Urfa vak'asının çıkış sebebi ve neticelerine ilişkin rapor
- Bâb ı Âlî
- Dâhiliye Nezâreti
- Emniyet i Umûmiye Müdîriyeti
- Umûmi: 44743
- Husûsi: 23
- Şube: 2
- Mahremdir
- Hâriciye Nezâreti Celîlesine
Devletlü efendim hazretleri
Urfa vak‘asının esbâb ı netâyicine da’ir mahallinde icrâ ettirilen tahkîkâta müsteniden tanzîm olunan raporun sûreti leffen sûb ı alîlerine tisyâr kılınmış olmağla ol bâbda emr ü fermân hazret i men lehü'l-emrindir.
- Fî Cemazîe'l-ahir [1]334 ve 23 Mart sene [1]332, 6Nisan [1]916
- Bâb ı Âlî
- Dâhiliye Nezâreti
- Emniyet i Umûmiye Müdîriyeti
- Urfa Vukû‘âtı
Mevcûdiyet i milliyelerini ancak Hükümet i Osmaniye'nin taht ı İdâre ve tâbi‘iyyetinde bulunmak sûretiyle muhâfaza edebildiği halde senelerden beri Ermenistan istiklâli hayâli arkasında koşan ve bu emellerinin esbâb ı husûlünü Hükümet i Seniyye'nin mahvında arayan Ermeniler târîhi kıyâm ve isyânlarıyla Rus, İngiliz, Fransız siyâsetlerine bi'l-fi‘il alet olmak i‘tibârıyla gerek dâhilinde ve gerek memâlik i ecnebiyede Devlet i Alîyye için da’imi unsur ı fesâd ve ihtilâl olmuşlardır ve ale’l-husûs son zamanlarda ve hükümetin muhâfaza i mevcûdiyet ve hayatı için Harb ı Umumi'ye duhûlünden evvel ve sonraki vazi‘yyet i umumiyeyi büyük bir fırsat telakkî ederek Ermeni sâkin olan vilâyâtın hemân cümlesinde isyân ve ihtilâller çıkarmışlardır.
Bunlar miyânında bi'l-hassa [Urfa Vukû‘âtı] gerek tertibât ve istihzârâtının ehemmiyet ve vüs‘atı ve gerek harekât ı isyâniyenin sevk ve idâresindenki intizâm ve ciddiyet i‘tibârıyla fevkalâde ha’iz i ehemmiyet ve şâyân ı tedkîkdir.
Urfa Sancağı- âsâyiş i dâhilinin muhâfazası ve Ordu-yı Humâyûn'un selâmet i harekâtının te’mîni için bulundukları mahallerden çıkarılan Ermenilere iskân menâtıkından olarak ta‘yîn edilmiş ve nefs i Urfa'da '1300' kişiye karîb Ermeni nüfûsuna ve merkez ve mülhükâtında i‘dâdî ve rüşdî derecesinde müte‘addid Ermeni milli mekteblerine ve mu‘tedil bir iklim ile beraber gayet feyzdâr ve münbit araziye mâlik bulunan bu mıntıkada Ermenilerin hükümetçe iskân ve terfîhleri esbâbı istikmâl olunmuş idi. Fakat ahîren zuhûr eden vukû‘ât bu mıntıkanında komitecilerin ifsâdâtından kurtulamadığını ve vakt i merhûnuna intizâren memlektin hayatına kast için her türlü tertibât ve istihzârât ı ha’inânenin burada da ümid ve tasavvurun fevkinde bir nisbet ve derecede ittihâz edilmiş olduğunu bütün vuzûhuyla meydana çıkarmıştır.
Urfa'da son isyânın vukû‘undan evvel Ermenilerin hayatı ve hükümet ile ahâlî-yi islâmiyeye karşı vaz‘iyyet ve sûret i hareketleri tedkîk edilince; buranın pek mühim bir merkez i isyân olduğu ve bu muhitin o sûretle yetişdirilmesi için öteden beri her türlü vesa’itin tedârik ve istihzârına çalışdığı ve Amerikan ve Fransız misyonerlerininde mekâtib ve mü’esseleri vasıtasıyla Ermeni efkârını istedikleri gibi makasid i siyâsiyelerine alet etdikleri tezâhür ediyor.
Evvelâ: Ermeni ihtilâl komiteleri bi'l-hâssa i‘lan ı meşrûtiyetden sonra Urfa'da teşkîlâtını pek esâslı sûretde tatbîk ve tevsî‘ etmiştir.
Sânîyen: Patrikhâne Urfa'ya murahhasa olarak [1]311 Ermeni vukû‘âtında harekât ı isyâniyeye bi’l- fi‘l iştirâkinden dolayı Trablusgarb'a nefyedilen ve i‘lân ı meşrûtiyeti müteâ‘kib avdet eden rahip kisvesi altında şerîr bir komiteciyi intihâb ve i‘zâm etmiştir. Urfa Ermenilerinin riyâset i rûhâniyesende bulunan bu şahıs her vesîleden bi’l-istifâde hükümeti tahkîrden, icrâat ı hükümeti tenkîdden, ahâlî-yi müslümeyi tezyîf ile beyne’l-enâsır idâme i nifâktan geri kalmamış ve kilisede eyyâm ve i‘bâd ı diniyede va‘z yerine bir mavzer alarak [milleti kurtaracak, istiklâlini i‘âde edecek yegâne vâsıtanın silâh olduğu] isbât zımnında konferans vermekten ve [herkesin vâridâtının dörtte biriyle be-heme-hâl tedârike mecbur olduğunu] bir vazîfe i milliye olarak telkîn ve teklîfden ve Ardahan'ın fethine müsâdif bir yortu günü kilisede [bu günün Ermeni milleti ve mefkûre i milliyesi nâmına ağlanacak ve icrâ-yı mâtem edilecek bir gün olduğunu ve islâmların meserretlerine iştirâk edenlerin ha’in millet tanınacağını] alenen söylemekten çekinmemiştir.
Fransız ve Amerikan mekteb ve mü’esseselerinde tahsîl gören ve bi'l-ahire yine mekteblerine mu‘allim sıfatıyla ta‘yîn olunan Ermeniler ise ecnebi amâl ve efkârı için misyonerlerden ziyâde İngiliz ve Fransız propagandacıları kesilmişlerdir.
Başta murahhasa ve papazlar olmak üzere komiteciler bu mu‘allimlerin ve bi'l-hassa istiklâl fikriyle dimâğları meşbû‘ selâmet i tefekkürden mahrûm gençlerin teşvîkâtıyla Urfa'da muhtelif cem‘iyyetler teşekkül etmiş ve hükümet da’ima her yerde olduğu gibi Urfa'da da mutî‘ ve memlekete merbût bir halk yerine komitenin telkînât ve ictihâdatıyla hareket eder bir kitle bulmuştur.
Ma‘lûm olduğu üzere Rusya'nın Türkiye'ye karşı siyâsetinde en mühim ve târîhi iki maksad mündemicdir. Bunlardan birisi; boğazları açarak Bahr ı sefîd'e inmek. Diğeride; vilâyât ı şarkıyeden geçerek İskenderun Körfezi'ni tutmak idi. Urfa, Rus istîlâ ordusunun bu ikinci Diyarbekir-Siverek tarîki üzerinde olduğu için Rus siyâseti nokta i nazarından fevke'l-âde ha’iz i ehemmiyet idi isyânın şekli Rus ordusunun vürûduna intizâren büyük kilise altında kuyular taht-el-zemîn depolar, gayet gizli yollar, sekiz on aylık erzâk iddihârı gibi müdâfa‘ istihzârâtının vüs‘atı bu mıntıkada Ermenilerden Ruslarca pek büyük işler beklenildiğini ve tertibâtın bu esâs da’iresinde ittihâz edilmiş olduğunu te’yîd ve isbât etmiştir.
Bir taraftan; zâhiren katoliklik ve protestanlığı ta‘mîm ve maksadıyla çalışan ecnebi misyonerlerinin telkînâtı diğer taraftan serseri ve ecnebi gayretkeşi vatansız komitecilerin teşvîkâtı ile Urfa'da Ermeni hayatı bi'l-hassa meşrûtiyetten sonra başka bir safhaya dâhil olmuştur.
Hükümet i Seniyye; Osmanlılık ve vatandaşlık nâmı altında enâsır ı muhtelifeyi birleştirmeye ve bir maksat ı müşterek etrafında toplamaya çalışır iken her yerde olduğu gibi Urfa'da da Ermeniler olanca gayretleriyle ve açıktan açığa buna mâni‘ olmuşlar ve merkez-i livâda işciler arasında cem‘iyetler teşkîli ile saat ı mesâ‘î ta‘yîn ettikleri gibi islâmlara karşı tervîc i merâm için îcâbında [boykot] i‘lân etmişler ve mekteblerinedeki talebe ile (16-17) yaşlarındaki kız ve erkek çocuklarına kadar silâh kullanmak, hasta ve yara bakıcılığı ta‘lîm eylemişlerdir. Bu gibi teşkîlât ve tertîbâtla uğraşıldığı sırada Ermeniliği sevk ve idâre edenlerde kısm ı a‘zamı arabacı ve mekkâreci olan Ermeniler vasıtasıyla ve dolgun fiyatlarla Suriye, Halep, Ayıntab'dan ve bi'l-hassa buralardaki itilâf konsoloslarının müzâheretinden, ve asker firârlarıyla, aşâyirden istifâde ederek çok miktarda silâhlar celbine ve Bağdat demir yolu inşâât şirketinde müstahdem . Ermeni ustalardan külliyetli miktarda dinamit ve bomba fitilleri ve eski kaleden kaval toplara mahsûs ufak humbaraları, cephâne ve mühimmât tedarikine muvafık olmuşlar ve buna son zamana kadar muntazaman devâm etmekle beraber Amerikalı misyoner Leslee'nin eytâmhânesindeki demircilik i‘mâlâthânesinde de çok miktarda mermi vesa’ire ve hatta büyük su borularından top bile i‘mâl etmişlerdir. Tedârikât ve istihzârâtın şu sûretle ikmâlinden sonra Urfa Ermenileri münâsip bir fırsat ve vesîleye intizâra başlamışlar ve ma‘mâfih arasıra taşkınlıklardan da geri kalmamışlardır. Bu fırsatı ise Harb i Umumi'nin zuhuru ve Hükümet i Osmaniye'nin bu harbe duhûlü kendilerine tehiyye ve ihzâr etti.
Hükümet i Osmaniye'nin harbe duhûlünü müte‘akib Ermeni fırka i siyâsiye i müttehidesinin Rus ordularının muzafferiyeti halinde mâ‘zallah ı te‘âlâ ric‘at edecek Ordu-yı Humâyun'nun hatt ı ric‘atini kesmek; bil-akis muzafferiyet Ordu-yı Humâyun'a tevcih ettiği takdirde her tarafta i‘lân ı isyân edilerek asâkir i Osmaniye'nin üzerlerine celbi ve hükümetin dâhilen işgali tarzındaki teblîgât ı umûmiyesine tevfîk hareket etmişlerdi. Ermenilerin te’yid eden hıyânetleri üzerine sevk ve ihrâçlarından isyânın zuhûruna kadar geçen müddet zarfında Urfa'ya vilâyât ı sa’ireden bir çok komiteci ve asker firârisi Ermeniler gelmiş ve bunlar Van'ın Ermeni kahramanları tarafından zabt edildiğini, ve Rusların birkaç ay zarfında Siverek üzerinden Urfa'ya doğru geleceklerini ileri sürerek Urfa Ermenelerini isyâna da‘vete başlamışlardır. Yalnız Urfa Komitesi aynı zamanda efkâr ı islâmiyeyi de tâklît etmek ve hükümetin teblîgât ı resmiyesi hakkında da şüpheye düşürmek ve daha doğrusu isyâna kendelerinide ma‘nen iştirâk ettirmek üzere el altından çalışmışlar ve hatta ajans telgrafnamesi şeklinde ba‘zı şeylerde çıkarmışlardır. Bunlardan tevkîf olunan Ermenilerden birisinin üzerindeki İncil kitabının içerisinden çıkarılan musanna‘ ajans müsveddesi aynen şöyledir.
(Almanlar; Fransız hudûdundan sürülmüştür. Ruslar Berlin'e girmeye sekiz kilometre kalmıştır. Ahvâl iyileşmektedir. Muhârebe iki üç haftaya kadar hitâm bulacağa da’ir ümid vardır. ) Ma‘mâfih bu teşebbüsleride hükümetin icrâatındaki ciddiyet ve intizâmı gören ve evâmir i devlete kemâl i hürmetle arz ı mutâva‘at ve inkıyâd eden aşâyir ve ahâlî-yi sa’ire i müslüme üzerinde derin bir his i nefret uyandırmaktan başka bir te’sîr yapamamıştır. Urfa'da Ermeni mahallesi; bir tarafı eski sur ve Tellü'l-fütûr tepesi diğer cihetleri islâm hâneleriyle muhât olan mahalleden ale't-tahmîn bin beş yüz evden mürekkebdir. Evler umumiyetle kârgîr olarak inşâ edilmiş ve her hâne mütea‘ddid gizli odaları ve bu odalarda yatak, yiyecek gibi eşyâyı, dolabları, izbeleri, su kuyuları içinde zîr i zemîn denilen tahte'z-zemîn mahzenleri muhtevî bulunmuş ve yeni yapılan evlerdede bu aksâma riâ‘yet olunmuştur. Bu tertîbâtın mahrem ve mektûm kalmasına son derece i‘tinâ edilmiş ve ev sahibi ile mi‘mârından başka hiç kimse için ma‘lûm olamamıştır. İsyân tedârikâtı miyânında en ziyâde göze çarpan cihetlerden biriside Zeytun, Sason, Bitlis, Ayıntab mıntıkaları için bir kumandan ma‘iyetinde istihdâm olunmak üzere Maraş, ve Diyarbekirden gelen asker firârîsi ve komitecilerle yerli feda’i ve asker firârîlerinden mürekkeb bir kuvve i müsellehe, ve su taşımak, un öğütmek, ekmek pişirmek, hasta ve yaralılara bakmak, tedâvî etmek, tüfenk temizlemek emr götürmek, fişenk yapmak, mev‘izeler irâd neşâid i milliye terennüm etmek için kollar tertîb edilmesi müfettişler ve bir de iâ‘şe me’mûrları ta‘yîni, ve birde Ermeni ihtilâllerinde ebeveyni ölen yetimlerden birer hey’et i teşcîi‘ye tertîb olunmasıdır. İsyândan matlûb olan maksad hakkıyla te’mîn olunmak için hükümet kuvvet gönderemeyeceğini ve Rus ordusunun Siverek tarîkıyla Urfa'ya vürûduna kadar 7-8 ay mukâvemette bulunacaklarını tahmîn ederek ordunun bir kısmını üzerlerine celb ile işgâl etmek ve mühimmât sarf ettirmek için en münâsib bir zamana intizâr olunduğu sırada silâh toplanması ve 31 tevellüdlilerin askere alınması muâ‘meleleri üzerine Zeytun, Sason, Haçin, Diyarbekir havâlisinden kaçan asker firârileriyle komitecilerinde inzimâm ı muvâfakatıyle evvela: Urfa'ya bir buçuk saat mesâfedeki Germüş karyesinde ve 6 Ağustos 1331 de Perşembe günü akşamı nefs i Urfa'da ilk isyân kurşunu atılmıştır.
İsyân hareketi; evvela: Urfa'ya bir buçuk saat mesâfede ve ovada vâki‘ Germüş karyesinde zuhûr etmiştir. Bu karye cesîm bir ermeni kilisesi ile protestan ma‘bedini ve arkasında dik ve müdâfa‘ya fevk-al-hadd elverişli ve sarp ve mağaraları hâvî Germüş Dağı'na istinâd eder. Büyükçe bir köydür. Hükümet burada bir Ermeni çetesinin mevcudiyetinden haberdar edilmiş ve tenkîlleri için yirmi otuz kişilik bir jandarma kuvveti gönderilmiş ise de taharriyâtın geceye tesâdüf etmesi ve dağdaki pusulardan atılan kurşunlar ve jandarmadan bir şehit bir mecrûh verilmesi ve karanlıkta muntazaman ve müştereken hareket edilememesi yüzünden istîsâlleri mümkün olamamış ve o sırada mezkûr karye civârından geçen bir kuvve i seferiyyenin muâ‘venetiyle Germüş Dağı'ndan biri Gürünlü (Sivas) diğeri Kayserili iki feda’i ile bir mağara içinde yirmi kadar mavzer tabanca cephâne, bomba, zahîre ve feda’ilerden bazıları der-dest edilmiştir. Germüş eşkıyasının kısm ı a‘zamı Urfa Ermenilerinden olduğu ve Urfa merkezine a'id silâhların bu Germüş karyesinde saklanıldığı haber alındığından hükümet i mahalliyece silâh toplanmasına karar verilmiş ve keyfiyet murahhasaya anlatılarak aksi halde ihrâçdan istisnâ olunan Urfa Ermenilerinin de emniyet i dâhiliyeyi muhafazaten ihrâc ve menâtık ı mua‘yyeneye sevk edilecekleri teblîğ olunmuştur. Murahhasa buna cevaben (düşünelim) sözüyle iktifâ etmiş ve ma‘mâfîh hükümetçe silâh taharriyâtına mübâşeret edilmiştir. Bu taharriyât netîcesinde nefs i Urfa'da 730 memnû‘ ve gayr i memnû‘ tüfenk 406 tabanca 74 eslahâ i câriha 4933 fişenk elde edilmiştir. Taharriyât sıralarında 6 Ağustos 1331'de kasabadan Kerz? Mahallesinin Bedük? Meydanı denilen mevki‘de Aveş? ve Sergis ve kardaşlarının hânesinde eslehâ i memnû‘a ve mevâd ı infilâkiye bulunduğu ihbâr olunması üzerine merkez polis me’mûrlarından Kadri ve Mustafa Nuri Efendi'lerle jandarma Halil ve Bâkır Çavuşlar taharriyât ve hafriyât için i‘zâm olunmuşlar ve mezkûr hânede hafriyât icrâ edildiği esnâda oraya muttasıl mahfûz bir mahalde müddet i medîde hâl ı ihtifâda kalmalarından nâşî saç ve sakalları uzamış üç yabancı komite ser-gerdesinin muhtefî olduğu görülerek der-destlerine teşebbüs olunmuş ise de merkûmların birden bire silâh isti‘mâl etmeleri üzerine Polis Mustafa Nuri Efendi ile Bâkır Çavuş şehîd düşmüş ve firârları esnâsında üzerlerine gelen jandarma efrâdından Hacı ismindeki neferide bacağından vurarak yarım saat sonra vefâtına sebeb vermişlerdir. Mezkûr hânede icrâ kılınan taharriyâtta büyük çaplı beylik bir mavzer ile buna mahsûs fişenkler ve iki dizi ayrıca martin fişenkleri bulunmuştur. Bu vak‘a akabinde kasabada zaten heyecanda bulunan ahâlî arasında te’mîn i sükûn için îcâb eden tedâbîr ittihâz olunmuş ve Ermenilerden hiç birini zarar gelmemek için sokakda ve dükkânlarda öteye beriye ihtifâ edenlerden üç dört yüz kadarı toplatılıp da’ire i hükümette ve karakollarda muhâfaza edildikten sonra sükûnun avdetini müte‘âkib yine muhâfaza tahtında hânelerine gönderilmiştir.
Urfa'daki 6 Ağustos [1]331 Tellü'l-ebyaz - Urfa - Siverek tarîkinden işleyen hidmed taburu Ermeni efrâdı evvelce aralarında verilen karar üzerine zâbit ve islâm ameleye su’ikasda teşebbüs etmişler ve o sırada hasbe‘l-vazîfe gelen jandarmalar sebebiyle maksadlarına muvaffak olamamışlardır.
Bi'l-ahire Tellü’l-ebyaz - Urfa kısmında çalışan bölükdekiler kazma kürek ve tabancalarıyla muhâfız jandarmalardan ele geçirdikleri birkaç beylik silâhla zâbitlerinin ve süryâni i kadîm arkadaşlarının üstüne hücum ederek ihtiyât zâbit namzedi İbrahim Hilmi Efendi'yı şehîd dört jandarma ile bir karye muhtârını cerh iki jandarma hayvanını itlâf vi diğer ikisinide çerh etmişlerdir. Kasabada tehaddüs eden vak‘a târîhinden Eylül'ün onaltıncı Çarşamba gününe kadar sükûn devâm etmiş ve bu müddet zarfında yalnız ihtiyârlar, kadın ve çocuklardan mâa‘dâ Ermeniler dükkânlarını mağazalarını kapayarak mahallelerinden dışarıya çıkmamışlar ve çarşıya inmemişlerdir.
Eylül'ün onaltıncı gecesi Kilise sokağında Tarakçıoğulları hânesinde toplanan Tarakçıoğulları Bedros Sergiz ve Yedikardaşoğlu Mıgırdıç Haleb jandarma efrâdından iken silahıyla firâr etmiş ve isyân esnâsında müsâdemâtı idâre etmiştir. Ve Sasonlu bir sergerde tarafından birden bire kırk ele yakın silâh atılmış ve livâda idâre i örfiye olduğu halde silâh attıkları anlaşılan eşhâsın tevkîfi için ertesi günü polis ve jandarmadan mürekkeb bir müfreze Ermeni mahallesine gönderilmiştir müfreze tarafından mezkûr Tarakcıoğlu hânesi sarılarak kapının alınması teklîf olunmuş ise de açılmamış ve diğer bir hanenin duvarından içeriye giren birkaç me’mûr üzerine atılan silâhlardan bir jandarma şehîd ve iki jandarma mecrûh olmuş ve bunun üzerine Ermeni mahallâtının her tarafından silâhlar atılmağa ve yollardan gelip geçenlere ve mu‘âvenete gelen jandarma devriyesine evlerden, mazgallardan, halı fabrikasından kurşunlar sıkılmaya başlanmış ve derhal Ermeniler tarafından Ermeni mahallâtına yakın ve muttasıl olan yerlerde ikâmet eden müslüman hânelerinede hücum edilerek müdâfa‘ ve tecâvüze elverişli ve müslüman mahallâtına hâkim hâneler zabt ve mahalleler içerisinde ikâmet eden müslüman â’ilelerinden büyük küçük (on kadın) şehîd edilmiştir. Aynı zamanda eşkıyâdan Mıgırdıç ve refîkleri ile isyânın cihet i idâre ve siyâsiyesine tedvîr eden protestan Papas Sogoman'un tensîbiyle ve Urfa Büyük Kilisesi'nin çanı ile isyân ve kıyâm için aralarında takarrür eden işaret verilerek derhâl izbelerde ve mahzenlerdeki eslaha ve cephane meydana çıkarılmış ve herkes kollarına numara şerîdlerini aralarındaki vazîfe, hidmet alâmet ı fârikalarını takarak işe başlamışlardır.
Harekât ı isyâniyenin ehemmiyeti ve livâda te’mîn i âsâyişe me’mûr olan kuvvetin adem i kifâyeti takdîr olunarak keyfîyet livâdan Dördüncü Ordu Kumandanlığı'na arz olunarak kuvvet izâmı talep olunmuş ve aynı zamanda elde mevcûd vesâ'itle tecâvüzlerinin men‘ine çalışılmıştır. Ordunun emr ü tensîbiyle Eylül'ün 19'ncu 27'inci günleri kuvve i askeriye muvâsalat etmiş harekâtı idâre etmek üzere Dördüncü Ordu Kumandan Vekili de Urfa'ya gelmiştir. Askerin vurûduna kadar âsîler geceleri muhtelif istikâmetlerde zâbıtaya baskın etmek, evlere mazgallar, ve bütün sokaklara bârikâtlar yapmak, muhâbere tabancalarıyla ta‘yîn ettikleri mıntıka kumandanları ile tertîbât almak, silâhları menzilindeki sokak yol ve bahçede dolaşan pencere ve damında oturan, abdest alan kadın erkek çocuk ihtiyar islâmlara ateş açarak bir çoklarını şehîd etmekle meşgul olmuşlardır.
Kumandan vekililnin vürûdunu müteâ‘kib derhal Ermenilere hitâben bir beyânnâme neşr olunarak Ermeni kadınları vâsıtasıyla kendilerine tevzî‘ ettirilmiştir. Beyânnâmenin metninde Hükümet i Seniyye'ye itâ‘atı olanların Samsad kapısından çıkabilecekleri ilân ettirilmiştir. Beyânnâmenin neşr u ilânı ile ta‘yîn edilen müddetin inkızâsından sonrada hiçbir Ermeninin hârice cıkmamasına ve tahkîmâtla ta‘arruza devâm etmmelerine mebnî bi'z-zarûre tahassungâhilerinin top ateşiyle birer birer tahrîbine ibtidâr olunmuştur.
Asîlerin tenkîli için evvelce getirilen kuvvetle iki topun kâfî gelmeyeceği anlaşılması üzerine bi’l-ahire dört top ile iki tabur asker daha celb olunmuş ve bu suretle 26 Eylül sene [1]331 târîhine kadar geceli gündüzlü gayet şiddetli bir sûrette devâm eden müsâdemâtı müteâ‘kib asker tarafından ancak Ermeni mahallesinin kenarındaki ilk hat işgâl ve tahrîb edilmiş ve epeyce mecrûh verilmiştir. Bu müddet zarfında Ermeniler askeri yanıltmak için kazak elbiseleri, Rus kalpakları giyinmişler, ve asker firârileri de elbise i askeriyeleri ve jandarma kıyafetleriyle eteşe iştirâk eylemişlerdir.
İlk hattın işgâlinden sonra kadın ve çocuklar ezilmemek için teslîm teklîf ile bir gün daha mühlet itâ olunmuş ise de Ermeniler tarafından bu teklîfe cevâb olarak geceleyin iki taraftan şiddetli baskınlar ve bir çok noktaların tahkîmi ile cevâb verilmiştirki şu sûretle müsâdemâta tekrar ibtidâr olunmuştur. Ancak asker kâr ı kadîm ve gayet kuvvetli bir sûrette ve Urfa'nın Tellü'l-fütûr Tepesi'ne ve eski surlar üzerine inşâ edilmiş müstahkem evleri işgâlde iyice müşkilâta ma‘rûz kalmıştır. Müsâdemât esnasında patlamayan sahrâ mermilerineden birisini ele geçiren ve Ermeni me’mûr ı siyâsi sıfatını takınan ve Ayıntab Koleji'nde ve Amerika'da ikmâl ı tahsîl ederek Urfa'ya gelen ve zamanını tamamıyla neşr i mefsedete ve Türk ve islâm düşmanlığının Ermeniler arasında tenmiyesine hasr etti. (Protestan Papas Sogomon) bu mermiyi Ermeniler arasından dolaştırarak (Türk topu işte böyle)dir diye istihzâ ve kendilerini Rusların vürûdüna kadar sebât ve mukâvemete teşvîk etmiştir.
Gayet müstahkem bir sûrette inşâ edilmiş Büyük Ermeni Kilisesi'nde vilâyât ı şarkıyye muhâcirlerinden ba‘zı hastalar konulmuş olduğu için ilk günlerde ateş açılmamış idi. Fakat askerin ta‘arruzu ilerleyince kilisenin mazgâllarından ve taşla örülmüş pencerelerindeki aralıklardan şiddetle ateş edildiği görülmesi üzerine topcu bi'z-zarûre mukâbeleye mecbûr olmuş ve Ermeniler tarafından kilise üzerine bu esnada üstünde (ateş dursun muhabere var) yazılı beyaz bir bayrak keşîde edilmiştir. Bunun üzerine top ateşi kesilmiş ve Ermeniler Mister Leslee'nin mü’essesesinde bulunan Sogomo'nun re’yi alınmak üzere yarım sa‘at mühlet istedikten sonra bilâ kayd u şart teslîm olunacaklarını bi'l-beyân aralarındaki (600) kadar kadın ve çocukları teslîm etmişlerdir. Ertesi günde Amerika Eytâmhâne'si müdîri Mister Leslee bir tercümanla Tellü’l-fütûr tepesine gelerek teslîm olmuştur.
Kilise ile civârındaki mü’essesedeki kadın ve çocuklar teslîm alındıktan sonra âsîler buraya yaklaşan asker üzerine tekrar isti‘mâl ı silâh etmişler ve bi’l-mukâbele 2 Teşrîn i Evvel sene[1]331'de kilise ve eytâmhâne ve eşkıyanın tahassungâhları zabt olunarak (Urfa Mes’elesi) ikmâl edilmiştir.
Bundan sonra usâttan kurtulanlar gizli yollardan, izbelerden, odalardan, tahte'l-arz melca’lardan istifâde ederek askere bomba, kurşun atmak sûretiyle tekrar ta‘arruza başlamışlar ve bütün bu müsâdemâtta epeyce şehîd ve mecrûh verdirmişlerdir.
Ahâliden müsâdeme esnâsında 42 şehîd ve yaralı jandarmadan 8 şehîd ve 24 mecrûh askerden birisi zâbit olmak üzere 300 ü mütecâviz şehid ve mecrûh ve polisden iki mecrûh vukû‘ bulmuştur.
Itlâf edilen usâttan 120 yi mütecâviz mavzer martin gibi eslaha i emîryye ve 100'ü mütecâviz rovelver müsâdere olunmuş ve bu mavzerlerden bir çoğunun da’ire i askeriyeden çalınan veya evvelce telef edilen müslüman efrâd ı askeriyeye a'id olduğu görülmüştür.
İsyânın sûret i zuhûruyla ehemmiyeti ba‘demâ Urfa Ermenilerine karşı hükümetin insılab ı emin ve itimâdını intâc ettiğinden bu livâ Ermenileri de ihrâç ve tehcîre tâbî‘ tutulmuş ve usâttan elde edilenler Dîvân ı Harb i Örfî'ye tevdî‘ olunarak haklarında hükm i kânûn infâz ve tatbîk olunmuştur.
Misyoner Leslee Urfa'da Tellü'l-fütûr civârındaki Amerika mü’essesesi ile eytâmhânesinin müdîridir mü’essesesi demirhâne, marangozhâne vesa’ireyi ihtivâ eder ki Ermeniler bu mü’essesâttan pek ziyâde istifâde etmişler ve inde'l-îcâb isyâna bir şekl i siyâsi vererek müdâhale i ecnebiyeyi da‘vet etmek üzere kendisinide aralarına almışlar idi.
Bu şahısda isyân arasında Ermenilerle birleşmiş ve hatta kendisinin isyâna bi'z-zât kumanda ettiğide tahakkuk etmiştir. Mü’essesesindeki Ermenilerle birlikte teslîm olduktan bir iki gün sonra hissettiği azâb ı vicdâniyeden dolayı olacakki semm içerek intihâr etmiş ve sûreti atîde muharrer şu varakayı
Şahsımdan başka Urfa'da hiçbir kimse ve bi’l-hassa Kunzler ve Echart fâmilyaları hiçbir sûretle mes’ul değildir ve bunlar yapdığım şeye karışmamışlardır. İçdiğimi evvelki misyonerhâneden getirdim. Ermeni ihtilâline dahl ve iştirâkim olmadı fakat ihtilâl beni de sürükledi.
- J. H. Leslee
- Bâlâdaki varaka Mister Leslee'nin hatt ı destiyle yazılmıştır.
- Kunzler: Urfa Alman Hastahânesi müdîr i sânîsi
- Armanak: Urfa Alman Hastahânesi tabîbi
Urfa isyânının mebde’inden hitâmına kadar geçen safhâtıyla esbâb ve sevâ’iki tedkîk edilince
Evvelen: Urfa Ermenilerce bir merkez i isyân olarak ihzâr olunmuş ve tertîbât ı isyâniye pek muntazam bir sûrette ittihâz ve idâre edilmiştir.
Sânîyen: İcâbının ve bi’l-hassa Fransız ve İngiliz ve Rusların isyânda büyük mikyâsda alâka ve iştirâkleri mevcûddur.
Müdâfa‘ tertîbâtının ve tahte’z-zemîn odalar ve yolların mevcûdiyeti esleha ve malzeme i harbiyenin mebzulen bulunması ve öteden beri her Ermeninin tesellîhine çalışılması, her Ermeniye sinn ve sana‘tına göre isyândan evvel vazîfe ve numara verilmesi anbar ittihâz olunan hânelerde lâ-akall sekiz on ay kifâyet edecek erzâk iddihârâtı, hastalara bakmak üzere Salîb i Ahmer Teşkîlâtı isyânın öteden beri müretteb ve musammem olduğunu îtilâf konsoloslarının muâ‘venâtı ve isyân ser-gerdelerinden bir kısmının Bitlis ve Van taraflarından gelmesi, âsîlerden bir kısmının Rus kazağı elbisesi şabkası iktisâ etmeleri Leslee mü’essesesinden isyâna Amerika bayrağı verilmesi nukûd ve mücevhehâtın bu adam tarafından cem‘ ve hıfz olunmasıda ecânibin iştirâkini te‘yîd eden delâ’il i kâti‘dendir.
Sâlisen: İsyân sırf Ermenilerin hareketi netîcesinde zuhûr etmîş ve ahâlî-yi müslümeye kuvve i müslümeye vuku‘ bulan tecâvüzât ve ta‘rruzât ı fecî‘a hükümeti tedâbîr i tenkîliyeye mürâca‘tta muztarr bırakmıştır.
Yukarıda da gösterildiği vech ile kuvve i askeriyenin vürûdunu müte‘âkıb kumandan teslîm teklîf etmiş ve muti‘ olanların Ermeni mahallâtından derhâl ayrılmalarını beyânnâmeleriyle teblîğ etmiş ise de bu teklîfâtın cevâbı kurşunla verilmiştir. Kumandanlığın bu emrine bilâ-kayd u şart mutâva‘at icâb eder iken günlerce kuvve i askeriyeye mukâvemet ve şiddetle ta‘arruzâtta bulunmak menvi i zamîrlerini ve bu halkın ne derecede muvaffakiyetlerine emin olduğunu ne ümidlerle teşcî‘ edildiğini îzâh eder. Kilisedeki kadınların da teslîm i nefs etmelerini müteâ‘kib münferid ta‘rruzlar başlamış ve son asînin ölmesine kadar hiçbir vakt ateş kesilmemiştir.
Esâsen misyoner Leslee'nin bıraktığı vasiyyetnâmenin son kısmındaki "Armenian Revolution Ermeni İhtilâli" ibâresi de isyânın Ermeniler tarafından çıkarıldığını isbât ve te’yîd eden pek ziyâde şâyân ı dikkat bir itirâf ve binâen-aleyh kıymettar bir vesikadır.
İsyân ve ihtilâl fikri umumiyetle Ermenilerde mevcûd bulunmasına ve Harb i Umumi muzmerlerini izhâra büyük bir fırsat ihzâr etmesine binâen gerek seferberlikten evvel ve gerek sonra bir çok mahallerde vakâyi‘ i feci‘a zuhûr etmiş idi.
Urfa vak‘ası ise Ermeniliğin (hayât ı devlete) kasd ettiklerini kat‘iyyen te’vîl götürmez bir sûrette isbât etmiştir. Çünkü Urfa Ermenileri evvelâ sevk ve tehcîrden istisnâ edilmişlerdi Sânîyen bu mıntıka şera’it ve evsâf ı lâzımeyi ha’iz bulunduğundan Ermeni muhâcirlerinin iskânına tahsîs edilmiş ve burada ilk Ermeni kıyâm ve isyânlarında bile Ermeniler ahâlî-yi müslümeden zarar görmemişler ve aynı zamanda ticâretin, iktisâdiyâtın, sanâyi‘in en mühim kısımlarını ellerinde tutan Ermeniler da’ima islâmlara nisbetle fevkalade refâh ve saâ‘det da’iresinde imrâr ı hayat etmişlerdi binâen-aleyh ortada hiçbir saik yok iken islâm ahâlinin kendilerine silâh tedârik ettirecek kadar sâfiyetinden, hilm u sükûnundan istifâde ederek Urfa'yı depo haline getirmeleri ve hükümetin mevcûdiyet ve istikbâlini te’mîn için atıldığı bir harbdeki meşgûliyetinden istifâede ederek isyân çıkarılması Ermeni istiklâli peşinde koşan ve selâmet i tefekkürden tamamen mahrûm olan bu unsurun bi’l-hâssa düşmanlar elinde ne hâle girdiğini ve hükümetin her zaman kendilerine karşı mukâbelesi ıztırârı bir müdâfa‘dan başka bir şey olmadığını te’yîd eder.