Sayfa:Yakın Çağlarda Türk Tiyatrosu Tarihi Birinci Cilt.pdf/41

Bu sayfada istinsah sırasında bir sorun oluştu

TÜRK TİYATROSU

ni yazmıştı. Magosa zindanındada “Akif Bey", “Zavallı çocuk, “Kara belâ" , “Celâlettin Harzemşah" oyunlarını yazdı (1873- 1876).

“Gülnihal, in ilk ismi “Razı dil" di. Basılmadan evvel Maarif nezaretinde sansür edilirken bu isim tehlikeli görülmüş, değiştirilerek yerine Gülnihal ismi konulmuştu.

Mevzuu şudur:

Tanzimatın ilk yıllarında bir sancak beyi olan Kaplan Paşa, kendi yakınlarından, hatta kendi babasından başlayarak kendisine rakip olmak ihtimali bulunan sancak eşrafını ortadan kaldırmıştır. Zalimin biridir. İki amca çocukları var. Bunlar birbirlerini seviyorlar. Kaplan paşa da kızı seviyor, onun için iki gencin arasını türlü türlü hilelerle bozuyor. Fakat sonunda bu hileler meydana çıkıyor, gençler birbirlerine kavuşuyorlar. Kızın adı İsmet Hanım, delikanlının adı Muhtar Bey dir, Gülnihal, vak'a şahıslarından bir kalfa hanımın ismidir.

“Akif, piyesinin mevzuu da şudur:

Bir bahriye zabiti olan Akif, Dilrüba isminde bir aşifte ile evlenmiştir. Kadın Akifin, dışarıya gittiği bir sırada Sinopta, gemisile beraber, batıp boğulduğuna dair yalancı şahitler bularak başka birisile de evlenmek ister. Iu sırada Akif, babasile beraber gelir, mes'eleyi öğrenir, önce kadını boşar, fakar ayrılığına dayanamaz, kalkıp kadının evine gider. Orada Dilrübanın yeni kocasile karşılaşır, vuruşurlar, ikisi de ölür. Punun üzerine Akifin babası, gidip Dilrübayı öldürür.

“Zavallı çocuk" piyesinin mevzuu:

Şefika, Ata isminde bir genci sevdiği halde babasının borçları ödensin diye zengin bir paşa ile evlenmeğe razı olur. Fakat babası uğruna saadetini feda eden kadın, kederinden verem olur. Ata de sevgilisini kaybetmekten muztariptir, zehir içer, ikisi de ölürler.

“Kara belâ" zenci lala Ahşit'in bakıp büyütmekle vazifedar olduğu genç ve güzel Behrever'e olan aşkını tasvir eder, Lala, genç kızı elde etmek için herşeyi göze alır, Behrever, kurtulmak için kendisini zehirler. Mes'ele haber alındığı için lala da öldürülür, cezasını bulur.

Bu piyeslerin hepsi, vak'aların basitliğine, uzun tiratlarla dolu olmalarına rağmen yine zamanlarına göre oynanabilir eserlerdi. Fakat Namık Kemalin sonuncu tiyatrosu olan “Celâlettin harzemşah" aslâ sahneye konulması mümkün olmayan bir eserdir.

Harzemşah sülâlesinden kahraman Celâlettinin menkabelerini


31 -— —