Sayfa:TRAKYA’DA YAŞAYAN AMUCA BEKTAŞİLERİNDE NEVRUZ ERKÂNI.pdf/2

Bu sayfa doğrulanmış
 

Giriş

Neredeyse insanlık tarihi kadar eski olan ve insanların yüzyıllar boyunca inanışları, deneyimleri ve gözlemleri sonucu oluşan birikimlerini ifade eden kültürel miras kavramı toplulukların ulus olma yolunda ihtiyaç uyduğu en önemli unsurlardan biridir. Bunun bilincinde olan uluslar kültürel miraslarını korumaya ve bu mirasları gelecek kuşaklara aktarmaya büyük önem vermişlerdir. Kültürel miras olarak adlandırdığımız yapılar, inançlar ve bu inançlar etrafında oluşan uygulamalar; çevresel faktörler, göç ya da popüler kültürün baskısı ile değişebilmekte hatta bu faktörlere yenik düşerek yok olabilmektedir. Bu farklılaşma ve yok oluş çağdaş toplumların geçmişleri ile bağlarının zayıflamasına hatta kopmasına yol açabilmektedir. Kültürel miras içerisinde değerlendirilen gelenek ve inanmalardan olan Nevruz’a dair günümüze değin topluluk ve yöre bağlamında çok sayıda araştırma yapılmıştır.

Bu çalışmada, Trakya ve yoğun olarak Bulgaristan’ın bu bölgeye sınır olan bölgesinde yaşayan Amucaların Nevruz’a dair inanmalarının yanında Amuca kimliği ve Amucaların inançları bağlamında Nevruz’la ilişkili oluşturdukları gelenekler ele alınmıştır. Bulgaristan’daki bazı yerleşim yerlerini de içerisine alan Amuca evreni içerisinde örneklem olarak Trakya bölgesini tercih etmemizin sebebi, gerek kültürel gerek de inanç bazında söz konusu bölgede Amuca kimliğinin varlığını net olarak sürdürmesi ve araştırma konusuna dair geleneklerin halen yaşatılıyor olmasıdır.

Tarihin farklı dönemlerinde çeşitli nedenlerden ötürü göç etmek zorunda kalarak günümüzde dağınık bir yerleşim özelliği gösteren Amucalar; Edirne, Kırklareli, Tekirdağ’a bağlı yerleşim birimlerinde ve Bulgaristan’da Türkiye sınırına yakın yerleşimlerde yaşayan bir Türk topluluğudur. Ayrıca Balıkesir, Eskişehir ve Kars’ta da küçük bir nüfusa sahip olan topluluğun asıl kütlesi Trakya’da ve Bulgaristan’ın bu bölgeye olan sınırındadır.

Geçmişten getirdikleri kültürel miraslarının yanında çeşitlenme ve değişiklikler ile zengin bir kültürel birikime sahip olan Amucaların kökenlerine Rakka’da ulaşılmaktadır (Türkay, 2001: 175). Bu topluluk, tarihi kayıtlarda “Amuga”, “Amuca” ve “Amucalı” adları ile yer almaktadır (Engin, 2004: 28). Günümüzde Amucalar, inanç bakımından çoğunlukla Bektaşiliğin Babagan Koluna mensup olan ve Balım Sultan Erkanı’nı yürüten bir topluluk olarak karşımıza çıkmaktadır (Engin, 2014: 58). Ancak zaman içerisinde Trakya’da çeşitli nedenlerle Sünnileşen Amuca köyleri de bulunmaktadır. İnanç farklılıklarına bakılmaksızın değerlendirildiğinde Amucaların dağınık olarak Edirne ve İstanbul’da, toplu olarak da Tekirdağ ve Kırklareli’nde yaşamakta olduğu görülmektedir. Amucaların Trakya’daki toplu yerleşim yerleri; iki tanesi Tekirdağ, yirmi dört tanesi de Kırklareli’nde olmak üzere toplam 26 köyden oluşmaktadır (Engin, 2014: 68). Amucalar kökenlerinin Ertuğrul Gazi’ye dayandığını söylemekte ve isimlerinin

buradan geldiğini belirtmektedirler.

1004