu
"Eğer yönünü ve kıbleni bize döndürürsen, elini zulm ve tuğyandan çekersen, sünnet-i seniyyeyi benimser sen ve topraklarını Osmanlı topraklarının bir parçası sayarsan bizim hediyelerimiz ve inayetimize mazhar olursun, değilse, kefen giyip hazır ol."
- Üçüncü mektubu
"Senden ne nam ve nişan peyda ve vücudundan eser hüveydadır. Bir vechle mestûrü'l-hâlsin ki vücudunla ademin ale's-sevadır (...) hırz-ı selametde perde-nişinlik ihtiyar edenlere erlik adı hatadır ve ölümden korkan kimselere ata binip kılıç kuşanmak na-sezadır. Sende azıcık yigitlik var ise gelip askerime karşı koy! Sana zaviye-nişin olmak münasibdir, deyü bildirirlerdi."
Kaynak: Münşeatü's-Selâtin, c.I, s.379-381-382-383-384. Künhü'l-Ahbâr, c.II, s.1091. Tacü't Tevârih, s.IV/184. Bu eser, başka bir eserin bilimsel olmayan metodlarla oluşturulmuş bir transkripsiyonu veya faksimilesi olup ana eserden bağımsız bir telif hakkı korumasına sahip değildir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'un işlenmiş eserleri tanımlayan 6. maddesine göre; henüz yayımlanmamış olan bir eserin ilmi araştırma ve çalışma neticesinde yayımlanmaya elverişli hale getirilmesi (ilmi bir araştırma ve çalışma mahsulü olmayan alelade transkripsiyonlarla faksimileler istisna olmak üzere) halinde oluşturulan eser telif korumasına tâbi olacaktır. Ancak bu eser kanunun gösterdiği istisna kapsamında olduğundan kamu malıdır. |