Veli Acu'nun 25 Ekim 2017'de Büyükada Davası'ndaki savunması

Arkadaşlarım gibi ben de tamamen tesadüfen buradayım. Toplantı, tam da bayramdan sonra olduğu için, benim de boşluğum olduğu için katılabileceğimi söyledim. Benim yerime başka bir arkadaş katılsaydı, o şu anda savunma yapıyor olacaktı.

İddianamede mevzu bahis edilen derneklerden hiçbiri kapatılmadı ya da soruşturma geçirmedi. Toplantıda kullandığımız materyallerin tamamı delil olarak toplandı ama iddianamede bunların hiçbiri yok çünkü hiçbiri suç niteliği taşımıyor. Türkiye’de terör örgütlerine yardım ettiği söylenilen insanlar gözaltına alınıyor ve bu insanların evine 7 gün sonra baskın yapılıyor. Çünkü toplantıyla ilgili suç niteliği taşıyan bir şey bulamadıkları için delil yaratmak istediler. İletişim içinde olduğumuz şahıslarla ilgili soruşturmalarla ilintilendirildik.

HTS kaydında ismini ilk defa öğrendiğim bir şahıs, Linkedin’den bana ulaştı. Bana BM’de özlük hakları nelerdir, sınavlar nasıl yapılıyor gibi genel bilgiler istedi. Ben de bu bilgileri verdim. Daha sonra zaman zaman beni arayıp sınav sonuçlarıyla ilgili şeyler sordu. Telefon numarası bende kayıtlı bile değil. Bu şahsın ByLock kullanıp kullanmadığını nereden bilebilirim.

İddianamede üst aramasında, Nuriye ve Semih’le ilgili bir kayıt çıktığı söyleniyor. Bende böyle bir şey çıkmadı. Nuriye ve Semih ölmesin, işine iade edilsin, başlıklı bir basın açıklaması, bana gelen toplu maillerden biri ve ben cevap vermemişim.

İddianamenin ciddiyetine gölge düşüren komik bir yazışma var. Arap kökenli bir arkadaşımla Urfa’ya gelen birine kalacak yer bulmak için yaptığımız bir yazışma. Bunu uzun uzun düşündüm, savcı bunu hangi maksatla almış olabilir? İki seçenek geldi: X’i şifre olarak düşünmüş olabilir ya da LGBT’yi ilk defa duymuş olabilir. Burada yine benim iyi niyetim yargılanıyor.

Veli Acu, 25 Ekim 2017