Sayfa:Yakın Çağlarda Türk Tiyatrosu Tarihi Birinci Cilt.pdf/30

Bu sayfada istinsah sırasında bir sorun oluştu

YAKIN ÇAĞLARDA

Zaman zaman Fasulyacıyan, Noçi, Mınakyan bu hey'etin rejisörlüğünü yaptılar. Agop Vartoviyan hasılâta ortaktı, kendisinden başka bütün artistler maaş alırlardı. Memleketin hemen hemen tek tiyatrosu olması, resmî himaye görmesi, ahalinin rağbetini kazanması yüzünden tiyatronun kasası daima dolu bulunuyordu. Bu itibarla artistlerin aldıkları maaşlar o devrin diğer sahalardaki kazanç nisbetine nazaran haylı yüksekti. Bir fikir vermiş olmak için artistlerden Karakaş hemşirelerin altmış altından fazla aylık aldıklarını söylemek kâfidir. Gedikpaşa tiyatrosu san'atkârları gayet temiz giyinirler, hariçte daima iltifat görürler, yüksek mevki sahibi sayılırlardı. Abdülmecitten sonra padişah olan Sultan Aziz daha ziyade eski Şark eğlencelerine düşkün olduğu için tiyatroya pekaz ehemmiyet veriyordu, fakat münevver ve genç Türklerin bu güzel san'ata karşı gösterdikleri büyük alâkanın tesirleri Gedikpaşa tiyatrosuna lâzım olduğu kadar ehemmiyet kazandırmıştı. Gedikpaşa tiyatrosu teknik mükemmeliyeti ve artistlerin san'atkârlık kıymetleri itibariyle Avrupa tiyatrolarına yakın bir yükseklikte bulunuyordu.

Gedikpaşa tiyatrosunun Türk muharrirlerinden, münevverlerden, matbuattan gördüğü ciddi alâka ve yardım, bu tekâmülü temin etmişti. Aşağıdaki satırları 3 Kânunuevvel 1293 (1871) tarihli Basiret gazetesinden alıyorum :

“Bir zat tarafından gelen varakadır:

Asrımız hakikaten gıptefermayı âsârı selef denmeğe sezavar bulunduğu ve memâlikimizce emri medeniyet günden güne ilerilemkte olduğu dünkü gün gördüğümüz bir eserle dahi ispat ederiz. Şöyle ki Gedikpaşada iki senedenberi küşat edilen Osmanlı tiyatrosunda dün gece bazı vükelâyı fiham hazeratı hazır oldukları halde icra kılınan lûbiyat sahihen şayanı takdir olarak, gerçi ermeni bulunan oyuncuların Türkçe oynadıkları şeylerde görülen kusur ve galetat setrolunur bir noksaniyet değil ise de sair oyuncuların pek güzel ve gayet mükemmel surene oynadıkları görülmüştür. Ve hattâ Ahmet Efendi nam zatın bu bapta ibraz eylediği hüner ve meharet herkesin tahsinini mucip olduğu kemali memnuniyetle görü Ve şu hale nazaran başlıca bazı nesâyihi havi böyle bir eserin memalikimizde kariben bir kat daha teessüs edeceği kaviyyen memul bulunmuş olmakla bu bapta hissemize ait olan methü senanın ifaşına mübaderet eyleriz.” (1).

Umumî sahnelerde oynıyan ilk Türk aktörler, Gadikpaşa tiyatrosunda sahneye çıkmışlardır. Bunlardan yukarıdaki fıkrada da adı geçen Ahmet Necip, Büyük İsmailin kardeşi Hamit, bu

(1) Basra gazetesi, Numara 239. İstanbul.

26