Ben ilâyık gördüm onu paşaya
Arap köle tayınını taşıya
Yurddan yurda bindirsinler koşuya
Göçebede böyle gitsin elinen
Dadaloğlu bunu söyler yelinen
Ebrûları sırmayılan telinen
Sallanı sallanı gidiyor mayan
Gezdir zâlim yeşil ilen alınan
-VI-
Yine bir dilbere meyil aldırdım
Ak gerdanda benler zer nişanlıdır
Çift çift olmuş kirpikleri belinir
Zülfünün telleri pek reyhanlıdır
Bana nispet çıkmış yolun üstüne
Samur kürk geyinmiş altın üstüne
Taramış saçların belin üstüne
Bir elma yanaklı sim gerdanlıdır
Ne yaman bahçeli güllü goncalı
Sinem urdu bir kirpiği kancalı
Bilmem Ödemişli bilmem Genceli
İllâ yanılmazam Pehlivanlıdır
Dadalım sarpa düşürdün yolumu
Gördü gözüm kabul ettim ölümü
Geldi geçti hiç sormadı halimi
Ala güzel amma pek elvanlıdır
-VII-
Kalktı göç eyledi Avşar illeri
Ağır ağır giden iller bizimdir
Arap atlar yakın eyler ırağı
Yüce dağlar aşan yollar bizimdir
Belimizde kılıncımız kirmanı
Taşı deler mızrağımın termanı
Hakkımızda devlet etmiş fermanı
Ferman padişahın dağlar bizimdir
Dadaloğlu yarın kavga kurulur
Öter tüfenk davulbazlar vurulur
Nice koç yiğitler yere serilir
Ölen ölür kalan sağlar bizimdir
-VII-
Yürü yiğit yürü yol ile yürü
Ağustosta erir dağların karı
Gayet güzel olsa yiğidin yârı
O yiğit yanına nazinen gelir
Yürü yiğit yürü yolundan kalma
Her yüze güleni dost olur sanma
Ölümden korkup ta sen geri durma
Yiğidin alnına yazılan gelir
|
Sana derim sana ey kınalı taş
Göllerde oynayan iki yeşil baş
Gözümden akıttın kanlar ile yaş
Göllerin safâsı kızınan gelir
Mesis köprüsünde kollarım bağlı
Ayrılık elinden ciğerim dağlı
Göksun'a varınca Bayazıd oğlu
Sana gelen beyler sözinen gelir
Dadaloğlu'm der kollarım yazılı
Önüm gök kır attır yanım tazılı
Gelir koyunları yanı kuzulu
Karışmış sağmalı yüzinen gelir
-IX-
Çıktım yücesine seyrân eyledim
Ceber özü çayır çimen görünür
Bir firkat geldi de coştum ağladım
Al yeşil bahçeli kaman görünür
Şaştım ey Allahım ben de pek şaştım
Devrettim Akdağı Buruğa düştüm
Yozgad'ın üstüne bir ateş saçtım
Yanar oylum oylum duman görünür
Biter Kırşehri'nin gülleri biter
Çığrışır dalında bülbüller öter
Ufacık güzeller hep yeni yeter
Güzelin kaşında keman görünür
Gönül arzuladı Niğde'yi Bor'u
Gün be gün artmakta yiğidin zârı
Çifte bedestanlı koca Kayseri
Erciyes karşısında karlı görünür
Der Dadaloğlu'yum zatından zatı
Çekin ağırlayın gökçe kır atı
Göçmek değil bizim ilin muradı
Ağyara gidecek yollar görünür
-X-
Aşağıdan Yusuf Paşam geliyor
Düşmanına karşı koyan merd olur
Şahin kocasa da vermez avını
Aslı kurd yavrusu yine kurd olur
Arap atlar yağma oldu arada
Fitiller işleyor azgın yara da
Bana derler ne gezersin burada
Ölenece yüreğimde derd olur
Küheylanım yedim yedim yederler
Olanca malımı talan ederler
Heves köves yaptırdığım ovalar
Korkarım ki düşman konar yurd olur
Dadaloğlu der ki göründü dağlar
Aşiret kavgasın görenler ağlar
|