Sayfa:Terör Korkusu ve Algılanan Terör Riskinin Alturistik Boyutları.pdf/8

Bu sayfada istinsah sırasında bir sorun oluştu

Tuba GÜN ÇINĞI


risk algısı ve terör korkusu tarafından tetiklenen telkin davranışına etki eden sosyodemografik unsurlar, cinsiyet, yaş, çocuk sahibi olma, yaşanılan muhit ve bir terör olayına doğrudan maruz kalmanın gibi unsurlar iken, bu davranışa etki eden diğer unsurlar; mekan, zaman, resmi uyarılar ve aradan geçen zaman gibi unsurlar olarak tespit edilmiştir.

Buna göre, kadınlar (X-3,75) erkeklere (X-343) göre ailelerine/ yakınlarına dikkatli olmaları Konusunda daha fazla telkinde bulunmaktadırlar (t 79 2,383, p <.05). Bu sonuçlar hem kişisel hem de alturistik risk algısı ve terör korkusu sonuçlarıyla uyum içerisindedir. Risk algısı ve terör korkusunun cinsiyete göre anlamlı fark gösterdiği düşünüldüğünde aynı farkın telkin davranışı üzerinde de gözlemlenmesi beklenilen bir sonuçtur. Nitekim bombalı terör saldırıları sırasında olay yeri ve çevresinde bulunan görüşme katılımcılarının büyük bir kısmı, öncelikle anneleri ile iletişime geçtiklerini ifade etmiştir.

Bu araştırma kapsamında, yaşın hem alturistik risk algısı hem de terör korkusu üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olmadığı gözlemlenmiştir. Ancak aileye/ yakınlara terör hususunda dikkatli olmaları noktasında telkinde bulunma davranışı üzerinde yaşın anlamlı bir belirleyen olduğu bulgulanmıştır (Fça-36s/ 3, 009, p<.05). Bu doğrultuda 56 yaş ve üzerinde olanlar (X-4, 10) ile 46-55 yaş grubunda olanların (X 4,03) 18-24 (XX 3,37) yaş grubunda olanlara göre ailelerine/ yakınlarına dikkatli olmaları konusunda daha fazla telkinde bulundukları gözlemlenmiştir. Bu sonuç, yaşa paralel biçimde kişisel suç korkusunun arttığını ortaya koyan suç korkusu literatürü ile açıklanabilir değildir. Zira bu araştırmada yaş ile kişisel terör korkusu ve terör risk algısı arasında anlamlı bir ilişki bulgulanmamıştır. Yaş grupları arasında gözlemlenen bu farklılığın herhangi bir belirleyicisinin olup olmadığının anlaşılması için veriler çocuk sahibi olma durumuyla ilişkili olarak yorumlanmıştır. Örneklemi teşkil eden 18-24 yaş grubunun 9499,3'ünün çocuk sahibi olmadığı göz önünde bulundurulduğunda en yüksek negatif değerin bu grupta çıkması olağan gözükmektedir. Telkinde bulunma davranışının en yüksek gözlemlendiği 46-55 ve 56 ve üzerinde olan yaş gruplarında ise çocuk sahipliği sırasıyla 9483,8 ve 990,5 ile en yüksek düzeydedir. Dolayısıyla yaşın telkin üzerindeki belirleyiciliği çocuk sahibi olma durumuyla bir kesişim kümesine sahip olduğu için anlamlı bir farklılık göstermektedir denilebilir. “Ayrıca belirli bir yaşın üzerinde bulunan bireylerde, telkin davranışı her zaman zorunlu olarak bir suç veya terör olayını takip etmemektedir. Aile büyüğü olmanın ve sorumlulukların bir sonucu olarak telkin davranışı pek çok ailede, gelenekselleşmiş bir biçimde, gündelik yaşamın içinde rutin bir seyre sahiptir:

Yani herkes, büyükler küçüklerine hep söylüyodu, benim de abim bana söylüyodu, annem babam bana söylüyodu. Ben de kardeşime söylüyodum tabi. Herkes herkese söylüyodu herkes herkese telkinde bulunuyodu. Abi girmeyin şuralara, ya da işte Kızılay'da bi işiniz varsa erteleyin (Erkek, yaş 24).

Nitekim ailesine ve yakınlarına terör olayları nedeniyle dikkatli olunması hususunda telkinde bulunma durumu ile çocuk sahibi olma durumu arasında da anlamlı bir fark vardır (t 672,401, p < 05). Buna göre, çocuk sahibi olanlar (X-3,80) olmayanlara (X-3.45) göre ilelerine/ yakınlarına dikkatli olmaları konusunda daha fazla telkinde bulunmaktadırlar.

Görüşmelerden elde edilen veriler de çocuk sahibi olmanın telkin davranışı üzerindeki etkisini göstermektedir. Annelerin terörü doğrudan deneyimleyen çocuklarına karşı ve terörü deneyimleyen annelerin çocuklarına karşı tutumları aşağıdaki alıntılarla örneklenebilir:

Annem ucunu bıraksam oğlum Ordu'ya geri mi gelsen? (..) Anne, ya tam olarak istedikleri biraz da bu yani, korkalım, edelim, kenara sinelim falan filan. Yani şimdi bütün hayatımı değiştireyim mi bu oldu diye şey söyleyebiliyorum. Sakın dediklerini yapmıyorum, evimde durmuyorum, sokağa çıkıyorum, Ordu'ya dönmüyorum diye bana kızma (Erkek, yaş 33).

Ondan sonra sanki her zaman her yerde bi patlama. Oğlum zaten İzmir'deydi. Sürekli onu arıyodum, sürekli nerde olduğunu merak ediyodum, dışarı çıkmaması için tembihliyodum. Sanki ordan kötü bi haber alacakmışım gibi. Çünkü Türkiye'nin her yerinden bu tehlike söz konusuydu ve ben çok endişeliydim o dönemde (Kadın, yaş 44)

Telkin davranışına etki eden bir diğer unsur ise bir terör saldırısının doğrudan mağduru olma durumudur. ILemz2011, p <.05). Bir terör saldırısına doğrudan maruz kalanlar (X-3,88), kalmayanlara (X-2,50) göre

ailelerine/ yakınlarına dikkatli olmaları konusunda daha fazla telkinde bulunmaktadırlar. Bu bulgu, teröre

365