Yavrum Kuzum Seni Aldırdım Elden
Yavrum kuzum seni aldırdım elden
Kuzum kuzum der de meler bir koyun
Usandım da bezdim bu tatlı candan
Kuzum kuzum der de meler bir koyun
Yine çiçeklendi dağların başı
Koyun ben nideyim Mevlânın işi
Dâim durmaz akar gözümün yaşı
Kuzum kuzum der de meler bir koyun
Koyun senin derdin çoktur nideyim
Yanınıza başka kuzu katayım
Varıp seni koyaklarda güdeyim
Kuzum kuzum der de meler bir koyun
Kuzum senin budur alnında yazı
Hiç elin kuzusu olur mu kuzu
Yüreğimde vardır bir ince sızı
Kuzum kuzum der de meler bir koyun
Seni güden çoban gayri gütmesin
Yaydığı yerlerde otlar bitmesin
Kuzunu yiyenler onup yitmesin
Kuzum kuzum der de meler bir koyun
Bugün koyun tuz taşına gelmedi[1]
Elin kuzusu da kuzu olmadı
Arayıp ta kuzusunu bulmadı
Kuzum kuzum der de meler bir koyun
Nolaydı sen koyun olmıyayidin
Elin kuzularını görmiyeydin
Ölüp te şu yere gelmiyeyidin
Kuzum kuzum der de meler bir koyun
Kul MEHEMMET bunu böyle söyledi
Koyun sana yolum nerden uğradı
Söyledi de yaşın yaşın ağladı
Kuzum kuzum der de meler bir koyun
- ↑ Koyunlar yalasınlar diye büyük kaya tuzlarından münasip bir yere bazı parçalar korlar. Hayvanlar dışardan gelince hergün bunu yalarlar, sonra yataklarına giderler.