Sayfa:Yüksek Seçim Kurulu'nun 2019-4219 sayılı kararı.pdf/230

Bu sayfa istinsah edilmiş


     T.C.
YÜKSEK SEÇİM KURULU
  Karar No : 4219

seçim kurulu veya başkanı tarafından yapılan işlemlerin düzeltilmesi için bu işlemlerin neticesinden itibaren bu kurullara veya başkanlarına sözlü olarak veya dilekçeyle iki gün içinde (26-27 Şubat 2019 tarihleri arasında) 298 sayılı Kanunun 110 uncu maddesinde gösterilenler tarafından yapılır. Şikâyetin reddine dair kararlara karşı, 1 Mart 2019 Cuma günü il seçim kuruluna itiraz olunur. İl seçim kurulu 2 Mart 2019 Cumartesi günü kararını kesin olarak verir. Bu şikâyetin yapılmamış olması sandık kurulunun teşekkülüne karşı itiraza engel olmamakla birlikte, itirazın sandık kurulunun teşekkülünden itibaren yukarıda belirtilen sürede yapılması şarttır (298/119).” hükmü yer almaktadır. Buna göre 298 sayılı Kanunun 22 ve 23 üncü maddeleri uyarınca oluşturulan sandık kurullarının teşkiline ilişkin itirazlar, seçim takvimi içerisinde tamamlandıktan sonra 2 Mart 2019 tarihinde kesinleştirilmiştir.

Sandık kurulunun teşkiline ilişkin yapılan itirazı değerlendiren Yüksek Seçim Kurulu, 20/04/2019 tarihli ve 3469 sayılı kararında, “Sandık kurullarının teşkiline ilişkin itirazların Yüksek Seçim Kurulunun 13/12/2018 tarihli ve 2018/1105 sayılı kararı ile kabul edilen Seçim Takvimine göre 2 Mart 2019 tarihinde kesin olarak karara bağlanması nedeniyle tam kanunsuzluk iddiasına ilişkin talebin reddine” karar vererek sandık kurulunun teşkiline ilişkin itirazların seçim takvimi sürecinde kesin olarak karara bağlanacağına hükmetmiştir.

Yüksek Seçim Kurulu 10/04/2004 tarihli ve 1093, 03/04/2009 tarihli ve 640, 05/02/1974 tarihli ve 739, 18/11/1970 tarihli ve 307 sayılı kararları dahil bir çok kararında, sandık kurullarının kuruluşuna ilişkin işlemlerin kesinleşmesinden sonra, bu kuruluşa karşı yapılacak itirazların, seçimden sonra o seçimin iptali için bir itiraz sebebi olarak ileri sürülemeyeceğini belirtmiştir.

298 sayılı Kanunun 22/son maddesinde, sandık kurulu başkanının göreve gelmemesi halinde, kamu görevlileri arasından belirlenen üyenin, bu üyenin de bulunmaması durumunda en yaşlı üyenin kurula başkanlık edeceği, aynı Kanunun 23/son maddesinde kamu görevlisi dahil sandık kurulu üyeliklerinde eksiklik bulunması halinde ise ilçe seçim kurulu başkanı tarafından, o çevrede bulunan ve sandık kurulunda görev verilmesinde sakınca olmayan kimselerden doldurulacağı hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, sandık kurulu başkanının ve üyenin kamu görevlisi olmaması, tek başına seçimin iptalini gerektirmemektedir.

298 sayılı Kanunun 26 ncı maddesi uyarınca hiçbir şekilde kurullarda görev alamayacak olanların dahi kurullarda görev alması halinde, bu aykırılığın seçimin iptaline neden olabilmesi için mutlaka neticeye müessir olduğunun kanıtlanması gerektiği Yüksek Seçim Kurulunun istikrar kazanmış kararları ile ortaya konulmuştur.

Yüksek Seçim Kurulunun 03/04/2009 tarihli ve 640 sayılı, 27/04/2009 tarihli ve 1616, 14/04/2019 tarihli ve 2760 sayılı kararlarında, 298 sayılı Kanunun 26 ncı maddesine aykırı olarak belediye meclisi veya ihtiyar heyeti üyeliğine aday olan kişinin aynı zamanda sandık kurulunda görev almasını seçimin iptali için tek başına yeterli görmemiş, bu hususun mutlaka neticeye müessir olduğunun somut olarak kanıtlanması gerektiğini belirtmiştir.


  298 sayılı Kanunun 21 inci maddesindeki düzenleme uyarınca sandık kurulu, bir başkan ile altı asıl ve altı yedek üyeden oluşur. Bu kurul asıl üyeleriyle toplanır. Aynı Kanunun 73 üncü maddesi gereğince sandık kurulunun, bir başkan ve üç üye olmak üzere dört kişi ile toplanması asgarî toplanma koşuludur. Yüksek Kurul 11/04/2019 tarihli ve 2420 sayılı kararında, bir başkan ve iki üye olmak üzere toplam üç kişi ile görev yapan sandık kurulunun, işlemlerine herhangi bir itiraz ya da şikayetin vuku bulmaması nedeniyle, bu kurulca