Selahattin Demirtaş'ın 23 Mayıs 2015 İzmir mitinginde yaptığı konuşma
İzmir'in, ülkenin emekçileri önce taşeron işçiliği kaldıracağız. Asgari ücreti en az 1800 TL yapacağız ki insanca bir yaşam sağlanabilsin. Sokaktaki işsizlik yüzde 50'leri geçmiş durumda. YÖK'ün kaldırılarak üniversitelerin özgür bilimsel üniversitede okuma ve çalışma fırsatları sağlanmalı.
Soma'da Ermenek'te olduğu gibi hayatınızın sudan ucuz olmadığı bir gelecek kurabiliriz. Bunlar lüfuf değil. Size ait olanı size vereceğiz. Sizin gasp edilmiş hakkınızdır. Bu topraklar çöl değil kutup değil. Onlarca medeniyet görmüş, yeryüzünde ilk insanlığın var olduğu, ilk defa tarımın yapıldığı, yerleşimin olduğu topraklardır. Anadolu toprakları Mezopotamya toprakları üzerinde aç susuz perişan yaşamaya mecbur değiliz. Bu kadar zenginliği ceplerinizde de zenginliğe dönüştürelim istiyoruz.
İşte Bursa'da metal işçilerinin yaptığı tam da kendi emeğime sahip çıkıyorum eylemidir. Gündoğdu meydanındakiler öyle haykırmalı ki İzmirdekilerin dayanışmasıyla ayağa kalkabiliriz. Herkes öbür şehirdeki kardeşinin acısını hissedecek.
Bizler farklı farklı kimliklere sahibiz. Biz bunu değiştiremeyiz. İnançlarımız var, mezheplerimiz var. Birbirimizi inkar ederek, değişmeye zorlayarak değil her birimiz diğerini kabul ederek demokratik yaşamı sağlayacağız. İnancına mezhebine göre ayrım yapmayın.
8 Haziran'da da bu ülkede yaşamaya devam edeceğiz. İzmir'de birbirimizin yüzüne bakacak yüz kalsın. Biz onun için çabalıyoruz. Hangi partili olursa olsun asla düşmanlaştırmayın, bunların tuzağına düşmeyin. AKP'nin çirkin kampanyaları AKP'ye oy verenlerin düşüncesi değil. HDP'yi baraj altında bırakma oyunlarıyla ülkeyi felakete sürüklemeye çalışıyor.
Şu halimizle bile 10 milyonluk nüfusu temsil ediyoruz. Bu 10 milyon ne olacak? Saadet Partisi var bu parti var, onlar da parlamentoya girmesin mi? Cumhurbaşkanına da düşen de siyasi düşmanlığı kışkırtmak olmamalı.
Madem 76 milyonun Cumhurbaşkanıyım diyorsun da hangi yüzle bu 10 milyona ben sizin Cumhurbaşkanıyım diyeceksin. Bu tam bir baskıcı anlayıştır. HDP'ye oy vermeyin, aman aman parlamentoya girmesin diye propaganda mitingleri yapıyor. AKP'liler bize oy verin çalışması yapmıyorlar HDP'ye oy vermeyin çalışması yapıyorlar.
AKP gece gündüz çalışsa oyunu bir puan arttıramıyor. Her gün düşüşte. İnşallah baş üstü düşmeye devam ediyor. Eğer HDP'yi barajın altında bırakırsak HDP'nin yüzde 9.9 oyu AKP'nin oyuna eklenecek onun için bu kadar çirkinleşiyorlar, buna da ileri demokrasi diyorlar. Bütün Türkiye'nin bu matematiği iyi hesap etmesi lazım.
Bugüne kadar barajı aşamadık. Tamamı bizim eksikliğimizdi. Kendimizi anlatamadık. Bu suç bu hata bizimdi. Ama şimdi 81 ülkede herkese gönlümüzü açtık.
HDP'nin baraj altında kalması bu ülkede karamsarlığın hâkim olması demek. HDP'nin büyüttüğü umut, kardeşlik eli her yerde tutuşsun ki herkes o Türkiye'yi görsün. Bizi baraj altında tutmak için olmadık iftiralarla kampanya yürütüyorlar. Bunların kara propagandalarını dinlemeyin. Türkiye'de elektrik faturası çok pahalı. Onlar ekrana çıktığında kapatın ya. İki defa kâra girersiniz iki defa. Onların sizin ekranlarınızdan size bağırarak hakaret etmelerine izin vermeyin. Yazık ya ziyan oluyor. Yalandan iftiradan başka ellerinde malzeme kalmadı. 7 Haziran'a 17 gün var. Eğer siz HDP'ye oy verecek gönüllüler, bu kampanyaların fedakar çalışanları daha disiplinli çalışırsanız bu ülke bu felaketten kurtulacak.
Ben HDP'ye oy vermek istiyorum ama kararsızım diyenler oy vermeyi düşündüğünüz parti Türkiye'de birlikten beraberlikten yana özgürlükçü laiklikle yönetilmesini isteyen bir parti var. Eğer bu parti baraj altında kalırsa AKP'nin karanlığından kurtulmak daha da zor olacak.
Meydanlarda ne konuştuysak 8 Haziran'da da aynısını söyleyeceğiz. 9 Haziran'da da aynısını yapmaya devam edeceğiz. İyi ki HDP'ye oy verdik de bu ampulün karanlığından kurtulduk diyeceksiniz.
Sarayın yüksek pencerelerinden bakarak halka refah getiremezsiniz. IŞİD özellikle AKP iktidarı Suudiler, Katar rejimlerinin destekleriyle, lojistik istihbarat desteğiyle ilerliyor. Ramadi'yi de ele geçirdiler. Suriye'nin önemli bir bölümünde barbar tecavüz ordusu mevcut. Şimdi zannediyor musunuz ki IŞİD'in hedefinde Türkiye yok. Şu ana kadar IŞİD'e diz çöktürülen tek yer Rojava ve Kobani. 7 Haziran seçimlerinde AKP güçlenerek çıkarsa İzmir dahil her yere daha fazla müdahale edecek. Termik santraline, HES'in nereye yapılacağına o karar veriyor. AKP'nin karşısında korkalım diye çalışıyorlar. Doğa bizim malımız değildir. İnsan gibi yaşayan canlıdır.
İzmir'de nereye yol nereye köprü yapılacaksa buna İzmirli karar versin. Biz yerel yönetimi güçlendirerek esnafın kadının karar alma sürecine katıldığı zaman işsizliği açlığı engelleriz. Birbirimizi düşmanlaştırmaya çalışanlara karşı bir oluruz. Kardeşlik öyle lafla olmaz. Bizim işimiz bütün sokakları birbirine benzetmek değildir. Yaşamak istediğiniz gibi özgürce kardeşçe yaşamanızı sağlamaktır. HDP tek bir kimliğin değil bütün Türkiye'deki kalıcı halkların gerçek teminatıdır. Seçimlerin en önemli anlarından birisi de sandıklara sahip çıkmamızdır. Zaten adaletsiz bir yarış var. Devlet imkânlarını sonuna kadar kullanıyorlar, örtülü ödenekleri var, vali ve kaymakamlar TRT emrinde, onlarca televizyon var. Tüm kampanyayı bize karşı yürütütüyorlar. Eğer biz oyumuza sahip çıkmazsak onları da çalacaklar.
Hemen mitingden sonra yaşadığınız il ve ilçelerde oylarımıza sahip çıkın. Yatalak olup oy kullanacaklar var: Her bir oy o kadar kıymetli ki çalınmasına da izin vermeyeceğiz. Eğer sizin bu konudaki duyarlılığınız seçim gecesine kadar, resmî işlemler bitene kadar devam ederse emin olun barajı aşmış olacak. 7 Haziran akşamı Türkiye'de düğün olacak bayram olacak inşallah. AKP artık parmak sallayamayacak bize. Onun yüz ifadesini değiştireceğiz size söz veriyoruz. Halka saygı duyması gerektiğini ona öğreteceğiz.
Kaynak: "Selahattin Demirtaş'ın İzmir mitingi konuşması". Posta Gazetesi. 23 Mayıs 2015. 19 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Eylül 2017.
|