- 64 -
her gün kaç bin hindli, polislerin makineli tüfengi ve Tayyarelerin zehirli bombalariyle ölmektedir. Hani ?! niçin bir protesto daveti yok!
Yukarıdan beri izah ettiğimiz vechile dili,
dini ve kanı bir olan, kürtleri Irak, İran ve Türkiyeden ayırmak isteyenlerin üç B yi birleştirmek için çalıştıklarını her kes bilir. Bu üç B
Bağdat, Batum ve Baku dur. Bağdadı ele geçirdiler. Şimdi Batum ve Baku neft menbaları kalmıştır. Bunların ele geçmesi için Irak, İran ve
Türkiyenin isyanlarla, masariflerle, işsizlikle
zaif düşmeleri icap etmektedir. İşte bu bir kaç
ermeni ve kürt bozuntusunun alet oldukları
siyaset budur.
Agabegofun ifşaatından aşagıya naklettiğimiz şu satırlarda kürt aşiret reislerinin kolayca satın alınabildiğini, zavallı köylülerin bilmeyerek aşiret reislerinin alacağı altınlar için kan
döktüklerinini ve bütün kavgaların esasını şark
petrolleri teşkil ettiğini gösteren mühim vesikalardandır.
Agabegof diyorki:
"Rusyaya karşı harp esnasında İran cenubundaki teşkilat vasıtasiyle isyanlar yapmak ve
istihbarat işlerini idare etmek düşünülüyordu.
- 65 -
Cenup ayaletlerinin aşiretlerini ögrenmek, harp.
olduğu taktirde bunları para ile almak ve İngilizler aleyhine sevketmek mümkün olabilecek
idi; bunun için de aşiret reislerini intihap etmek lazım idi. Bunlar İngilizlerin askeri arkalarını, petrol ocaklarını ve bu ocaklara götüren
yolları tahrip edeceklerdi. Bu baş vazife idi.
İranın cenubunda İngilizlere mahsus petrol
ocaklarını tahrip etmekle biz, İngiliz harp gemilerinin petrol cihetinden techizini müşkülata
uğratmış olacaktık.
Bunlardan maada İran - İngiltere muahedesinin akti için yapılan müzakereler bizi çok
korkutuyordu.
Vaktile bazı Türk ve kızilbaşlar İran ve
Osmanlı hükümdarları arasında kızılbaş muharebeleri yapılırken kürtlük unvanını kullanarak
sünni kurtlerin taarruzundan kendilerini kurtarmışlardı. Fakat bugün Türkiye Cümhuriyetinde dini bir siyaset yoktur. Herkes vicdanında serbesttir. Artık din taassubunu körükliyerek bir siyasi gaye istihsaline imkân kalmamıştır. Nitekim Türkiyedeki bütün kızılbaşlar
diğer şeyhler gibi Türklüklerini anlamışlar ve
mezhep farkı gözetmeksizin hepsi birlikte hu-
