Selahattin Demirtaş'ın 10 Mart 2017'deki savunması

İddianameye dair usule itiraz ediyorum. Söz konusu iddianame yaptığım bir konuşmaya dairdir. İddianameye konu konuşmayı yaptığım zaman, halen görevim devam eder şekilde bir milletvekiliydim. Bir milletvekilinin yaptığı bir konuşmayla ilgili soruşturma yürütülebilmesi için iki soruşturma şartının aynı anda gerçekleştirilmesi lazım.

Birincisi, Anayasa’nın 83/2 Maddesidir. Dokunulmazlığı düzenleyen koruma mekanizmasının usulüne uygun olarak kaldırılıp kaldırılmadığına bakılması gerekir. İkincisi ise, Anayasa’nın 83/1 Maddesinde düzenlenen milletvekilliği sorumsuzluğu kapsamına giren bir konuşma olup olmadığının tespiti gerekir.

İddia makamı, soruşturmayı yürütürken her iki koşulun da gerçekleşip gerçekleşmediğini irdelememiştir. Şöyle ki, milletvekillerinin dokunulmazlığın kaldırılarak yargılanabilmeleri ya da soruşturulabilmeleri için, dokunulmazlıklarının ileriye dönük olarak belli bir tarihe kadar, örneğin dönem sonuna kadar kaldırılmış olması gerekir.

20 Mayıs 2016 tarihinde parlamentoda, belli sayıda dosyalar için soruşturma ve kovuşturma izni veren dokunulmazlığın kaldırıldığına dair Anayasa değişikliğinde, dokunulmazlığın ne zamana kadar kaldırıldığı belirtilmemiştir. Sadece belli dosyalar için yargılana izni verilmiştir ve aynı değişiklikte milletvekillerinin dokunulmazlıklarının olduğu gibi devam ettiği de anlaşılmaktadır. Yani hem dokunulmazlık belli dosyalar için kaldırılmıştır hem de dokunulmazlık olduğu gibi devam ediyor şeklinde karar alınmıştır. Ben şu an dokunulmazlığı sadece bu dosya için kaldırılmış bir milletvekili olarak huzurunuzda yargılanıyorum. Ama tam da bu saniyede dokunulmazlığım olduğu gibi devam da ediyor. Örneğin, mahkeme salonunda herhangi bir suç işlediğimi iddia ederseniz, hakkımda fezleke düzenleyip Meclis’e göndermek dışında hiçbir işlem yapamazsınız. Dolayısıyla bu Anayasa değişikliği, fiilen uygulanamaz bir değişikliktir. Biz bu yüzden Anayasa değişikliğinin Anayasa’ya aykırı olduğunu, uygulanamaz olduğunu ve bu nedenle yargılamaların yapılamayacağını iddia ettik. Yoksa, “yargı yetkisini tanımıyoruz, bizi yargılayamazlar” demedik.

Ancak maalesef bu iddialarımız Anayasa Mahkemesi’nin iptal davası için parlamentoda yeterli sayıda imzaya ulaşılamadığından ve ana muhalefet partisi de Anayasa Mahkemesi’ne gönderme yetkisini kullanmadığından, söz konusu Anayasa değişikliği, anayasal denetime tabi tutulamamıştır.

Milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması usulü, Anayasa’da ve özellikle TBMM’nin İç Tüzüğü'nde açıkça belirtilmiştir. Bu usule göre, milletvekilleri hakkındaki fezlekeler öncelikli olarak Anayasa ve Adalet Komisyonlarının birleşmesinden oluşan Karma Komisyona gider. Karma Komisyon'da, hakkında fezleke düzenlenmiş olan milletvekili kendi savunmasını yapar. Milletvekilleri, savunmayı yeterli görmezse, dokunulmazlığın kaldırılması için fezlekeyi Anayasa Komisyonu'na havale eder. Aynı milletvekili, aynı fezlekeye dair, Anayasa Komisyonu'nda da savunmasını yapar. Anayasa Komisyonu, dokunulmazlığın kaldırılmasına karar verirse, fezlekeyi Meclis Genel Kurulu'na sevk eder. Meclis Genel Kurulu'nda fezleke görüşülürken, aynı fezlekeye dair kurul statüsünden son bir defa savunmasını yapar. Daha sonra milletvekillerinin oylarına sunulur. Salt çoğunluk sağlanırsa, o dosyaya ilişkin dokunulmazlık kaldırılmış sayılır. Her fezlekeye ilişkin işlem, olduğu gibi tekrarlanır.

Milletvekillerinin parlamento aşamasında kendilerini savunma hakları, kovuşturma ve yargılamanın bir parçasıdır ve ön şartıdır. O aşamadaki milletvekilinin kendini savunma hakkı engellenemez, kısıtlanamaz, ortadan kaldırılamaz mutlak bir haktır. Çünkü milletvekillerinin siyasi saiklerle, eksik veya hatalı soruşturmalarla ya da gayri ciddi kısıtlamalarla karşı karşıya bırakılarak yasama ve denetleme görevlerinin adli makamlarca engellenmesini, müdahale edilmesini önlemeye dönük bir güvencedir.

Parlamento, soruşturma iddiasını ciddi bulursa dokunulmazlığı kaldıracaktır. Prosedürün bu şekilde parlamentoda öngörülmüş olmasının bir başka önemli nedeni de, milletvekilinin suçlanmasına konu olan fiil veya sözler acaba 83/1 Maddesi'nde düzenlenen sorumsuzluk kapsamına giriyor mu girmiyor mu, bu hususun tespiti açısından da dokunulmazlığın parlamentoda kaldırılma prosedürü bu şekilde detaylı olarak tariflenmiştir.

Ancak sizlerin de bildiği gibi, dokunulmazlıklarımız kaldırılırken bu prosedürlerin ve soruşturmaların esasına doğrudan etki edebilecek bu önemli süreçlerin hiçbirine riayet edilmemiştir. Anayasa’ya eklenen geçici bir maddeyle, o tarihte parlamentoda ya da Bakanlık’ta bulunan bütün fezlekelere dair dokunulmazlıklar tümüyle kaldırılmıştır. Dolayısıyla bu değişiklik, Anayasa’ya açıkça aykırıdır. Bu aşamada mahkemenizden talebim şudur; henüz somut norm denetimine tabi tutulmamış olan bu Anayasa değişikliğinin, Anayasa’ya aykırılık iddiasıyla bu aşamada bekletici sorun olarak kabul edilerek, mahkemeniz tarafından iptal talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesini talep ediyorum. Dokunulmazlığım halen duruyor. Sorgu yapılması dokunulmazlığın ihlali anlamına gelir. Öncelikle, Anayasa’ya aykırılık iddiası incelensin.

Kaynak: "Demirtaş'ın savunması". hdp.org.tr. 10 Mart 2017. 19 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
Telif durumu: